Hey yavrum hey, olaya bak. Galatasaray takım oyuncusuna neler deniliyor. Bu mudur Galatasaraylılık?
Adam zaten yenilmiş, morali bozuk. Yol ortasında durup otobüsten inip sana poz mu verecek birde? Herif perdeyi çekiyor fotoğraf çekmesinler vs. diyerek fakat bizim orada bulunan EN BÜYÜK TARAFTARIMIZ (!) küfür ediyor oyunculara...
Şu laflara bak; "Ciplere de binersiniz, karılarada binersiniz.", "Sen adammısın ulan?", "Senin ananı ...", "İnsenize lan aşağıya", "Işığı aç bari ... evladı"
Bu lafları sıradan bir adama desen iner döver seni zaten. Boşuna kimse hikaye yazmasın. Türkiye'de yapamazlar, keza polis girer devreye. Almanya'da, Belçika'da, Hollanda'da insan hakları, taraftar hakları gibi haklar var. Polis vuramıyor bile jopu. Yukarıdaki lafları futbolcusuna söyleyen adama taraftar diyorsunuz, iyi hoş güzel. Peki yağmurda çamurda takımını koşulsuz destekleyen, maç sonrası kaybetse hiç birşey yapmadan evine giden, üç kuruş parasıyla forma alan, kombine alan, dergi alan, Galatasaray için çoluğunun çocuğunun rızkından kesenler kim?
Onlar şakşakçı taraftar doğru.. Oyuncusuna küfür eden, saldıran, onlara hakaretler eden, otobüsü taşlayanlar en büyük taraftarlar ama. uAvrupa'yı tebrik etmek gerek, "Mahşer günü ateş işlediğin günah kadar yakar" temalı görsel şov güzeldi. Al sana işte gerçek taraftardır onu hazırlayan, elleri boya içinde, bezlerin üzerinde sabahlayan. Bu adamlar niye otobüsü basıpta oyunculara küfürler etmiyor, hakaretler etmiyor.
Kimse kusura bakmasın Almanya-Belçika-Hollanda vb. ülkelerde yaşayan Türk taraftarların birçoğu normal değil. Hepsi demiyorum, bir çoğu takım, renk falan farketmeden hakikatten medeniyet yüzü görmemiş. Oyuncuya köleleri gibi davranıyorlar ve biz istiyorsak yapacaklar mantıkları var hepsinde. Ayrıca sahaya girip oyuncuları yağmalamaya çalışmakta işin cabası.
Şampiyonluk olur anlarım, girersin formasını istersin ama hazırlık maçı sonrasında üzerinde 'sahte' formalarla oyuncuyu yağmalamaya çalışmak, şortunu, çoraplarını dahi istemek, nasıl bir mantık oluyor orasını çözemedim. Şimdi övüne övüne anlatırlar "Sabri'ye şöyle dedim, Arda'ya böyle bağırdım" diye. En büyük taraftar sizsiniz, bravo. Fener kampında taraftar oyuncusuna küfür ediyor durduk yere, adam antremanı terk etmek zorunda kalıyor. Beşiktaş kampında otele giderken bir sürü olay, bu fotoğraf çektirme sevdası ve oyunculara laf atma merakı nedir anlayamadım gitti. Renk falan farketmiyor yani, genel olarak cidden bir sıkıntı var.
Kimse hikaye anlatmasın, neyin ne olduğu gayet belli. Homberg maçı sonrasında sahaya girip oyuncuya saldıran, adeta yağmalamaya çalışan sözde medeni (!) taraftarları da gördük, bugün oyuncusuna küfür edip onlara zorunluymuş gibi davranan taraftarları da.. Dünyanın hiç bir yerinde yok böyle bir zorunluluk. Bizim halkımız çok enteresan vallahi, şaka gibi.
Oyuncu otobüsten inecek sana poz verecek, sonra tekrar otobüse binecek. Olur, görürsem söylerim. Örnek veriyorum; Arda'nın veya Sabri'nin orada inip fotoğraf çektirmesi en az 2 saat geciktirir takım otobüsünü. Orası halısaha takımı veya mahalle takımı değil; GALATASARAY. Hatırlatırım, öyle kafanıza göre hareket edemiyorsunuz. Belli kuralları, kanunları var. Maç öncesi, maç sonrası ve herşeyden ziyade siz KAMPTASINIZ. Kurallara uymak zorundasınız bu kadar basit ve oyuncu illa aşağı inip fotoğraf çektirmek zorunda falan değil zaten. Yok böyle birşey.
Alpaslan'ın, Karıncaezmez Şevki'nin, Kopenhag'ta arkasına aldığı 30 kişi ile meydanı inleten Sebahattin'in değeri, önemi şimdi daha iyi anlaşılıyor. Öyle değil mi? Allah Sebahattin'e uzun ömür, Alpaslan ve Karıncaezmez'e de rahmetler versin. Fazla söze gerek yok. Mümkünse artık Almanya-Hollanda-Belçika gibi yerlerde kamp yapmayalım, gelecek yıllarda bu tür rezillikleri de yaşamayalım.
Kaynak : http://fossacimbom.blogspot.com