YTB Başkanı Eren, Osman Kılıç’ın vefatının ardından taziyede bulundu
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı (YTB) Abdullah Eren, Bulgaristan Türklerinin sembol ismi, diplomat ve yazar Osman Kılıç’ın vefatının ardından merhumun evine gelerek ailesine taziyede bulundu.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı (YTB) Abdullah Eren, Bulgaristan Türklerinin en önemli kanaat önderlerinden diplomat ve yazar Osman Kılıç’ın 101 yaşında vefat etmesinin ardından merhumun evine gelerek ailesine taziyelerde bulundu. Eren, paylaştığı mesajında “Bulgaristan Türklerinin 101 yıllık çınarı, gençliğini Türklük ve İslam için komünist rejimin zindanlarına feda eden dava adamı, Şumnu Nüvvab Medresesi'nin hayattaki son hocası Osman Kılıç Amcamız Hakka yürüdü, Ruhu şad, mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandı.
Kılıç’ın yaşamının mücadelelerle dolu büyük bir kahramanlık öyküsü barındırdığını belirten Eren, “Osman Amca'ya bir nebze de olsa vefa borcumuzu ödeyebilmek için; 100. yaş gününde özel bir program düzenlemiş, tarihe kayıt niteliğindeki hayatını anlatan 'Kader Kurbanı’ isimli kitabını Bulgarca diline tercüme edip basımını yapmıştık” dedi.
17 Haziran 2021 tarihinde Ankara’daki evinde vefat eden Kılıç’ın cenazesi 18 Haziran 2021 tarihinde Ankara Cebeci Asri Mezarlığında ikindi namazına müteakip toprağa verilecek.
Osman Kılıç kimdir?
1920 yılında Bulgaristan’ın Hezalgrad (Razgrad) iline bağlı Kılıç köyünde doğmuştur. Hezalgrad’da Türk Rüştiyesini, Şumnu'da "Nüvvab" okulunun lise bölümünde okuduktan sonra bir süre öğretmenlik yapmış ve daha sonra Yüksek Eğitim Şurası üyeliğine seçilmiştir. Osman Kılıç, 1948 yılında Türkiye lehine casusluk yapmakla suçlanmış ve idam cezasına çarptırılmıştır. Üç buçuk yıl sonra (Adnan Menderes’in başbakanlığı döneminde) Türkiye Cumhuriyeti’nin baskısı ile cezası müebbete çevrilmiştir. Nisan 1948'den Temmuz 1962 tarihine kadar Bulgaristan hapishanelerinde kalmıştır.
Siyasi bir tutuklu olarak 14 yıldan fazla bir süre Şumnu ve Varna hapishanelerinde, ardından Belene toplama kampına, Pazarcık hapishanesine, yine Belene'ye ve son olarak Plevne hapishanesine gönderilmiştir. Temmuz 1962'de af kapsamında serbest bırakılmıştır. Yaklaşık iki buçuk yıl, 1951'de ülkeden kovulduktan sonra Ankara'ya yerleşen karısı ve kızının yanına gitmek için mücadele etmiştir. Ocak 1965'te Türkiye diplomatlarının yardımıyla Türkiye’ye gelebilmiştir.
Türkiye'ye geldikten sonra Dışişleri Bakanlığı'nın Bulgaristan masasında, daha sonra İdari Ateşe olarak Belgrad Büyükelçiliğine atanmış, Belgrad’ta sekiz yıl Konsolosluk amiri olarak görev yapmış ve 1983 yılında emekli olmuştur. Görevleri arasında TRT Yabancı Diller Yayın Servisinde Bulgarca mütercim-spikerlik ve Kara Kuvvetleri Dil Okulunda Bulgarca öğretmenliği de bulunmaktadır. Hayatını aktardığı “Kader Kurbanı” (1988) eseri ile 1995 yılında Türkiye Yazarlar Birliğinin Hatıra Ödülüne layık görülmüştür.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), 2019 yılında doğumunun 100. Yılında Osman Kılıç için bir vefa programı düzenlemişti. YTB ayrıca 1995 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Hatıra Ödülüne layık görülen Osman Kılıç’ın “Kader Kurbanı” kitabını Bulgarca’ya tercüme ettirmiş ve basımını gerçekleştirmişti.