Fransız gazeteci Jean-Michel Brun, 23 Aralık'ta Paris'te düzenlenen silahlı saldırının ardından terör örgütü PKK destekçilerinin şehri yakıp yıktığı gösteriler sırasında Türkiye karşıtı sloganlar atıldığını ve bunun bir sorun teşkil ettiğini söyledi.
Paris AA
Musulmans en France haber sitesinin editörü Brun, geçen haftaki saldırıdan sonra terör örgütü PKK destekçilerinin bölgede şiddete başvurmasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'in saldırı üzerine bölgeyi ziyaretinden ve basına yaptığı açıklamadan hemen sonra yaşanan şiddet olayları için "Orada Türkiye karşıtı sloganlar atıldı ve bu bir sorun teşkil ediyor." ifadesini kullandı.
Brun, saldırıdan bir gün sonra 24 Aralık'ta terör örgütü PKK destekçilerinin Paris'te bazı araçlara hasar verdiğini, bazılarını da yaktığını, polise farklı cisimler attığını anımsatarak bu durumun, ölenlerin yakınlarına destek gösterisi olmadığının ve siyasi amaçla yapıldığının altını çizdi.
Fransız gazeteci, "Paris'in 10. Bölgesinde dernek statüsüne sahip Ahmet Kaya Kültür Merkezi'nin terör örgütü PKK ile yakın bağlantısı olduğu Fransız yargısınca da biliniyor. Yargıtay 2014'te adı geçen derneğin feshini onamıştı." diyerek aradan 8 yıl geçmesine rağmen derneğin hala açık olduğuna dikkati çekti.
Brun, bu derneğin yetkililerine nasıl müsamaha gösterildiğinin merak edildiğini dile getirerek Fransız hükümetinin izlediği politikaların bunda etkili olduğu değerlendirmesini yaptı.
Jean-Michel Brun, terör örgütü PKK yanlısı Kürt derneklerine, Fransız hükümetinin "Türkiye karşıtı politikasına bir anlamda hizmet ettiği için bir parça göz yumulduğunu" belirterek "Türkiye karşıtı politika, İslamofobiyi besliyor. Hükümetimizin beslediği İslamofobik atmosferin, akli dengesi yerinde olmayan insanları harekete geçirebileceğini düşünebiliriz." yorumunu yaptı.
Brun, saldırının 69 yaşındaki şüphelisi Fransız'ın, daha önce Paris'teki Bercy Parkı'nda mülteci kampında Sudanlı mültecilere kılıçla saldırdığını ve hapisten yeni çıktığını hatırlatarak 23 Aralık'taki saldırının, "siyasi" değil "ırkçı" bir saldırı olduğunu kaydetti.