Milk-Run ifadesi otomotiv sektöründeki seri imalata bağlı olağanüstü çok miktarda parçayı onlarca farklı lokasyondaki farklı tedarikçilerden toplamada bir optimizasyon meselesi olarak karşımıza çıkmıştır. Şöyle düşünün; yılda 100.000 araç üretiyorsunuz, 100 tedarikçiniz var ve bunların hepsi 100-200 kilometre çapında bir bölgede farklı noktalarda konuşlanmış. Başlangıçta bu tedarikçilerin hepsinin kendi sevkiyatını kendilerinin yaptıklarını hayal edin. Hatta hayal etmeyin hala bazı otomotiv firmaları ve diğer sektördeki üreticiler olağanüstü büyük miktarlarda nakliye ile karşı karşıya kaldıkları halde bunu optimize etmek yerine tedarikçilerinin inisiyatifine bırakmakta ve ciddi tasarruf fırsatları elden kaçmaktadır.
Şimdi bu farklı noktalardaki tedarikçilerin hangi koşullarda nakliye organizasyonu yapacaklarını öngörelim. Her tedarikçi firma kendi nakliye maliyetini minimize etmek isteyecektir. Bunun doğal bir sonucu olarak kamyon doluluğunu sağlamak tedarikçinin ilk akla gelen refleksi olacaktır. Eğer firma çok hacimli ürün üretmiyorsa (koltuk takımı, ön göğüs paneli komplesi gibi) günlük veya iki günlük ana sanayi üretim ihtiyacı bir kamyonu doldurmuyorsa tedarikçi kamyonun dolması için dört veya beş günlük üretim ihtiyacı kadar bekleyecektir. (Aynı örnekleri beyaz eşya, standart makine imalatı, mobilya imalatı gibi üretim organizasyonları ve sadece satış-dağıtım organizasyonları için de düşünebilirisiniz)
Bu durumda bir tedarikçinin beş günde bir nakliye yaptığını düşünelim ve duruma bir göz atalım. Birim nakliye maliyetinin düşmesi için beş günde bir kamyon doldurularak gönderildiği için ana sanayi stok alanında minimum beş günlük malzeme stoğu kadar yer tahsis edilmelidir. Aynı zamanda bu durum kabaca beş günlük envanter maliyeti doğuracaktır. FIFO (İlk giren ilk çıkar) gibi uygulamalarda zora girecektir.
Bir diğer tedarikçinin sac braketler ürettiğini varsayalım ve daha küçük parçalar ürettiği için kamyon doluluğunun 15 günlük ana sanayi üretim ihtiyacına denk geldiğini öngörelim. Bu durumda söz konusu stok alanı ve envanter maliyeti on beş günlük parça hacmi ve tutarı kadar olacaktır.
Milk-Run sistemi ile ana sanayi nakliye planlamasını kendisi yapar ve tedarikçilerin parça başı birim nakliye maliyetlerini parça fiyatlarından düşerek sorumluluğu ve operasyonu kendi üzerine alır. ERP sistemleri vasıtasıyla siparişleri günlük hatta saatlik parçalara ayırır. Küçük parti miktarları ile çok sayıda farklı tedarikçileri bir rotaya oturtur ve bunlardan topladığı irili ufaklı malzemelerle kamyon doluluğunun maksimize eder.
Böylece hem fabrika stokları düşer, hem stok yönetim güçlükleri ortadan kalkar, çoğu durumda nakliye maliyetleri ciddi oranda aşağıya düşer ve düzenli bir malzeme tedarik sistemine kavuşulur.
İlk bahsettiğimiz durumda olan firmalar için Milk Run uygulamaları sonucu nakliye maliyetlerinin yüzde 30 düşmesi, proses içi stokların yüzde 50 azalması, depo stoklarında yüzde 20 eliminasyon ve buna bağlı depo alanı kazançları hemen hemen garantidir.
Otomotiv sektörü dışında farklı sektörlerden bu konuya ilgi duyacak uygulama adaylarına bazı koşulları hatırlatmakta fayda görüyoruz. Tedarikçi sayısı en az on ve farklı lokasyonlarda ise, yıllık klasik kamyon cinsinden nakliye sayısı yüz kamyonun üzerinde ise, toplam satın alma cirosu toplam cironun yüzde 50’sinden fazla ise ve bir de çok sayıda parça tedarik ediyorsanız hemen Planlı Malzeme Toplama Optimizasyonu çalışmasına başlamalısınız.
Hepinize stoksuz ve yüksek stok devir oranlı günler temenni eder, çözümler için sorularınızı bekleriz.
GÖKHAN TAŞDEVİREN