DENK PARTİSİ LİDERLİĞİNİ ŞİMDİDEN BIRAKAN TUNAHAN KUZU, SEÇİMLERDE ADAY OLMAYACAK
İlhan KARAÇAY
Hollanda siyasi partileri içinde kıyıma uğrayan Türk asıllı üyelere örnek olacak bir şekilde hareket eden ve partilerinden istifa edip kendi partileri DENK’i kuran Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk, girdikleri son genel seçimde 300 bine yakın oy toplayarak parlamentoya 3 sandalye ile girmişlerdi.
Toplumdan ve siyasi partilerden kendimizi soyutlamaya karşı olduğum halde, o seçimlerin arifesinde, ‘Bir defaya da mahfuz olsa DENK’e oy verin’ çağrısında bulunarak desteklediğim DENK Partisi’nin üçüncü sandalyesini kazanan Faslı Farid Azarkan oldu.
Parti Başkanlığını Selçuk Öztürk, meclis grup başkanlığını da Tunahan Kuzu paylaşmışlardı.
Ne var ki, meclisin en iyi konuşan adamı olarak gösterilen Tunahan Kuzu, konuşmadaki başarısını siyasi planlarında gösteremedi.
Başlangıçta, ‘Bundan sonraki seçimlerde sandalye sayısı çoğalır’ diye düşündüğümüz DENK Partisi, baştaki sempatisini kaybederek puan kaybına da uğradı.
Yapılan hatalardan sonra yazdığım bir yorumda, ‘DENK Partisi artık bitmiştir’ iddiasında bulunmuştum. Aradan 5-6 ay geçtikten sonra Kuzu’dan meclisteki parti liderliğinden istifa ettiği ve gelecek seçimlerde de aday olmayacağı açıklaması geldi.
Ne diyelim şimdi?
Tunahan kuzu, ‘Akıllı adam’ mı yoksa ‘korkak adam’ mı?
Bu ikisi arasındaki tercihi ben yapmayayım, siz yapın lütfen.
Nasıl olsa ileride bu konuyu daha çok yazacağız.
DENK’İN DOĞUŞU
Tunahan Kuzu, Selçuk Öztürk ile birlikte, 2012 yılında İşçi Partisi adayı olarak meclise girmişti.
2014 yılında koalisyon ortağı olan İşçi Partisi’nden Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Ascher, 5 Türk kuruluşu ile ilgili olarak bir araştırma planı sunmuştu. İşte, bu plana karşı çıkan Kuzu ve Öztürk, kendislerine yapılan baskı sonucunda partilerinden istifa ederek DENK Partisi’ni kurdular ve mecliste kaldılar. Daha sonra DENK Partisi ile seçime girdiler ve 3 sandalye kazandılar.
KUZU KUZU GİDİŞ…
Yarı Devlet Kuruluşu olan NOS Televizyonu’nun siyasi muhabiri Xander van der Wulp, Kuzu’nun istifasını ‘Büyük sürpriz’ olarak niteledi. Wulp’a göre, Kuzu DENK idi, DENK de Kuzu.
Kuzu, pek çok Türk kökenlinin sevgisini kazanmış popüler bir kişiydi ve Onun istifası büyük bir kan kaybıydı.
Van der Wulp`a göre, Kuzu bazı zamanlar kişi güvenliği tehşkesi geçiriyor ve tehdit ediliyordu.
Parti başkanı ve milletvekili Selçuk Öztürk, mecliste, ‘duyulmayan halkın sesi’ olacaklarını, buna meclistekilerin de halkın da inandığını ileri sürdü.
Kuzu’nun yerine geçen Farid Azarkan da, ‘Kuzu’nun harcadığı enerjiyi sürdüreceğiz ve ideallerimizi gerçekleştireceğiz’ açıklamasını yaptı.