Dilini unutan nesillerin, giderek değerlerini ve zamanla kimliklerini kaybettikleri bir gerçektir. Avrupa'daki insanımız, özellikle yeni kuşaklar dillerini ancak Türkçe literatürü takip ederek, anavatanla bağını kuvvetli tutarak, anadilinde yazarak koruyabilirler.
Şiir bu işin sadece küçük bir aracı. Şiir, şair ve şiir seven için okumaya kapı açabiliyorsa çok iş yapıyor demektir. Önemli olan dilimizin kaynaklarına ulaşabilmek, dilimizle ortaya konulan geniş edebiyat hazinesini okumaya ve anlamaya hazır olmaktır.
Kendi anadiliyle bir şeyler yazabilen kişiler elbette dillerini kaybetmezler. Kendinden sonra gelen kuşaklara da aktarırlar. Şiir yarışmaları her ne kadar hoş karşılanmasa da, bu gibi yarışmalar şiir dünyasına bir pencere açabilir diye düşünüyoruz. Şiir dünyasında da dil, sanat, duygu, estetik ve hayata ilişkin pek çok renk ve anlatım yer almaktadır.
Avrupa Şiir Yarışmasının dilimizi daha iyi kullanmaya teşvik edebileceğini düşünüyoruz
4. Avrupa Şiir Yarışması sonuçlandı.Şiir yarışmasını organize eden PLATFORM DERGİSİ Kültür ve Sanat sorumlu Müdürü Hüseyin Kerim Ece ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sunuyoruz.
-Şiir yarışması düzenleme fikri nasıl oluştu?
-Platform Kültür-Sanat köşesine özellikle Hollanda'da yaşayan şair adaylarından şiirler geliyor. Amacımız, şair adaylarını özendirmek ve onura etmek, şiire devam etmelerini sağlamak. Başta Hollanda olmak üzere Avrupa'da yaşayan yeni kuşakları okumaya, yazmaya, dilimizi daha iyi kullanmaya teşvik edilebileceğini düşünüyoruz.
Bu niyetimiz, üç sene öncesinde arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde 'bir şiir yarışmasının' iyi olacağı fikrine dönüştü.
-Şimdiye kadar hangi evrelerden geçti?
-Bu yıl dördüncüsü düzenlen yarışmamız ilkine göre giderek gelişti denilebilir. İlk yarışma kısıtlı imkanlarla duyurulmuştu. İkinci ve üçüncü yarışmalar daha geniş kesimlere ulaştırılmaya çalışıldı.Dördüncü yarışmaya katılan eserler, birinciye göre daha fazlaydı ve daha kaliteli idi. Bu da yarışmanın daha iyi ürünlere zemin hazırlamak amacına uygun bir gelişmedir.
-Şiirleri nasıl derecelendiriyorsunuz, zor oluyor mu?
-Her yarışma ayrı jüri üyeleri tarafından değerlendiriliyor. Şiirler isimsiz olarak jüriye gönderiliyor. Onlar şiirleri beş ana kritere göre değerlendirip puan veriyorlar. En yüksek puan alanlara derece veriliyor. Belirli aşamalardan geçerek derecelendirilmesine rağmen bazen zorlandığımızda oluyor.
Yarışmalara sponsor bulmakta zorlandık. İş adamlarımız şiir yarışmalarına pek yüz vermiyorlar
-Ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
-İlk yarışmaya nazaran sonraki yarışmalara sponsor bulmakta zorlandık. İş adamlarımız şiir yarışmalarına pek yüz vermiyorlar gibi. Şiirin ne getirisi var ki, şiir yarışmasının da bir getirisi olsun. Oysaki, yarışmaya katılan şairlere daha değerli ödüller verilebilse, daha fazla katılım, daha kaliteli ürünler gün ışığına çıkacak diye düşünüyorum. Platform'un büyük ödüller vermeye gücü şimdilik yetmiyor. Yaptığımız bu işin hiçbir ticari yönü olmamasına rağmen birtakım medyanın yarışma duyurusunu reklam sayıp ancak para karşılığı yayınlama istekleri işin cabası oluyor. Bu gibi yarışmalarda tarafları memnun etmek ayrı bir dert. Kimisi eseri derece almadığı için kızar. Kimisi beğendiği şiir birinci seçilmediği için jüri üyelerini adaletsizlikle, şairlerle el altından bağlantı kurmakla itham eder. Kimisi başkalarından 'apardığı' metinlerle sizi denemeye kalkışır. Karşılaştığımız diğer bir sorunda, bu yarışmanın sanat ve Edebiyat çevrelerine yeterince ulaşmaması. Bilemiyorum, onlara ulaştığı halde ilgi göstermiyorlarsa, bence bu bir kayıptır. Yani, Avrupa'da yaşayan yeni kuşaklara Türkçeyi sevdirme, onların arasından okur-yazar yetiştirme çabaları açısından... Kim yaparsa yapsın buradaki insanımız için faydalı şeyler yapan kişi ve kuruluşlar, çaba ve çalışmalar bir şekilde desteklenmeli.
-Şu ana kadar yarışmaya olan ilgi nasıl?
-Aslında her üç yarışmaya da beklediğimizden çok katılım oldu. Doğrusu Avrupa genelinde bu kadar şair adayının oluşu bizi sevindirdi. Kaldı ki her şair adayı bizim yarışmaya katılmadığı gibi, katılabilecek şairler de yarışmayı duymamış olabilirler. Ayrıca bu gibi yarışmalar her ne kadar bir kesit verseler de, Avrupa'daki edebiyat çalışmaları için kesin ölçüt olamazlar.
Katılan şiirler arasında gerçekten yetkin, kaliteli, deyim yerinde ise eleğin üzerinde kalabilecek şiirlerin olması ayrı bir sevinç kaynağı. Ancak üzücü olan şiirin bir heves olarak kalması, bir gençlik tutkusunu aşmaması, ya da sadece yarışmalara katılmak üzere karalanması. Şiir ve benzeri edebiyat-sanat çalışmalarının kalıcı olması sürekliliğe, çok çalışmaya ve ortaya orijinal ürünler koymaya bağlıdır.
Dilini unutan nesillerin, giderek değerlerini ve zamanla kimliklerini kaybettikleri bir gerçektir
-Bu şiir yarışmasıyla neyi amaçlıyorsunuz?
-Dilini unutan nesillerin, giderek değerlerini ve zamanla kimliklerini kaybettikleri bir gerçektir. Avrupa'daki insanımız, özellikle yeni kuşaklar dillerini ancak Türkçe literatürü takip ederek, anavatanla bağını kuvvetli tutarak, anadilinde yazarak koruyabilirler.
Şiir bu işin sadece küçük bir aracı. Şiir, şair ve şiir seven için okumaya kapı açabiliyorsa çok iş yapıyor demektir. Önemli olan dilimizin kaynaklarına ulaşabilmek, dilimizle ortaya konulan geniş edebiyat hazinesini okumaya ve anlamaya hazır olmaktır. Kendi anadiliyle bir şeyler yazabilen kişiler elbette dillerini kaybetmezler. Kendinden sonra gelen kuşaklara da aktarırlar. Şiir yarışmaları her ne kadar hoş karşılanmasa da, bu gibi yarışmalar şiir dünyasına bir pencere açabilir diye düşünüyoruz. Şiir dünyasında da dil, sanat, duygu, estetik ve hayata ilişkin pek çok renk ve anlatım yer almaktadır.
-Amacınıza ulaştığınızı söyleyebilir misiniz?
-Ulaşabildiğimiz şiir dostları için şiiri tekrar gündeme getirebildi isek, bu açıdan bir amacımıza ulaştık diyebiliriz. Ancak bu gibi çalışmaların etkisi hemen görülmez. Zaman içerisinde olumlu etkisi olacağı kanısındayız. Bizim yarışmalarımıza katılanlar arasında, ileride bir şair, bir yazar, bir düşünce adamı çıkarsa, amacımıza ulaştık demektir.
-İleriye yönelik planlarınız nelerdir?
-Yapabildiğimiz kadar bu yarışmaya devam etmek. Plan değil ama belki bir istek, belki bir hayal; yarışmayla kalmamak dergi düzeyinde şairlerle sık sık karşılaşmak. Şiir programları düzenlemek. İmkan bulabilirsek özellikle derece alan ve beğenilen şiirleri bir kitap halinde şiir severlerin beğenisine sunmak. Bununla da kalmayıp anadilimizle kaliteli şiir, roman, hikaye, hatıra, deneme gibi edebiyat ürünleri yayınlamak. Sanatın diğer kollarında eser veren sanatçılara destek olmak istiyoruz.
Hüseyin Kerim Ece kimdir?
Doğum yeri : Gümüşhane
Doğum tarihi : 01.01.1958
İlkokulu Gümüşhane'nin Ballıca köyünde, ortaokulu ve liseyi Gümüşhane'de, üniversiteyi Erzurum'da İslâmî İlimler Fakültesinde okudu.1985 yılına kadar Eskişehir Avdan ve Cumhuriyet liselerinde öğretmenlik yaptı. 1985 yılından bu yana Hollanda'da yaşıyor. Uzun yıllar eğitim alanında çalıştı. Şimdilerde Hollanda'da Avrupa İslâm Üniversitesinde ders veriyor, bir hapishanede rehber olarak çalışıyor.
Evli ve 5 çocuk babası. Arapça ve Hollandaca biliyor.
Yazı yazmaya 16 yaşlarında şiir denemeleriyle başladı. Şiirleri Mavera, Aylık Dergi, Kayıtlar, Kafdağı, Wird, Yitik Düşler gibi dergilerde yayınlandı. Şiirlerinde ağırlıklı olarak ; insan, varlık, hayat ve ötesi, ölüm ve sonsuzluk, sevgi ve insanın yakın gurbeti, hayaller ve özlemler, çağın olumsuzlukları, yürek dünyasında değişen serüvenler, ebedî hasret, insanın yakasını bırakmayan hüzünler gibi konuları işliyor.
1985 yılına kadar Yenidevir gazetesinde yazılar yazdı.
Türkiye'de ve Avrupada çeşitli süreli yayınlarda hikâye, makale, deneme şiir ve araştırmaları yayınlandı (yayınlanıyor) .
Almış olduğu ödüller :
1981 Yenidevir Gazetesi Makale 1.lik ve mansiyon ödülü
1982 Yenidevir Gazetesi Hikâye, 2.lik ödülü
2005 Ümraniye Belediyesi İstanbul konulu şiir yarışmasında Mansiyon ödülü
Amsterdam / Fuat Aslan