- "AB Konseyi ve komisyon başkanlarının Türkiye ziyareti uzun bir süredir ilk üst düzey ve yüz yüze temas olması açısından büyük önem taşıyor"
İSTANBUL (AA)
Uzun bir süredir AB ile ilişkilerin donma noktasında olduğunu belirten İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "İlişkiler bir süredir derin dondurucudaydı ve özellikle Doğu Akdeniz ve dış politika gündeminde gerilim hakimdi. Burada bir yumuşama sağlanması Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir ışık doğurdu." ifadelerini kullandı.
İKV'den yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Zeytinoğlu, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in dün gerçekleşen Türkiye ziyaretleri hakkında değerlendirmede bulundu.
Uzun bir süredir AB ile ilişkilerin donma noktasında olduğunu belirten Başkan Zeytinoğlu, bu ziyaretin ilişkilerde önemli bir canlanmayı ifade ettiğini vurguladı. Zeytinoğlu, ilk olarak ekim ayındaki AB Zirvesi’nde önerilen pozitif gündemin somutlaşmaya başladığını ve daha fazla zaman kaybetmeden bir an önce uygulamaya konulması gerektiğini kaydederek, şöyle devam etti:
"AB Konseyi ve komisyon başkanlarının Türkiye ziyareti uzun bir süredir ilk üst düzey ve yüz yüze temas olması açısından büyük önem taşıyor. AB’nin ilk olarak Ekim’de gündeme getirdiği pozitif siyasi gündemin hayata geçirilmesi açısından da önemli bir merhaleye işaret ediyor. İlişkiler bir süredir derin dondurucudaydı ve özellikle Doğu Akdeniz ve dış politika gündeminde gerilim hakimdi. Burada bir yumuşama sağlanması Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir ışık doğurdu.
AB’nin önerdiği pozitif gündem üyelik müzakerelerine bir dönüş içermiyor ancak Türkiye için en ideal strateji olan AB tam üyelik stratejisinin gelecekte tekrar işlerlik kazanması için ilişkilerin onarılması ve tekrar rotaya sokulması gerekli. Pozitif gündem, mülteci konusunda iş birliği, yüksek düzeyli diyalogların yeniden başlaması ve halklar arası temasların artırılması maddelerinin yanında ekonomik iş birliği ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesini de içeriyor."
Zeytinoğlu, Türkiye ile ilişkilerin onarılması ve canlandırılması için AB tarafından önerilen pozitif gündemin içinde gümrük birliğinin güncellenmesi başlığına ilişkin iş dünyasının beklentileri olduğunu vurguladı.
- "Gümrük Birliği'nin güncellenmesine başlanmalı"
Sürecin daha fazla vakit kaybetmeden derhal hayata geçirilmesini beklediklerini belirten Zeytinoğlu, "Burada özellikle iş dünyasının beklentisi gümrük birliği güncellenme ve modernizasyon sürecinin bir an önce başlatılması. Dünya Bankası’nın hazırladığı rapor üzerinden gümrük birliğinin güncellenmesinin çerçevesi zaten 2016 yılında oluşturulmuştu. O yüzden daha fazla beklemeden bu sürecin hemen başlatılmasında büyük yarar var." değerlendirmesinde bulundu.
Gecikmenin yaratabileceği sorunlara değinen Zeytinoğlu, "Aksi takdirde Kıbrıs sorununa ek olarak, AB’nin iki lider ülkesi Almanya ve Fransa’da Eylül 2021 ve 2022’de gerçekleşecek seçimler konseyde sürecin tekrar tıkanmasına yol açabilir. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi iki taraf için de bir kazan kazan durumudur. Ayrıca AB’nin iki temel önceliği olan ve Türkiye ekonomisi için de büyük önem taşıyan Yeşil Mutabakat ve dijitalleşme gündemlerinde diyalog ve iş birliği için de gümrük birliğinin yenilenmesi itici bir rol oynayacaktır." yorumunu yaptı.
Zeytinoğlu, bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini, hem Türkiye hem de AB için büyük önem taşıdığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Diğer önemli konu olan vize serbestliği için ise Türkiye’nin kalan altı şartı yerine getirmesi AB reform sürecinin de yeniden başlamasını sağlayacaktır, bir ön adım olacaktır. AB siyasi ve ekonomik reformlarına geri dönerek ve geçtiğimiz günlerde açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı ve ekonomik reform paketinde öngörülen önlemlerin uygulanması yoluyla, süreci canlandırmak için adım atabilir. AB ise Avrupa güvenliği ve istikrarı için stratejik önemde olan Türkiye ile ilişkilerin onarılması ve karşılıklı olarak fayda sağlayacak bir ilişkiye dönüşmesi için gümrük birliğinin güncellenmesi için Komisyona müzakere yetkisini hemen vermek gibi somut adımlar atmaktan kaçınmamalı."