Almanya`nın Köln kentinde düzenlenecek "Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi", Köln polisini alarma geçirdi.
Almanya`nın Köln kentinde 31 Temmuz Pazar günü düzenlenecek "Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi", Köln polisini alarma geçirdi.
Köln Emniyet Müdürlüğünün internet sitesinde yapılan Türkçe açıklamada, pazar günü Deutzer Werft Meydanı`nda yapılacak gösteri esnasında, iki bin polisin görev yapacağı ifade edildi.
Açıklamada gösterinin yapılacağı pazar günü özellikle Türkiye kökenli ve Türkçe bilen polis memurlarının görev yapacağı bildirilirken, #koeln3107 koduyla Twitter`dan ve Facebook üzerinden halkın sürekli Almanca ve Türkçe olarak bilgilendirileceği belirtildi.
Köln Emniyet Müdürü Jürgen Mathies yaptığı açıklamada, Türk derneğinin yapmak istediği gösterinin yasaklanması yönünde mesajlar aldıklarını ifade ederek, "Her türlü aşırı fikirden rahatsızlık duyan herkesi anlayışla karşılıyorum. Birçok insan, Türkiye’nin iç meselelerinden kaynaklanan sorunların Almanya’da toplantı konusu yapılmasını anlamakta güçlük çekiyor. Dolayısıyla biz, toplantıda ifade edilecek olan fikirlerden bağımsız olarak demokrasi, özgürlük ve insan haklarının korunması için mücadele eden herkesi destekliyoruz. Zira bu değerler Almanya Anayasası’nın temel taşlarıdır." ifadelerini kullandı.
Mathies, ``Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi``ne karşıt bir gösteri düzenlenmek isteği konusuna da değinerek, “Biz tüm Köln halkının aynı şehirde barış içinde bir arada yaşaması için çalışıyoruz. Türkiye’de olup biten tüm gelişmeleri büyük bir dikkatle izliyor ve Türkiye’nin iç meselesi olan bir sorunun Köln’e taşınmasını engellemek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.” görüşüne yer verdi.
Emniyet Müdürü ayrıca, karşı gösteriler için başvuru yapan organizatörlerle gerekli işbirliği görüşmelerinin henüz yapılmadığını aktardı.
Almanya Anayasası’nın 8. maddesine göre açık havada düzenlenecek toplantıların önceden bildirilmesi gerekiyor. Ancak toplantıdan sorumlu makam olarak polisten müsaade alınması gerekiyor. Bu tür bir toplantının yasaklanması ancak kamu düzeni açısından bir tehlikenin söz konusu olması, bu tehlikenin başka türlü bertaraf edilememesi ve toplantı organizatörlerine konan şartların işe yaramaması durumunda mümkün oluyor.
