Kanada’nın liman şehri olan Halifax, 90 yıl önce Avrupa’da yaşanan kıtlık ve savaşlardan ötürü binlerce göçmene Kanada kapılarını açmıştı.
Günümüz occidantel kıta Avrupası’nın göç ve göçmenler konusunda yaşadığı çelişkili duruma cevap niteliğini taşıyan Halifax’daki Kanada Göç Müzesi ve şehrin limanı, 1,5 milyon Avrupalı göçmene kapılarını açmıştı. Bugün Pier 21 adı ile anılan Kanada Göç Müzesi, sıradan bir yolcu limanıyken, 1928’den 1971’e kadar Avrupalı göçmenlerin, okyanus ötesinde karaya ayak bastıkları ilk durak oldu.
500 bin askere tanıklık etti
Liman, milyonlarca Avrupalı göçmen ve mülteciye (İspanya ve Yunanistan iç savaşları sonrası) hem yeni bir hayat için gerekli olan idari evraklar için destek olurken, aynı zamanda da göçmenlere yardım edecek olan gönüllüler aracılığı ile sağlık hizmetlerine tanık oldu. Yine aynı liman, Avrupa’da 20 milyon insanın faşizme yenik düştüğü yıllarda Normandia çıkarmalarına katılan Kanada ve ABD’li 500 bin askerin uğurlanmasına tanıklık etmişti. 1971 yılına gelindiğinde ise, liman, feribot, gemi trafiğinin azalmasından dolayı kapatıldı. Uzun yıllar atıl kalan Pier 21 limanı, 1990 yılında müzeye çevrilerek 2000 yılında dönemin Kanada Hükumeti tarafından ulusal müze haline getirildi.
Avrupa Kanada göçünü hatırlamalı
NATO toplantısı için Halifax’da bulunan Belçika Federal Milletvekili ve Savunma Komisyonu üyesi Veli Yüksel, Avrupalıların kıtlık ve iç savaşlardan kaçıp, daha iyi bir hayat kurmak için Kanada’ya göç ettiğini vurgulayarak, ‘‘Kanada yalnızca Avrupa değil, dünyanın farklı coğrafyalarından da göç aldı. Bugün Halifax’daki Pier 21 Limanı, aynı zamanda yeni umutların yeşerdiği, hayata yeniden başlamanın başlangıç durağı oldu. Şimdi, yani 90 yıl sonra günümüz Avrupası’nın birçok ülkesi göçmenlere kapılarını kapamak için popülist politikalar üretip, uygulamaya koyuyor. Çok değil 1930’ların Avrupalısı’nın okyanus ötesine verdiği göçü hatırlamıyor bile. Oysa tarihteki bu gerçeği görmeleri yeterlidir’’ dedi.
Göçmene sıcak bakıyorlar
Dünyanın dört bir yanında göç müzeleri olduğuna dikkat çeken Yüksel, ‘‘Bugün Paris’ten, New York’a, oradan Melbourne’e kadar göçü ve göçmenleri anlatan müzeler bulunmaktadır. Böyle bir müzenin kurulması, Kanada toplumu açısından tarihsel gerçeklerin kalıcı olarak belgelenmesi ve dışa karşı ülkede göç olgusuna bakışın değiştiğinin de önemli bir işareti olmuştur. Bu güzel bir örnektir. Kanadalı’nın Avrupalı’ya göre göçe ve göçmenlere sıcak ve olumlu yaklaşımını görmek beni mutlu etti’’ şeklinde konuştu.