Haberin yayım tarihi
2022-03-18
Haberin bulunduğu kategoriler

İRAN'IN ERBİL SALDIRISI İLE VERMEK İSTEDİĞİ MESAJ NE?

Erbil saldırısının Irak'taki cumhurbaşkanlığı seçimi, hükümetin kurulması ve IKBY'nin bölgede İran’a alternatif bir gaz tedarikçisi olma yönündeki hamleleri gibi bir dizi konuyla bağlantılı olduğu düşünülüyor.

Erbil AA/Fahrettin İbrahim

Irak'ta 10 Ekim 2021'de yapılan parlamento seçimlerinde Şii gruplardan Sadr Hareketi 73 sandalye ile yarışın galibi olurken Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) 31 milletvekili ile Bağdat'taki siyasi arenada konumunu güçlendirdi. Önceki seçimlerden farklı olarak ittifak yoluna giden Sünni oluşumlardan Muhammed Halbusi'nin Takaddum Partisi 37, Hamis Hançer'e bağlı Azim Koalisyonu ise 14 koltuk kazandı.

İran'a yakınlığıyla bilinen Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu 33 ve Haşdi Şabi’nin siyasi uzantısı Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu 17 sandalye ile yarışın çok gerisinde kaldı. Bu seçimde İran'a mesafeli politikalarıyla bilinen Mukteda es-Sadr, Mesut Barzani ve Muhammed Halbusi, yeni hükûmetin kurulması için ittifak arayışlarına girdi ve Sadr bu üçlünün "ulusal çoğunluk hükûmeti" kuracağını kamuoyuna ilan etti.

Bu gelişme ülkede siyasi gerginliğin artmasına yol açtı ve İran'ı da rahatsız etti. Tahran yönetimi Şii gruplar arasındaki anlaşmazlığın giderilmesi ve uzlaşının sağlanması için girişimlerini aralıksız sürdürdü ve Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani bu amaçla birkaç defa Bağdat'a gelerek tüm taraflarla görüştü.

Tahran’ın itirazları

IKBY'deki kaynaklar, Kaani'nin KYB ve KDP'ye Tahran’ın, Şiiler arasındaki ihtilafta taraf olmamaları ve bu konuda herhangi bir Şii grubu desteklememeleri yönündeki talebini ilettiğini iddia ediyor. Irak'ta 2003'ten sonraki konsensüse göre, cumhurbaşkanlığı Kürtlere, başbakanlık Şiilere, Meclis başkanlığı ise Sünnilere veriliyor. Bunun için her kesim kendi arasında uzlaşarak bir aday çıkarıyor. Ancak bu kez Şiiler başbakanlık için kendi aralarında anlaşamadığı gibi Kürtler de cumhurbaşkanlığı için bir fikir birliğine varamadılar. KDP ve KYB ayrı ayrı adaylar çıkardı. KDP, KYB'nin adayını kabul etmediği gibi Şii gruplardan Sadr Hareketinin hükûmet kurma girişimlerine de destek verdi. KDP'nin bu iki adımının da Tahran'ı öfkelendirdiği yönünde bir kanaat var.

IKBY'deki siyasi yetkililer ve uzmanlar, Irak Yüksek Federal Mahkemesi'nin Erbil'in ihraç ettiği petrol ve doğal gazın yasal olmadığı yönündeki kararı ile KDP'nin cumhurbaşkanı adayı Hoşyar Zebari'nin veto edilmesinin de yukarıda zikredilen faktörlerle bağlantılı olduğu görüşünde.

Tahran'ın Erbil'e füze saldırısının Irak iç siyasetindeki gelişmeler ve IKBY'nin İran’a alternatif bir gaz tedarikçisi olma yönündeki hamleleriyle bağlantılı olduğu düşünülüyor.

İran, Erbil’de ilk defa yerleşim yerlerini hedef aldı

İran'ın 13 Mart gecesi Erbil'deki yerleşim yerlerine 12 balistik füzeyle yaptığı saldırı daha önce bölgeye atılan roketlerden oldukça farklıydı. İran geçen yıllarda kendisine karşı silahlı mücadele yürüten IKDP'nin karargahına füze saldırısı düzenlerken Tahran'a yakın silahlı gruplar da Erbil Havalimanı ve koalisyon güçlerine bağlı üslere füze saldırısı düzenlemişti.

İran, Kasım Süleymani'nin intikamını almak için 8 Ocak'ta Ayn el-Esed Hava Üssü'nün yanı sıra Erbil'i de füzelerle hedef almıştı. İran'ın Tebriz'den Erbil'e fırlattığı Fetih 110 füzeleri yaklaşık 400 kilometre menzilli. İran 2018'de de İKDP'nin Erbil'deki karargahına 7 Fetih 110 füzesi fırlatmıştı.

İran'ın Erbil'e saldırıları yeni değil. Ancak ilk defa Erbil'deki yerleşim yerleri hedef alındı. ABD'nin diplomatik ve askeri misyonları ile koalisyon güçlerine ait üsler bu kes hedefte değildi. İran devlet yetkililerinin açıklamasına göre, hedef "Erbil'deki MOSSAD üssü" idi.

İran'ın Erbil'e saldırıları yeni değil. Ancak ilk defa Erbil'deki yerleşim yerleri hedef alındı.

İlk tepki Tahran’a mesafeli Şii lider Sadr’dan geldi

Devrim Muhafızları Ordusu'nun saldırısına Kürt yetkililer ve siyasilerden önce ilk tepki Sadr Hareketi lideri Muktada es-Sadr'dan geldi. İlk açıklamanın Sadr'dan gelmesi oldukça manidardı. Saldırıdan kısa bir süre sonra yaptığı açıklamada Sadr, "Erbil, yenilgi ve ihanetin ateşi altında. Ey Erbil ve Kürtler; ulusal çoğunluk hükûmeti gerçekleşene kadar size benden selam." ifadesini kullandı.

Saldırıdan bir gün sonra ise Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi Erbil'e gelerek olay yerinde incelemelerde bulundu. Sadr ve diğer bazı siyasi partilerin çağrısı üzerine İran'ın Bağdat Büyükelçisi İrec Mescidi Dışişleri Bakanlığına çağrıldı ve Tahran'a nota verildi. Mescidi ise sonraki gün yaptığı açıklamada, IKBY'ye daha önce bu yönde uyarıda bulunduklarını aktararak "IKBY'de İsraillilere üsler açıldı ve İran aleyhine faaliyet yürütülüyor. Füze saldırısının Irak'ın egemenliğiyle ilgisi yoktur. Hükûmete ve halka da saygısızlık değildir. Bu siyonistlere yapılmış bir saldırıydı. ABD ya da Irak'a karşı değil." dedi.

İran, IKBY gazının kendisine alternatif olmasından endişeli

IKBY, Türkiye ve Avrupa'nın önemli doğal gaz tedarikçisi konumuna gelebilir

İran'ın saldırıyı savunması ve bundan sonra da benzer adımları atabileceği tehdidinde bulunması Irak'taki hükûmetin kurulması ve cumhurbaşkanının seçilmesi süreciyle bağlantılı olabilir. Bu noktada IKBY'nin doğal gaz ihraç etme girişiminin de İran'ın tavrı üzerinde etkili olduğunu eklemek lazım.

Resmi verilere göre IKBY'de 5,7 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunuyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Dana Gas şirketi 2007'den bu yana bölgede doğal gaz çıkarma faaliyetleri yürütüyor. IKBY, doğal gaz çıkarma çalışmalarına hız vermek ve bunu dünya piyasalarına satmak istiyor. IKBY Başkanı Neçirvan Barzani geçen ay Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de bu konuyu görüştü.

IKBY'nin enerji hamlesi İran'ı rahatsız eden en önemli konuların arasında yer alıyor. Erbil yönetiminin petrolden sonra doğal gaz ihracına da başlaması bölgesel gelişmeler bağlamında bir dönüm noktası teşkil edecektir. Sahip olduğu rezervler bakımından dünyanın sayılı bölgeleri arasında yer alan IKBY, Türkiye ve Avrupa'nın önemli doğal gaz tedarikçisi konumuna gelebilir. Tahran yönetimi ise bu durumdan endişeli.

27,8 trilyon doğal gaz rezervi bulunan İran, bu alanda belirleyici ülke konumunu kaybetmek ve güçlü bir rakip görmek istemiyor. Nitekim Avrupa da Rusya ve İran'ın gazına alternatif bir merkezin olmasını istiyor. Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte bu ihtiyaç çok daha fazla belirgin hale geldi. İran, doğal gazın dünya enerji sektörünün geleceğini belirleyeceğine inanıyor. IKBY de 5,7 trilyonluk rezerv ile bu alanda önemli bir aktör haline gelebilir.

Sonuç olarak, KDP-Sadr-Sünni koalisyonu hükûmet kurmanın yanı sıra Meclis'te ortak grup oluşturup ülkenin hayati meselelerine dair yasa tasarıları hazırlayabilir. Bu durum İran için bir diğer endişe kaynağı. Süleymani'nin halefi Kaani'nin son haftalarda Bağdat'a üst üste yaptığı ziyaretlerin de bu girişimi engellemeye dönük olduğu ifade ediliyor. İran’ın bu çabalarının başarılı olup olamayacağını ise zaman gösterecek.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.