Fransa 'Banliyö Olayları'ndan Kaygılı.
Fransa'da motosikletli iki gencin, Paris'in Villiers le Bel banliyösünde, polis arabasıyla çarpışması sonucu yaşamını yitirmesi üzerine yeniden başlayan banliyö olayları Fransa'yı sarsıyor. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, olaylarda polise kurşun sıkanların cezalandırılacağını söyledi ve sert tedbir alacaklarını vurguladı. Olaylar yoğun güvenlik önlemlerinin alınmasıyla bölgede yatışmaya başladı ancak tam olarak durduğu söylenemez.
İki yıl önce banliyö olaylarıyla sarsılan Fransa, iki gündür yeniden aynı banliyö öfkesiyle karşı karşıya. Her iki olayın nedeni de yine iki gencin polisler tarafından 'kazayla' öldürülmesi. Olaylar Paris'in hassas banliyölerinden Villiers le Bel'de 25 Kasım akşamı bir polis otosu ile bir motosikletin çarpışması sonucu Larami ve Mouchin adlı iki göçmen gencin yaşamını yitirmesiyle başladı.
Pazartesi ve Salı geceleri arkadaşlarının ölümünü protesto etmek isteyen gençlerin sokağa dökülmesiyle başlayan olaylar sonucu 100'e yakın araç ateşe verildi, bir ana okulu ve bir kütüphane de kundaklandı.
Olaylarda ilk kez göstericilerin av tüfekleri kullanarak güvenlik güçleriyle çatışması, eylemlerin iki yıl önce benzer nedenle çıkan olaylarda en önemli farkı oluşturuyor. Şiddetin dozunun giderek arttığı gözlemlenen olaylarda 80'in üzerinde polis yaralandı, 39 eylemci gözaltına alındı.
Olaylar sırasında Çin'de resmi bir gezide bulunan Sarkozy döner dönmez, önce hastanede tedavi gören yaralı polisleri ziyaret etti. Ziyaret çıkışında polislere kurşun sıkanların mutlaka yakalanacağını söyleyen Sarkozy ateş eden kişilerin kendilerini ağır ceza mahkemesinde bulacağını, sorumluların "adam öldürmeye teşebbüsten" yargılanacağını söyledi.
Polislerin ardından ölen gençlerin ailesiyle görüşen Sarkozy, ailelere de olayın aydınlığa çıkarılması için adli soruşturma açıldığını bildirdi. Daha sonra Başbakan, İçişleri, Adalet, Kentsel Eşitlik bakanı ile kriz zirvesi yapan Sarkozy, sert güvenlik önlemleri alacaklarını kaydetti. Olayların çıktığı Villiers le Bel kentinde 1000 polis daha görevlendirilirken, güvenlik kontrollerinin de sıkılaştırıl ması kararlaştırıldı.
Kentsel Eşitlik Bakanı Fadela Amara'nın, banliyölerdeki krizden çıkmak için yapılacak bir dizi yasal değişiklik paketinin öngörüldüğü gibi 22 Ocak'ta açıklanacağı kaydedildi.
Bu arada ülkenin saygın gazetesi Le Monde'un ortaya çıkardığı bir video çekimi, olayın nasıl gerçekleştiğine ilişkin polis açıklamalarını yalanlayan bir takım yeni bulgular ortaya koydu. Zira ilk açıklamalara göre, gençler motorlarıyla aşırı hızla ve yanlış şeritte gidiyordu. Ve polise göre olay tamamen bir kazaydı. Bazı görgü tanıklarına göre ise, gençler, kaza sonrası polislerin bölgeye geç gelmesi ve yaralı gençlerle ilgilenmemesi nedeniyle yaşamını yitirdi. Le Monde Gazetesi tarafından yayınlanan ve kazadan hemen sonra amatör bir sinemacı tarafından çekilen video görüntülerinde ise polisin kazaya ilişkin açıklamalarının doğru olmadığını ortaya çıkardı.
Le Monde'un iddiasına göre, polis 28 Kasım'da, ön camların çarpışma sonucu kırılmadığını, kazadan sonra demirle yapılan saldırı sonucu kırıldığını, çarpışmanın aracın ön-solundan gerçekleştiğini açıklamıştı. Oysa görüntüler çarpışmanın karşı karşıya olduğunu, ön camın çarpışma anında kristalize biçimde kırıldığını, sağ ön bölüm ve farların da çarpışma anında hasar gördüğünü gösteriyordu. Kazadan yalnızca bir kaç dakika sonra çekilen videoyu çeken şahıs ise, adının saklı kalmasını isteyerek, arabaya kazadan sonra kimsenin yaklaştırılmadığını, dolayısıyla demir çubuklarla saldırı tezinin doğru olamayacağını dile getirdi. Üstelik olaya anında müdahale eden ilk yardım ekipleri de Le Monde'un iddiasını doğruladılar. Bu görüntüler polisin iki göçmen genci bilerek ezdiğini ortaya koymuyor ancak, net bir biçimde polisin açıklamalarının doğru olmadığını belgeliyor. Gerçekler ise adli soruşturma sonunda zamanla ortaya çıkacak ancak bunun banliyö yangınlarını söndürmeye yeterli olup olmayacağını zaman gösterecek.