Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu'nun, son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Ülkemizin adım adım rejim krizine yol açabilecek bir ayrışma ve kutuplaşma içine girmesinden endişe duymaktayız" denildi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu, Türkiye'de son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. TÜSİAD'ın son günlerdeki güncel gelişmeleri kaygıyla değerlendirdiği belirtilen açıklamada, "Başta iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi partilerin, kurumların ve toplumun tüm kesimlerinin itidal ve sağduyu içinde hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz.
Mevcut durumu ancak diyalog ile ve gerilimi düşürerek tam demokrasiyle, hukuka koşulsuz saygıyla aşabileceğimizi, toplumsal huzura bu şekilde yeniden ulaşabileceğimizi düşünüyoruz" denildi.
Mevcut kutuplaşmanın adım adım tırmanarak toplumsal travmaya dönüşmek üzere olduğu uyarısına yer verilen açıklamada, kutuplaşmanın taraflarının, attıkları her adımla, aldıkları her inisiyatifle ve gösterdikleri her tepkiyle durumun daha da endişe verici hale geldiği ifade edildi.
Siyasi faaliyetin durumun gerektirdiği asgari sorumluluk anlayışından uzaklaşan bir yaklaşım ve söylemle sürdürüldüğüne işaret edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Siyaset alanına siyaset dışından yapılan müdahaleler, Türkiye'nin evrensel demokratik kurallarla yönetilen bir ülke görünümüne kavuşmasına engel olurken, daha ileri demokratik standartları yerleştirme fırsatları da heba edilmektedir.
İktidarın, ülkenin refah ve huzuruna odaklı bir gündemi benimsemesi, demokrasiyi dar siyasi bakışla yani çoğunlukçu bir anlayışla yorumlamaktan vazgeçmesi, bunun yerine çağdaş çoğulcu demokrasinin ışığında, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrımı ilkelerine bağlı kalarak hareket etmesinin, Türkiye'mizin geleceğinin şekillendirilmesi açısından elzem olduğu kanısındayız." Muhalefete de seslenilen TÜSİAD açıklamasında, "Muhalefetin de bu temel ilkelere ve anlayışa bağlı kalarak, ülkenin önüne mevcut sorunlarını çözecek siyasi alternatifler koyarak siyaset yapmasının; ekonomik, siyasal ve toplumsal olarak dünya ile bütünleşmiş bir Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu politikaları gündemine alarak içe kapalı bir Türkiye anlayışından çıkmasının demokrasimizin geleceği açısından belirleyici olduğuna inanıyoruz" denildi.
"Yaşadığımız bu sürece, TÜSİAD olarak seyirci kalmamız mümkün değildir" denilen açıklamada, "çıkış yolları" da maddeler halinde, "Toplumsal dayanışmayı sağlamak ve gerilimi düşürmek, Herkes için tam demokrasiyi savunmak, Hukuka koşulsuz saygı göstermek" şeklinde sıralandı.
"Toplumsal dayanışmayı sağlamak ve gerilimi düşürmek" başlığı altında, "Türkiye'de her geçen gün biraz daha artan gerilimi düşürmek, bunu sağlayacak bir uzlaşma zemini yaratmak başta iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi partilerin ve tüm toplum kesimlerinin temel görevidir. Sorumlu mevkidekilerin üsluplarına özen göstermesi, tüm toplumun kaybedeceği bir kırılma noktasına gelmeden gerilimi yatıştırması, çağdaş demokratik sorumluluğun bir gereğidir" ifadelerine yer verilirken, "Herkes için tam demokrasiyi savunmak" başlığı altında çağdaş demokrasilerde siyasetin sorunlarına parti kapatarak çözüm bulunamayacağı uyarısına yer verildi.
"Herkes için tam demokrasiyi savunmadan, çoğunlukçu değil çoğulcu bir anlayışı benimsemeden, demokrasinin altyapısının yazılı kurallar kadar teamüllerden de oluştuğunu kabul etmeden demokrat olunamaz" denilen açıklamada, Türkiye'de köklü bir demokrasinin yerleşmesinin, her yönüyle çoğulcu demokratik normlara uygun, katılımı ön plana çıkaran bir Anayasa değişikliği ile siyasi partiler, seçim sistemi ve dokunulmazlıklarla ilgili yasal çerçevenin yenilenmesinden geçtiği belirtildi.
Açıklamanın "Hukuka koşulsuz saygı göstermek" başlıklı bölümünde de, yenisi yerine konana kadar mevcut hukuk çerçevesinde hareket etmenin demokratik toplumların temel kurallarından biri olduğu hatırlatılarak, her ne sebeple olursa olsun aksi yönde hareket etmenin kaosa neden olacağı uyarısında bulunuldu.
"Siyasi partilerimizin, laikliğin hem toplumsal ilişkileri hem de birey haklarını düzenleyen hukukun temeli olduğunun bilinciyle, daha ileri bir demokratik standardı yaratmak için çalışması esastır" denilen açıklamada, "Ama, demokrasimizin temel eksikleri ortada dururken, güncel sorunları aşmaya yönelik, alelacele gündeme getirilen Anayasal ve yasal düzenlemeler, sorunları daha derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı gibi, özlediğimiz siyasal etik anlayışından da uzaktır" ifadeleri kullanıldı.
Mevcut kutuplaşmayı aşmak için, siyasetin sorunlarının siyaset içinde çözülmesi gerektiğini vurgulanan açıklamad, başta iktidar partisi olmak üzere siyasi partileri ve liderleri sağduyuya davet edildi. Ayrıca, kanaat önderleri, tüm işveren kuruluşları, işçi sendikaları ve sivil toplum örgütleri de demokratik zemini güçlendirmek, toplumda zedelenmeye yüz tutan kardeşlik ve dayanışma duygularını pekiştirmek amacıyla çaba göstermeye çağırıldı.
Kayanak:Ajanslar/Türkiye