‘Birlikte Yaşama Sanatı’nı resmeden çocuklardan barış mesajı:
Belçika Aktif Dernekler Federasyonu (Fedactio)’nun Türklerin Belçika’ya gelişinin 50.yılı vesilesiyle düzenlediği etkinliklere bir yenisi eklendi. Flaman Olimpiyat Derneği (VOV) ve Frankofon Olimpiyat Derneği (Francolympiades)’nin işbirliğiyle düzenlenen ve dört bin çocuğun katıldığı “Birlikte Yaşama Sanatı” konulu resim yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Güzel Sanatlar Sarayı (BOZAR)’da gerçekleşen ulusal finalde çocuklar hem çizdikleri resimlerle hem de kelimeleriyle ‘Hepimiz aynı toplumun parçasıyız’ mesajını verdiler.
Belçika’nın farklı bölgelerinden yarışmaya katılan dört bini aşkın öğrenci kültürel çeşitliliği resmettiği yarışmanın bölge finallerinde dereceye giren 60 resim Güzel Sanatlar Sarayı (BOZAR)’nda sergilendi. İlkokul 5 ve 6.sınıf öğrencilerine açık olan yarışmanın jürisi Windish-Graetz Prensesi Stéphanie, Hamsi Boubeker, Kamagurka, André Coppens, İsmail Doğan, Eser Ünal, Piet Van Avermaet, Lotta De Coster, Philippe De Coene ve Fatoumata Sidibé gibi sanat, bilim, siyaset ve sivil toplum dünyalarının seçkin üyelerinden oluştu.
Bütün renkleriyle çeşitliliği, birlikte yaşama sanatını, karşılıklı sevgi ve saygıyı anlatan 60 resmi değerlendiren jüri üyeleri, yarışmaya Prinses Paolaschool’dan katılan Elsa Demeyere’yi birinciliğe layık gördü. Ecole Internationale öğrencisi Harry Parsons ikinci olurken, yarışmaya Gent’ten katılan Hollandalı Loes Vanneste ise üçüncülük ödülünün sahibi oldu.
“Arkadaşlarımı ten rengine göre değil kişiliklerine göre seçiyorum”
Farklı kökenlere sahip insanların kendi kültürlerine ait enstrümanları çaldıkları bir orkestrayı resmeden Elsa Demeyere’ye birincilik ödülü olarak bir tablet bilgisayar hediye edildi. “Resmimde bir kişinin kökeninin becerileri hakkında hiçbir şey anlatmadığını, herkesin aynı yeteneklere sahip olduğunu ve toplumun bir parçası olduğunu anlatmaya çalıştım.” şeklinde konuşan Demeyere, sınıfında yabancı asıllı arkadaşlarının da olduğunu aktararak, “Arkadaşlarımı tenin rengine göre değil kişiliklerine göre seçiyorum.” dedi.
Kızının aldığı ödülden dolayı çok gururlandığını ve çeşitliliği her gün aile içerisinde tecrübe ettiklerine belirten finalistin babası Ewald Demeyere ise “Kendim Flaman asıllıyım, eşim Frankofon, çocuklarımız ise çift dilli yetişiyor.” diye konuştu. Çocukları küçük yaşta beraber yaşamaya ve hoşgörüye teşvik eden bu yarışmanın önemine değinen baba Demeyere, “Çokkültürlü bir toplum içerisinde yaşıyoruz, hepimiz insanız ve bu gerçeği artık dar zihniyetli insanların anlaması gerekiyor.” dedi.
İngiliz, Galler ve Çin asıllı Harry Parsons, “ırkçılık hiçtir” ifadesini işaret dili ile yazdığı resmiyle ikincilik ödülü olan dizüstü bilgisayarın sahibi oldu. Kendi köklerine ve arkadaşlarının kökenlerine atıfta bulunan Parsons, “Irkçılığı hoş görmüyorum. Birlikte yaşamak çok önemli; öze indiğimizde hepimiz aynıyız ve herkes farklılıklarıyla birbirine saygı göstermeli.” şeklinde konuştu.
Hollandalı Loes Vanneste ise üçüncülük ödülü olan dokunmatik mp3 çaların sahibi oldu. Vanneste, “Türk asıllı İmran isminde bir arkadaşım var. Birçok kökenden insanlarla aynı toplumda yaşamamız hoşuma gidiyor. Bu özel bir şey. Onlarsız bir toplum hayal edemiyorum. Hepimiz aynı toplumun parçasıyız.“ şeklinde konuştu.
VOV Başkanı Esra Çalık ödül töreninde yaptığı konuşmada “Herkes birbirinden farklı. Farklılıklar pozitif bir şekilde değerlendirilmeli. Bu resim yarışmasının amacı, Belçika’nın ortak yaşam alanlarında adaletin ve dostluğun artırılmasına katkı sağlamak” diyerek, resim yarışmasına gösterilen yoğun ilgiden duyduğu mutluluğu paylaştı. Resim yarışmasına katılan dört bini aşkın öğrencinin “kültürel çeşitliliği benimsediğini” vurgulayan Çalık, çocukların toplumdaki önyargılara karşı aktif bir biçimde savaştığını vurguladı. Francolympiades Başkan yardımcısı Ali Alpan ise resim yarışması ile öğrencilerin kültürel çeşitlilik temasına daha duyarlı hale gelmelerinin amaçlandığını vurgulayarak, resim aracılığıyla kendilerini daha güçlü ifade edebildiklerine dair inancını paylaştı.
“Birlikte yaşamak çok kolay”
Programda söz alan jüri üyelerinden Sosyoloji Profesörü Piet Van Avermaet ise toplumda her gün korkuyla yüzleştiğimizi söyleyerek, yarışmaya katılan dört bini aşkın resmin korkunun birinci sırada yer almadığı bir toplumda yaşayabileceğimizin kanıtı olduğunun altını çizdi. Katılımcı bir resmin yanına yazılmış “Birlikte yaşamak çok kolay, yeter ki isteyelim” şeklindeki ifadeleri aktaran Prof. Dr. Van Avermaet, geleceğe dair ümitli olduğunu kaydetti. Yine jüri üyelerinden Psikoloji Profesörü Lotta De Coster ise çocuklara hitap ederek, “Dünya algınızı, dünyadaki çeşitliliğe bakış açınızı ve bizi birleştiren kültürleri ve benzerlikleri resimlerinizle yansıttınız.” diye konuştu. Prof. Dr. De Coster, her çocuğun içinde potansiyel bir sanatçı olduğunu vurgulayarak, bu potansiyelin zamanla ortaya çıkarılması ve en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
Gelecek çalışmaları sabırsızlıkla bekliyorum
Yarışmanın birincisine ödülünü takdim eden Windisch-Graetz Prensesi Stéphanie, Fedactio’nun gerçekleştirdiği çalışmaları olağanüstü bulduğunu ifade etti. Aynı zamanda 50.yıl etkinliklerinin tertip heyetinde de bulunan Prenses, “Üç yıl boyunca gerçekleştirilecek 50 etkinliği sabırsızlıkla bekliyorum.” şeklinde konuştu.