Bir dizi açılışa katılmak üzere memleketi Manisa'ya gelen Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, önce açılımı eleştiren muhalefete çıkıştı, sonra Ocak ayı için tarih verdi..
Başbakan Yardımcısı Arınç şöyle konuştu:
"Türkiye bütün sorunlarını çözecek. Kavgasız, dövüşsüz, birbirimize itham etmeden, birbirimizi kötülemeden, yok 'sen vatan hainisin', yok 'sen bilmem nesin'... Bunlara karnı tok milletin. Bu kadar ağır suçlamalarla konuştukları için millet artık onlara değer vermiyor. Bir iş ya doğrudur, ya yanlıştır. Bir insan ya haklıdır, ya haksızıdır. Bir şey ya haktır, ya batıldır. Bir şey ya iyidir, ya kötüdür. Kötüyse sebeplerini söylersiniz. Ama birbirimize ağza alınmayacak hakaretlerle, Türkiye'nin önünü kesmek için, insanları birbirine düşman etmek ve bunu siyasi amaçları için kullanmak amacıyla hareket ederseniz, ülkeye büyük kötülük yaparsınız. İnşallah ülkemizde istikrarsızlığa yol açacak gelişmeler olmasın ki bugüne kadar ihmal edilmiş tüm işlerimizi bir an önce başaralım."Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hiç kimsenin AK Parti'nin demokratik açılımı gerçekleştirmekten vazgeçeceğini düşünmemesi gerektiğini belirterek, "Bütün riskleri göze alıp Türkiye'nin önünü açacağız".
"Kimsenin cesaret edemediği işleri biz yaptık bunu da biz yapacağız"
Arınç, Manisa'daki süt soğutma tankları dağıtım töreninin ardından, 3 günlük Manisa programını değerlendirdi ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Demokratik açılımı", beraberlik, huzur, milli bütünlük projesi olarak niteleyen Arınç, bunun, hükümetin tek başına gerçekleştirmek istemediği, herkesin elindeki tüm imkanlarla katılabileceği, Türkiye'nin bütünlüğünü ilgilendiren bir konu olduğunu vurguladı.
Bu konuda yapılan çalışmalara CHP ve MHP'nin katılmadığını, katılmadığı gibi hükümeti ve kendilerini kötüleyerek vatan hainliği ile suçladığını anlatan Arınç, şöyle konuştu:
"AK Parti olarak biz Türkiye'nin sorunlarını çözmek, huzuru, barışı kardeşliği yeniden elde edebilmek, terörü sonuna kadar yok etmek için Türkiye'de yaşayan etnik kökeni farklı insanların bin yıllık beraberliğini bugüne kadar bozmak isteyenlere fırsat vermemek için barış projesi gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun altında başka bir şey yok. Birincisi terörle mücadele edilecek, ikincisi teröre yol açan tüm sebepleri ortadan kaldıracağız. Bu nedir ayrımcılıktır, bu nedir inkardır, bu nedir kardeşler arasında ülkede beraber yaşayan insanlar arasında tefrikalar çıkarmaktır, ekonomik geri kalmışlıktır vesaire... Bütün bunları önleyerek Türkiye'de düşmanlıkları körüklemek adına yapılan işlere son vermeye demokratik açılım diyoruz. Niçin demokratik açılım. Çünkü sorunların çözümü demokrasinin içinde."
Arınç, demokrasinin çoğulculuk ve katılımcılık olduğunu, farklılıklar zenginlik olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Herkes kendini istediği gibi ifade edebilecektir. 'Ben şuyum' diyebilecektir. Ona hiç kimse 'sen şusun aynı zamanda busun' diyemeyecek. Kendi diliyle inandığı örfüyle geleneklerle kendini ifade edebilecektir. 'Ben Çerkezim' diyen birine 'hayır sen değilsin' dersen ülkede bir çatışma çıkar. Hem Çerkez demeyecek, hem oyun oynamayacak, hem Çerkez tavuğu yiyemeyecek. Böyle bir şey olamaz. 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım bu milletin ferdiyim. Benim de bu millete bir katkım olacak' diyebilmeli. 'Sen Boşnaksın, sen Lazsın seni inkar ediyorum, sen Kürtsün seni tanımıyorum. Sen aslında dağ Türküsün. Kar içinde yürürken kart-kurt oldu da ismin oradan kaldı' demeyeceksin, adamla alay etmeyeceksin. Ben senle bin yıldır yaşadım.
Çanakkale'de Diyarbakırlı Ahmet'le Manisalı Mehmet kucak kucağa şehit oldu. O zaman Türklük Kürtlük kavgası yok. Aynı ideal için insanlar bir arada şehit oldu. O karşılığı bütünlüğü sağlamak istiyoruz. Kürtçe konuşmak yasaktı bu ülkede. Bu yasaklar ayrımcılıklar kardeşi kardeşe kırdırdı. Kötü niyetli insanlar bunu örgüte dönüştürdüler. Bu örgüt terör örgütü oldu ve can almaya başladı. Terör bir sonuç. Bu sonuca giden pek çok yol var. Bunları kesmeliyiz. Sen benim kardeşimsin birlikte bu cumhuriyeti kurduk. Herkesin bu ülkenin her karış toprağında kendini ifade etme, birinci sınıf vatandaş olarak ben buyum deme hakkı var demeliyiz."
"Bu projede AK Parti iddialıdır"
"Demokrasinin ifade özgürlüğü demek olduğunu, Kürtçe bir kanal denildiği zaman ülkenin bölünüp, perişan olacağının söylendiğini, ancak açılan televizyon kanalının bölünme değil, bütünleşmeye neden olduğunu" anlatan Arınç, "Kürtçe kurslar açıldığında 'eyvah bölücülük olacak' dendi. Kurslar açıldı giden oldu gitmeyen oldu ama hiç bir şey olmadı. Türkiye'nin her tarafında insanların imkanlarını sonuna kadar kullanabilmesinden yanayız. Meclis'e girebiliyor, memuriyette bulunabiliyor etle tırnak gibi olmuşlarsa sen hala 'şusun, bundan ileri gidemezsin' demek vatandaşlarımız için çok ayrımcı düşünce olur. Demokratik açılım konusunda, bu proje konusunda AK Parti iddialıdır. Herkese kucağını açıyor ve diyor ki bu mesele önemli bir meseledir" dedi.
Arınç sözlerine, "30 yıldan bu yana Türkiye'nin önünü kapatıyor. Türkiye'nin önünü açmaya mecburuz. Önümüz açılırsa büyüyeceğiz, güçleneceğiz. Önümüz açılırsa Türkiye uçacak. Yatırımlar, yeni iş sahaları mümkün olabilecek. Türkiye'nin zenginliklerinin ortaya çıkması mümkün olabilir. Dünyada barışı temin etmiş ülke olarak çok daha dikkat çekeceğiz. AB'de işimiz kolaylaşacak. Önümüzü kesen ve binlerce insanımızın kan, gözyaşına ağıtına sahne olan durumdan kurtulmamız lazım. Akan kan dursun ve durmalı diyoruz. Eğer birileri 'hayır kan akmaya devam etsin' diyorsa onlarla birlikte olamayız. Türkiye zengin bir ülke. Türkiye'nin her tarafında insanlar belli etnik kökenden gelmiş olabilir ama tapusu bizde olan bir vatanda yaşıyoruz. Aramızda ayrılıkçı yok" diye devam etti.
"Projeyi devlet projesi olarak uygulayacağız"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, "örgüt elemanlarının bile eski taleplerinin büyük kısmından vazgeçtiğini, bunun görmezden gelinemeyeceğini" belirtti. "AK Parti'nin bu barış projesine MHP ve CHP'nin karşı çıktığını, 1989-99 yılları arasında SHP-CHP zamanında hazırlatılan projede kendilerinin söylediğinden 10 misli daha fazlasının olduğunu" belirten Arınç, şöyle konuştu:
"Bugün bizim söylediklerimizin 10 misli var. Anayasanın değiştirilmesi, etnik kökene vurgu yapılmaması var. Resmi dilin yanında hatta Kürtçenin rahatça yazılıp konuşulması var. Ama onlar o zamanda kaldı. Şimdi CHP başkalaşmış, metamorfoz olmuş. Eski düşüncelerinden çok uzak kalmış. '89-99 raporları beni ilgilendirmez ben AK Partinin yapacağı her şeye karşıyım' diyor. O zaman demek ki kardeşim sen burada kalacaksın. Biz Türk milletiyle birlikte bu projeyi uygulayacağız diyeceğiz. AK Parti bundan geri durmaz. Sonuna kadar bizim için doğru olduğuna inandığımız projeyi devlet projesi olarak uygulayacağız ve Türkiye'yi huzura barışa kavuşturacağız."
"Bunlar Vatan Hainidir' Derseniz Cascaylak Ortada Kalırsınız..
Siyasi iktidarların halkın desteğiyle ayakta durduğunu hatırlatan Arınç, şunları söyledi: "Halk desteğini çekerse gider başkaları gelir. Demokrasi dediğimiz şey de budur. Entrikasız, kansız, darbesiz, hilesiz, hurdasız, Demirel'in tasviriyle işler el değiştirdiğinde orada demokrasi var demektir. Yoksa eline silah alıp onun bunun başına sıkmak demokrasi değil. Ona buna hakaret etmek, küçültmek demokrasi değil. Ben daha iyisini yapacağım, benim yöntemim daha doğru diyebilirseniz elinizi öperiz. Ama 'söyletmem vurun' taktiğiyle, 'sakın konuşturmayın, bunlar vatan hainidir' derseniz kendiniz cascavlak ortada kalırsınız. Size inanacak üç tane de adam kalmaz."
Arınç, ekonomik krizle ilgili ise "Ben size tarih veriyorum, ocak ayına kadar krizin bütün etkileri silinecek ve yeni yıla biz tertemiz, pırıl pırıl gireceğiz" dedi. (Kaynak:Türkiye Basınından Seçmeler)