Belçika'da 'Avrupa Parlementosu ve Bölge Parlementoları' için 7 Haziran tarihinde gerçekleşecek olan seçimler yaklaşırken, partilerin listeleri şekillenmeye devam ediyor.
Bu seçimlerde otuza yakın Türk kökenli adayların listelerde yer alacaklarına kesin gözüyle bakıldığı gibi bazılarının da bulundukları listelerde sıra atlamak için çaba sarfettiklerine dair dedikoduların kulislerde konuşulduğu günlerde, yerlerini garantilemiş olan bazı adayların şimdiden yoğun bir dönemi kapsayacak çalışmalarına başladıkları da dikkatlerden kaçmıyor.
Bunlardan bir tanesi, çalışmalarına hızlı bir şekilde başlayan, Belçika'nın en önemli şehirlerinden biri olan Genk şehri CD&V (Hristiyan Demokrat Parti) adayı ve aynı zamanda Genk Belediyesi başkan yardımcılığını yürüten 'Ali Çağlar'. Kendisine yedek listenin dördüncü sırasında yer bulan Sayın 'Ali Çağlar', seçim ile ilgili düşüncelerine başvurduğumuzda, bize önemli ve iddialı açıklamalarda bulundu: « Limburg Bölgesi'nde Türklerin en yoğun yaşadıkları şehir Genk şehridir.
Bu şehir aynı zamanda Flaman Bölgesi'nin en büyük üçüncü sanayisine sahiptir. Burada 2006 yılında yapılan belediye meclis seçimlerinde tekrar seçilerek 2007 yılından itibaren başkan yardımcısı olarak göreve başladım. Bayındırlık ve iskandan sorumlu başkan yardımcısıyım.
Önümüzde yine seçimler var. Bu seçimlerde de adaylığımı koydum ve geçtiğimiz günlerde il kongresinde onaylandı. Flaman Bölge Parlementosu'nda bugün hiçbir tane Türk asıllı milletvekili bulunmamaktadır. Benim amacım, halkımızında desteğini alarak bu parlementoya giren ilk Türk milletvekili olmak. Adaylığa gelince, şu anda iki seçenek var. Asil listeden aday olabilirsiniz veya yedek listeden aday olabilirsiniz.
2007'de yapılan Federal Parlemento seçimlerinde, 'Hilal Yalçın' Hanımefendiyi yedek listeden aday göstermiştik çünkü seçilme şansı en yüksek oradandı. Ve bugün şunu söyleye bilirim, tek Türk asıllı milletvekili seçilen parti CD&V yani Hristiyan Demokrat Partisidir. 2007 yılında halkımıza söz vermiştik ve halkımızın desteğini aldıktan sonra sözümüzü yerine getirdik. 'Hilal Yalçın' Hanımefendi ilk Türk asıllı milletvekili olarak, Limburg Bölgesi için Federal Parlemento'da görev yapmaktadır. Bu seçimlerde de yine parti olarak beni parlementoya taşımak istiyorlar.
Diğer adaylarla kıyaslama yapıldığında ise, öncelikle şunu bilmek gerekir. Asil listeden seçile bilmek için bir otuz bin olan oy oranını aşmanız gerekiyor veya ilk üçte yer almanız gerekiyor. Ne ben ne de diğer partilerde yer alan Türk adaylarına bu ön sıralardaki yerleri vermediler. Bu yüzden diğer partideki adaylardan mesela Liberal Partinin adayı dördüncü sıradan aday. Onların şu anda üç milletvekilleri var ve büyük bir ihtimalle onların sandalye sayısı ikiye düşecektir. Dolayısıyla o dördüncü sırada bulunan arkadaşın seçilme şansı sıfır diyebiliriz. Bir de yedek listede on üçüncü sırada bulunan bir adayları var. Sırf oy toplaması için konulmuş bir aday. Sosyalist Partisine bakıldığında, 2004 yılında popüler bir siyasetçi olan 'Steve Stevaert' döneminde dört tane sandalye kazanmışlardı. Bu seçimlerde büyük bir oy kaybına uğrayacakları bekleniyor ve iki sandalyeye düşmeleri kaçınılmaz gibi görünüyor. Orada da üçüncü yedekten bir Türk asıllı arkadaşımız var, Beringen Bölgesi'nden aday. Orası zaten Genk şehrine göre Türk potansiyeli daha küçük ve Beringen dışında fazla tanınmadığından dolayı büyük bir oy oranına ulaşamıyacağını düşünüyorum. Dolayısıyla seçilme şansının zayıf olduğunu düşünüyorum. Ancak ilerideki Federal Parlemento seçimlerinde kaymalar değişmeler olursa üçüncü aday bile girebilir diye düşünüyorum.
Kendi konumuma gelince, ben yedek listeden dördüncü sıradan adayım. Dördüncü sıradan iki hedefim var. Birincisi, direk atlamak istiyorum. Tercihli oylarla seçilme rakamına ulaşırsanız, direk seçile biliyorsunuz. Partinin alacağı oy oranına göre seçilme rakamları değişe bilmekte.
Bizim partimiz, son kamuoyu yoklamalarına göre, yirmi bir bin tercihli oy alabilen kişi ön sıralara atlaya bilecek. Sosyalist Partisinde ise yirmi beş bin oy almanız gerekiyor. Orada durum daha zor çünkü onlar daha az bir oy oranına sahipler. Burada bir de bakıldığında, bizim partide birinci yedek olan bir aday on beş bin oy almış. Yani onun potansiyeli de kısıtlı.
Benim burada Genk Belediyesinde başkan yardımcısı olarak yapmış olduğum hizmetler neticesinde, gerek Limburg'da ikamet eden Türkler arasında gerekse diğer milletler arasında tanınıyor olmamdan dolayı, ben bu yirmibir bin oyluk barajı yakalayacağımı düşünüyorum. Birinci sıraya kadar atlamasam bile, büyük bir ihtimalle ikinci yedekliğe kadar atlayacağımdan eminim. O zaman da yedekler şu şekilde parlementoya girecekler. Birincisi, en büyük parti olmamızdan dolayı kurulacak bir koalisyon hükümetinin büyük olasılıkla büyük ortağı biz olacağız. Yani burada en azından büyük bir bakan vereceğiz. İkincisi ise, asıl listemizde olupda son sırada bulunan güçlü bir adayımız var. Ama kendisi şu anda hem vali yardımcısı hem de çok ciddi bir rahatsızlığı var. Sırf partiyi destekleme amacıyla adaylığını koydu ve halk nezdinde de büyük desteğe sahip olan birisi. Onun da seçilme ihtimali yüzde doksanın üzerinde. Fakat bu şahıs seçildiği andan itibaren görev talep etmeyecek. Gerek vali yardımcılığı görevinden dolayı gerekse rahatsızlığından dolayı Flaman Parlementosu'nda yer alması söz konusu değil. Yani en azından iki tane yedek bizim partiden parlementoya girecek. Benim amacım birinci yedekliğe atlamak.
Allah'ın izniyle, halkımızın da desteğiyle ve bugüne kadar yapmış olduğumuz çalışmaların neticesinde seçileceğime inanıyorum. Benim için en önemlisi hayırlısı olanıdır. Seçimlere adaylığımı diğer partideki adayların sıralamalarına bakarak koydum. Amacım bugüne kadar olduğu gibi kesinlikle oyları bölmek değil. Sadece parlementoya birisinin seçilmesini sağlamak. Ama en fazla şansa ben sahip olduğum için aday oldum. Halkımız için hayırlısı neyse o olur inşallah ».
Cafer Yıldırımer/Genk
