ANKARA (AA)
- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim yeşil sevgimizi, ağaç hassasiyetimizi, çevre hassasiyetimizi kimsenin terazisi ölçmeye yetmez." dedi.
Erdoğan, Batıkent Çakırlar Mevkisi`nde gerçekleştirilen, Milli Ağaçlandırma Günü "11 Milyon Ağaç; Bugün Fidan, Yarın Nefes" Programına iştirak ederek, vatandaşlara hitap etti.
Hazreti Mevlana`nın insanlara öğüdünü tabiat üzerinden verdiğini belirten Erdoğan, "Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol." dizelerini okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Toprakta biten güller solsa da gönüllerde biten güllerin daimi olduğunu" söyleyen Hazreti Mevlana misali fidanları hem toprağa hem gönüllere diktiklerini dile getirerek, "Ne mutlu bize ki ecdadımızdan miras aldığımız toprak, ağaç, orman sevgisini işte bu kampanyayla taçlandırıyoruz. Küresel ısınmanın ve iklim değişiminin gündemi işgal ettiği bir dönemde havanın, suyun, toprağın ve bunların oluşturduğu güzelliklerin korunması için çalışıyoruz. Rabbimin bize emaneti olan tabiatı sadece korumakla kalmayıp geliştirerek güzelleştirerek bizden sonraki nesillere bırakmanın çabası içindeyiz." diye konuştu.
Türkiye`nin orman alanını ve ağaç servetini çoğaltmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek, çevreyi korumak amacıyla 17 yıldır çok büyük yatırımlar yaptıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"17 yılda toplam 4,5 milyar fidanı toprakla buluşturarak orman varlığımızı 20,8 milyon hektardan 22,6 milyon hektara çıkardık. Böylece erozyonla kaybettiğimiz toprak miktarını yıllık 500 milyon tondan 154 milyon tona kadar düşürdük. Başlattığımız `5 bin köye 5 bin orman` projesiyle bugüne kadar ceviz, badem, zeytin, defne, kestane gibi ağaçlar yetiştirmek için 14 milyon fidanı toprağa diktik. Böylece insanlarımızın topraktan elde ettikleri kazancın artmasını da sağladık. Bizim yeşil sevdamızın adı Cumhuriyet döneminin tamamında yapılan ağaçlandırmanın 1,5 katını 17 yılda yapabilmektir. Tabiat sevgimizin adı yanan alanların 40 katı kadar ağaçlandırma yapabilmektir. Bizim yeşil sevgimizi, ağaç hassasiyetimizi, çevre hassasiyetimizi kimsenin terazisi ölçmeye yetmez. 25 yılı aşan hizmet müktesebatımız bunların eşsiz örnekleriyle doludur."
- "Ülkeye ve millete hizmet bunların bünyesine ağır gelir"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde şehri kokudan yanına varılmayan bir Haliç`le, çöplerden geçilmeyen sokaklarla, su akmayan musluklarla devraldıklarını belirten Erdoğan, "Göreve geldiğimizde çöp, çukur, çamur ile anılan, tam 39 insanını patlayan çöplükte kaybeden bir İstanbul vardı. Gece gündüz çalışarak yaptığımız dev yatırımlarla İstanbul`u tertemiz ve yaşanabilir bir şehir haline getirdik. Metro hatlarından tünel ve köprülere, spor tesislerinden modern atık işleme tesislerine kadar İstanbul`u hak ettiği konuma taşıdık." diye konuştu.
Erdoğan, atık yönetiminde İstanbul`a çağ atlatıldığını, daha sonra gelen belediye başkanlarının da aynı anlayışla İstanbul`a hizmet ettiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bırakın yaptığımız hizmetleri, sadece İstanbul`da yaptığımız temel atma ve açılış törenlerini tek tek saymaya kalksak günler, haftalar, aylar sürer. Birileri, bir önceki dönemde hazırlıkları tamamlanan ileri biyolojik arıtma tesisi yatırımı için, şu gaflete bakın, `temel atmama töreni` yapıyor. Bunlar temel atma ve açılış töreni gibi işlere zaten yabancılar. Ben zaten pek temel atma törenine değil, daha çok açılışlara giderim, bu benim prensibim, o ayrı. Ama bunların yaptığına bakın temel atmama töreni... Onun için tıynetlerine, karakterlerine uygun şekilde temel atmama töreni düzenlemişler. Ülkeye ve millete hizmet bunların bünyesine ağır gelir. Onun için kendilerine yakışanı yapmışlar. Şimdi vatandaş orada koku başlayınca sokaklara döküldü. Aslında bu yaklaşımın adı, İstanbul`u gelecekte yeniden kokuya, pisliğe, perişanlığa mahkum etmektir. İstanbul`un ne olduğunu, nereden geldiğini, nerede durduğunu, gelecekte nereye gittiğini bilmeyen bir zihniyetin, yapılan ve yapılmak istenen işleri anlamasını beklemek beyhudedir."
25 yıl önce İstanbul`un 2050`ye kadar olan sorunlarını çözecek adımları attıklarını dile getiren Erdoğan, ardından da şehrin 2100 yılına kadar olan ihtiyaçlarının çözümünü planladıklarını, bunları adım adım hayata geçirdiklerini vurguladı.
Erdoğan, "İhtiyaç yok" denilen projenin de işte böyle bir proje olduğunu vurgulayarak, "İstanbul`a atık suyu içme suyu kalitesine dönüştürecek, kendi alanında dünyanın en modern, ileri, gelişmiş teknolojisine sahip bir tesis kazandıracaktık. Tabii hizmet bir vizyon ve nasip meselesidir. Vizyon olmayınca nasip de bağlı olunca işte burada olduğu gibi önünüze gelen hazır projeyi hayata geçirme fırsatını da tepersiniz. Milletimiz bütün bunları görüyor, takip ediyor, zihninde ve kalbinde de not ediyor. İnşallah vakti saati geldiğinde hepsinin de hesabını birer birer soracaktır." diye konuştu.
Ankara`da da yine aynı şekilde sıkıntıların olduğunu, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek`ten önceki belediye başkanının atılması gereken adımları atmadığını hatırlatan Erdoğan, Ankara`nın Gökçek ile değişim ve dönüşüm yaşadığını söyledi.
"Tohumlar fidana, fidanlar ağaca dönmeli yurdumda" şarkısını anımsatan Erdoğan, bu şarkının maziden atiye kurulan köprünün ifadesi olduğunu aktardı.
Bugün ecdadın mirası üzerine katkıda bulunulduğunu, yarın da gençlerin bunun üzerine daha fazlasını koyarak geleceğe yürüyeceğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Geleceğe nefes ol derken fidan dikmenin ötesinde, çocuklarımıza her bakımdan daha güçlü bir Türkiye bırakmanın kararlılığını da ifade ediyoruz. Bugün dikilen fidanlar her yıl büyüyüp serpilirken çocuklarımız da onlarla birlikte ülkemizin geleceğini kucaklamaya talip bir donanımla kendilerini geliştirecekler. Toprak ne ekersen onu verir. Toprağa ne kadar emek verirsen o kadar karşılık alırsın. İnsan da öyledir. Bunun için biz `insanı yaşat ki devlet yaşasın` diyoruz. `Kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikiniz.` diyen bir medeniyet birikimine sahibiz. Evliya Çelebi bugünkü manzaranın tersine yemyeşil bir Anadolu tasviri yapıyor. Demek ki kaybımız çok. Yurt edindiği toprağa `ana` diyen bir millet olarak her bakımdan kayıplarımızı telafi edeceğiz. Hem toprağımızı fidanlarla buluşturacağız hem yeni nesillerin gönüllerini tarihimizle, kültürümüzle, medeniyetimizle şenlendireceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, kampanyaya gösterilen ilgiye teşekkür etti.
- Notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan alana gelişlerinin ardından fidan dikerek can suyu verdi. Tanıtım filminin gösterildiği programda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın konuşmasının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu`nun bulunduğu Şırnak, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk`un bulunduğu Sinop, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan`ın bulunduğu Aksaray, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu`nun bulunduğu Antalya ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank`ın bulunduğu Konya`daki fidan dikim alanlarıyla canlı bağlantılar yapıldı.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Erdoğan`a, ormanlarda doğal olarak yetişen 65 bitki türü kullanarak hazırlanan el yapımı tablo hediye etti.
Çocuklarla "Tohumlar fidana, fidanlar ağaca" şarkısını seslendiren Erdoğan, "Bu ormanlar kuşlarımızın yuvası olacak. Yakanlar... Allah`ın laneti onların üzerine olsun. İnşallah birkaç yıl sonra buraları böyle görmeyeceğiz. Bütün bu fidanlar artık ağaca dönüşecek ve bunların arasında gelip pikniklerinizi yapacaksınız. Hayırlı olsun." dedi.
Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kazakistan Başbakanı Askar Mamin, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de katıldı.