Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Türk Silahlı Kuvvetlerinde, demokrasi ve hukuk devletleri ilkelerine aykırı düşüncenin içinde olan davranışlarda bulunan personel barınamaz. Bunu kim söylüyor, bunu Anayasamızın 117. maddesine göre TSK'nın komutanı olan Genelkurmay Başkanı ben söylüyorum. Artık TSK'nın komutanı olan Genelkurmay Başkanının bu ifadesi en büyük teminattır. Daha bunun dışında başka şeyler aranmasının anlamını anlayamıyorum" dedi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda, kuvvet komutanları ve Genelkurmay Karargahında görevli J başkanlarının da katılımıyla basın toplantısı düzenledi.
Bölgedeki son gelişmelerin yanı sıra, Irak, Afganistan ve Pakistan'da ciddi olaylar yaşandığını, Kıbrıs görüşmelerinin de bir taraftan sürdüğünü anlatan Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi:
"Bütün bunlar devam ederken Türkiye neredeyse iki haftadır Genelkurmay Askeri Savcılığının elinde bulunan, topladığı ve talep ettiği bütün bilgiler çerçevesinde yürüttüğü hazırlık soruşturması neticesinde ulaşmış olduğu kararla ortaya çıkan bir kağıt parçası etrafında gereğinden fazla enerjisini tüketmiştir, harcamıştır. Ayrıca yargı sürecine sabırla ve sükunetle bekleme basiretini de gösterememiştir. Her şeyden önce bunlardan dolayı gerçekten biz Türk Silahlı Kuvvetleri olarak üzgünüz."
KAĞIT PARÇASI
Bu kağıt parçasının kimler tarafından ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılması görevinin ise devletin istihbarat organları ile ilgili yargı organlarına düştüğünü ifade ettiğini ve bunun gereğinin yerine getirilmesini istediğini belirten Orgeneral Başbuğ, "Bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendiriyoruz" dedi.
Orgeneral Başbuğ, "TSK'nın komutanı olarak açıkça söylüyorum ki artık TSK üzerinden elinizi çekiniz, TSK üzerinden kendinizi siyasi tanımlama düşüncesinden ve gayretlerinden vazgeçiniz. TSK'ya karşı medya üzerinden, asimetrik bir psikolojik harekat yürütmeye son verin. TSK, tarihsel misyonu, kurumsal kültürü ve devlet adamlığı ve tecrübesinin gereği olarak kendisine karşı asimetrik olarak medya üzerinden yürütülen psikolojik harekata her zaman ve özellikle kamuoyu önünde cevap vermekten kaçınmaktadır" diye konuştu.
Orgeneral Başbuğ, "Türk Silahlı Kuvvetlerinde, demokrasi ve hukuk devletleri ilkelerine aykırı düşüncenin içinde olan davranışlarda bulunan personel barınamaz. Bunu TSK'nın komutanı olarak ben açıkça ifade ediyorum. Böyle durumlar olursa Türk Silahlı Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı bu konuda gerekeni anında yerine getirir. Bu konu için başka yerlerden herhangi bir yerlerden işaret almasına gerek yoktur" dedi.
"BİZ HUKUK DEVLETİ İLKELERİNE VE HUKUKA SAYGILIYIZ, BAĞLIYIZ"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Taraf gazetesinde yayımlanan habere konu belgeyle ilgili "Bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi, emare çıkarsa elbette bu soruşturma tekrar yeniden açılabilir" dedi.
Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda düzenlediği basın toplantısında, belgeye ilişkin askeri mahkemelere, savcılara yöneltilen düşünce ve suçlamaların gerçek dışı ve maksatlı olduğunu belirtti.
Habere konu belgeyle ilgili gelişmelerin, 30 Haziran Salı günü yapılacak Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı'nda gündeme getirileceğini belirten Orgeneral İlker Başbuğ, "Biz hukuk devleti ilkelerine ve hukuka saygılıyız, bağlıyız. Bu konulara ilişkin görüş ve düşüncelerimizi yasal platformlarda getiririz" diye konuştu.
Genelkurmay Askeri Savcılığının hukuk kuralları çerçevesinde yapması gereken her şeyi en ince noktasına kadar yaptığını, Genelkurmay Başkanlığı Karargahının da bu konuda üzerine düşeni yaptığını ifade eden Orgeneral Başbuğ, "Belki de kamuoyunun bu konuya ilişkin sabırsızlıkla bizden bir cevap beklemesine ve aleyhimize bazı noktaları doğurmasına rağmen biz bunu hukuk için göğüsledik" görüşünü bildirdi.
Kovuşturmaya yer olmadığı kararının kesin olmadığını dile getiren Orgeneral Başbuğ, "Biz hukuk devleti ilkelerine sadığız. Önemli olan bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi, emare çıkarsa elbette bu soruşturma tekrar açılabilir" dedi.
Orgeneral Başbuğ, "TSK olarak bizim her şeyimiz açıktır, hukuka saygılıyız, hiçbir şekilde hiçbir olayı örtbas yapma gibi ne niyetimiz vardır ne o şekilde bir hareketimiz vardır. Ancak bizim silahlı kuvvetler, Genelkurmay Başkanlığı olarak delil toplama üzerinde yetki ve sorumluluğumuz yoktur" ifadesini dile getirdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Taraf gazetesinde yayımlanan habere konu olan belgeyle ilgili olarak, "Bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendiriyoruz" dedi.
Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda, kuvvet komutanları ve Genelkurmay Karargahında görevli J başkanlarının da katılımıyla düzenlediği basın toplantısına, "Türkiye'de etrafımızda ve dünyada cereyan etmekte olan gerçek olaylara bakarsak, ciddi bir çok sorunun bulunduğunu ve yaşandığını görürüz" diyerek başladı.
Dünya ülkelerinin hemen hepsinin küresel ekonomik kriz ve bu krizin doğurduğu ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuştuğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, Türkiye'nin bunun yanında terör ve bölücü terör örgütüyle mücadelesini devam ettirdiğini söyledi.
Başta İran'daki son gelişmelerin yanında, Irak, Afganistan ve Pakistan'da ciddi olaylar yaşandığını ifade eden Orgeneral Başbuğ, Kıbrıs görüşmeleri de bir taraftan sürdüğünü belirtti. Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bütün bunlar yaşanırken, Türkiye, neredeyse 2 haftadır bugün itibarıyla tam 2 hafta; Genelkurmay Askeri Savcılığının elinde bulunan, topladığı ve talep ettiği tüm bilgiler çerçevesinde yürüttüğü hazırlık soruşturması neticesinde ulaşmış olduğu kararla ortaya çıkan bir kağıt parçası etrafında gereğinden fazla enerjisini tüketmiştir, harcamıştır. Ayrıca, yargı sürecini sabırla ve sükunetle bekleme basiretini de gösterip her şeyden önce bunlardan dolayı gerçekten biz TSK olarak üzgünüz.
Şu anda elimizde olan hukuki anlamda bir kağıt parçasıdır. Yargıtay içtihadına göre belge, hukuki hüküm ifade eden bir hakkın doğmasına ve bir olayın ispatına yarayan bir yazıdır. 12 Haziran günü belge olduğu iddia edilenin bir gazetede yer alması, yazılanların ciddi olması ve TSK'nın hedef alındığının görülmesi üzerine hiç zaman kaybedilmeden belge olduğu iddia edilenin gerçekten belge olup olmadığının, hukuk ve yargı yoluyla ortaya çıkarılması için Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından soruşturmaya başlanılmıştır. Bu durumda, bizim tarafımızdan yapılması gereken tek ve doğru hareket tarzı da budur."
"KÜÇÜMSEYİCİ TAVIRLAR İÇİNE GİREMEZSİNİZ"
Soruşturmanın aynen asli yargı teşkilatı içerisindeki cumhuriyet başsavcılıkları gibi anayasal teminatlar altında bağımsız bir şekilde yargısal faaliyetlerde bulunan Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütüldüğünü ifade eden Orgeneral Başbuğ, "Karar da yine bu makama aittir. Askeri savcılık, kanunlar çerçevesinde incelenmesi gereken tüm hususları mevcut bilimsel ve teknik imkanları da kullanarak bu karara ulaşmıştır" dedi. Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti:
"Askeri savcılığın verdiği kararı beğenebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz. Ancak bu karara karşı saygısız ve küçümseyici tavırlar içine giremezsiniz. Bu tip davranışlar askeri yargıyı küçültmez, bu şekilde davrananları küçültür. Son dönemlerde artan bir şekilde ve örgütlü olarak, altını çiziyorum örgütlü olarak gerçekleştirdiği değerlendirilen kurgulanmış bazı olaylar, TSK'yı yıpratma ve karalama kampanyasına dönüştürülmektedir. Hukuk açısından yaşadığımız olayda bugün, 'bugün' kelimesinin de tekrar altını çiziyorum, bugün gelinen nokta, olduğu iddia edilen bir kağıt parçası olduğunu, yani bir belge olmadığını bize göstermektedir.
Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı ve Genelkurmay Askeri Savcılığı, elindeki bütün bilgi ve belgeler ışığında ve hukuk kuralları çerçevesinde gerekeni yerine getirmiştir. Bu durumda, bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından TSK'yı yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendirmekteyiz. Bu kağıt parçasının kimler tarafından ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılması görevinin ise devletin istihbarat organları ile ilgili yargı organlarına düştüğünü ifade ediyor ve bunun yerine getirilmesini istiyorum. Bu konunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, bu ve buna benzer olayların devlet, millet ve ordu içinde fitne ve fesat çıkartma eylemleri olarak görüyoruz."
"ARTIK SİLAHLI KUVVETLER ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKİNİZ"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, TSK'nın demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine bağlı ve saygılı olduğunu vurgulayarak, "Herhalde bugüne kadar göstermiş olduğumuz tavır ve davranışlar da bu sözlerimizin doğruluğunu teyit etmektedir" diye konuştu. Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi:
"Bu ilkelere aykırı düşünce içinde olan davranışlarda bulunan ve bulunabilecek personelini TSK bünyesinde barındırmaz. Bunu kim söylüyor, bunu Anayasamızın 117. maddesine göre TSK'nın komutanı olan Genelkurmay Başkanı ben söylüyorum. Artık TSK'nın komutanı olan Genelkurmay Başkanının bu ifadesi en büyük teminattır. Daha bunun dışında başka şeyler aranmasının anlamını anlayamıyorum. Bakın, tüm bu söylentilere rağmen TSK ile artık hiçbir haklı neden ve haklı bir gerekçeye dayanmadan çeşitli nedenlerle ve çeşitli şekillerde darbe ve muhtıra söylemlerinde bulunanların, iyi niyetli olmadıklarını ve halkımızın da artık bu söylemlerden usanmış olduğunu düşünüyorum. Onun için TSK'nın komutanı olarak açıkça söylüyorum ki, artık Silahlı Kuvvetler üzerinden elinizi çekiniz. TSK üzerinden kendinizi siyasi tanımlama düşüncesinden ve gayretlerinden vazgeçiniz.
TSK'ya karşı medya üzerinden asimetrik bir psikolojik harekat yürütmeye son veriniz. TSK, tarihsel misyonu, kurumsal kültürü ve devlet adamlığı ve tecrübesinin gereği olarak kendisine karşı asimetrik olarak medya üzerinden yürütülen psikolojik harekata her zaman ve kamuoyu önünde cevap vermekten kaçınmaktadır. Ayrıca, bize askeri okullarda şu da öğretildi, bize dendi ki, öğretmenlerimiz ve komutanlarımız tarafından, 'akıllı insan her şeyin farkına varır, akılsız insan ise her konuda fikrini söyler'.
Bu nedenle bizlerin olayları takip etmediğimiz, Anayasa ve yasalar çerçevesinde gereken yer ve zamanda rahatsızlıklarımızı yerine getirmeyeceğimiz şeklindeki değerlendirmeler doğru değildir. TSK, hiçbir gerçeğe dayanmayan, hukuk dışı davranışlarla yıpratılması faaliyetlerinin devam ettirilmesine katlanamaz. TSK, bütünlüğünün her türlü dış etkilere maruz bırakılmasına seyirci kalamaz. Unutulmamalıdır ki TSK'nın bütünlüğünün korunmasını ve haksız yere yıpratılmasını aynı zamanda ülkemizin bir beka sorunu olarak görüyoruz. Lütfen bu noktanın iyi anlaşılmasını istiyorum. TSK'nın bütünlüğünün korunması ve artık haksız yere yıpratılması, sadece TSK'nın bir sorunu değildir.
Biz bunu aynı zamanda ülkemizin bir beka sorunu olarak görüyoruz. Bu şekilde de anlaşılmasını özellikle istiyoruz. TSK üzerinde oynanan ve oynanacak oyunlar bizim görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmedeki kararlılığımızı etkileyemez. Kimse de bu şekilde beklentilerin içinde bulunmasın. TSK'nın güvenlik boyutunda ilgilenmek zorunda olduğu ülke konularına ilişkin görüş, düşünce ve tekliflerimizi yasal platformlarda ilgili makamlara iletmeye devam edeceğiz. Tahriklere kapılarak kamuoyu önünde tartışmalara girmeyi uygun bulmuyoruz. Bu çerçevede son yaşanan olayları da önümüzdeki hafta yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısına getireceğiz." "