`Türkiye, İsrail ve Rusya ile ilişkileri normalleştirmek için önemli adımlar attı`
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Daily Sabah" gazetesi için kaleme aldığı makalede, "Türkiye, İsrail ve Rusya ile ilişkilerini normalleştirmek için iki önemli adım attı." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, İsrail ve Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi için atılan adımların, Türkiye`nin dış politikası, bölgesel barış ve istikrar açısından önemli sonuçları olacağını belirtti.
Kalın, "Daily Sabah" gazetesi için kaleme aldığı "İsrail ve Rusya ile İlişkilerin Normalleşmesi: Temel Unsurlar" başlıklı makalesinde, Türkiye`nin geçen hafta hem İsrail hem de Rusya ile ilişkilerini iyileştirecek iki tarihi diplomatik girişimde bulunduğuna ve zamanla her iki anlaşmanın da bölgede olumlu etki göstereceğine işaret etti.
İbrahim Kalın makalesinde şunları kaydetti:
"Türkiye, İsrail ve Rusya ile ilişkilerini normalleştirmek için iki önemli adım attı. Bu önemli gelişmenin, Türkiye`nin dış politikası, bölgesel barış ve istikrarı için önemli sonuçları olacak. Bu adımların, Filistin ve Suriye gibi iki müzmin sorunun çözülmesinin yanı sıra DAEŞ ve PKK terörüyle mücadeleye de katkıda bulunma potansiyeli var."
Türk ve İsrailli yetkililerin iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmek için 29 Haziran Çarşamba günü bir anlaşma imzaladığını hatırlatan Kalın, "Anlaşma, İsrail`in Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemesi ve Gazze`ye yönelik ablukanın hafifletilmesine yönelik Türkiye`nin ikinci ve üçüncü koşullarını sağlıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, zaten 2013 yılında ABD Başkanı Barack Obama`nın huzurunda bir telefon görüşmesinde dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ı arayarak özür dilemişti." ifadelerini kullandı.
Normalleşme anlaşmasının Türkiye-İsrail ilişkileri ve Gazze`deki durum gibi büyük jeopolitik önemi olan iki alanda yeni bir dönemi başlattığını kaydeden Kalın, tarafların büyükelçi gönderilmesi, ticari ve ekonomik ilişkilerin yeniden başlatılması konusunda anlaştığını, bu sayede ikili ilişkilerde bazı yeni hareketlilikler görüleceğini belirtti.
Türkiye`nin, İsrail tarafının anlaşma uyarınca verdiği güvenceyle bunu Gazze`deki yaşam koşullarının iyileştirmesi için büyük bir fırsat olarak gördüğüne dikkati çeken Kalın, şöyle devam etti:
"Bu, Gazze halkına günlük olan verilen elektrik ve suyun miktarının artırılmasıyla başlayacak. Yetersiz elektrik ve su, Gazze Şeridi`nde sağlıktan tarıma hayatın her alanını olumsuz etkileyen ciddi bir sorun. Gazze`ye gidecek teknik uzman ekip, mevcut elektrik ve su altyapısını inceleyecek ve iyileştirme çalışmaları, kısa süre içinde başlayacak. Türkiye ayrıca Gazze Hastanesi ve Gazze Şeridi`ne yapılan son saldırıda evleri yıkılanlar için sosyal konut projelerini tamamlayacak."
Kalın, yazısında şunları kaydetti:
"Umarız Gazze halkı, yeni Türk-İsrail anlaşmasının somut sonuçlarını günlük yaşamında görecek. Türkiye, bunu yapmaya hazır ve İsrailli yetkililer de bunun önemini görüyor. Siyasi açıdan Türkiye, Filistin halkının bağımsız bir devlete sahip olma hakkıyla savaşın, çatışmanın ve acının tek ve en yıkıcı sebebi olan işgalin sona ermesini desteklemeye devam edecektir. Türkiye, tüm Filistinli gruplarla ilişkilerini sürdürmeye ve Batı Şeria ve Gazze`deki tüm Filistinlilere yardımcı olmaya devam edecek. Türkiye, İsrail ile ilişkilerini normalleştirerek barış sürecine olan katkısını artıracak ve ortaya çıkabilecek gerilimler ve gereksiz can kayıplarının önüne geçebilecektir. Bu, Kudüs`teki Mescid-i Aksa`da ve etrafında son derece kritik ve hassas durum için de geçerlidir."
Geçen haftaki diğer önemli gelişmenin Rusya ile normalleşme süreci olduğunu hatırlatan Kalın, pek çok kişi için sürpriz olan bu durumun Rus uçağının 2015`in Kasım ayında düşürülmesinden bu yana devam eden krizin çözülmesi için aylardır sürdürülen çalışmaların neticesinde geliştiğini belirtti.
Etkili bir arka kapı diplomasisi uygulandığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın Rus mevkidaşı Vladimir Putin`e Rus pilotun öldürülmesinden duyduğu üzüntüyü dile getiren bir mektup gönderdiğini anımsatan Kalın, her iki liderin de bölgedeki iki kilit ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmek için cesur bir adım attığını ifade etti.
"Türkiye, Rus uçağının düşürülmesinin ardından yapıcı ve uzlaşmacı bir tutum benimsedi. Bu, Rusya Devlet Başkanı Putin`in Türkiye`ye yönelik bütün ekonomik ve turizm yaptırımlarını hızlıca kaldırması şeklinde karşılık buldu ve söz konusu durum, her iki ülkenin iş çevreleri ve vatandaşları tarafından memnuniyetle karşılandı." değerlendirmesinde bulunan Kalın, Türk-Rus ilişkilerinde açılan yeni sayfanın asıl sonucunun ekonominin yanı sıra Suriye savaşının geleceği ve terörle mücadeleyle ilgili olacağına dikkati çekti.
Kalın, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin, 29 Haziran`da yaptıkları telefon görüşmesinde her iki konu üzerinde çalışmak için anlaşmaya vardı ve ekiplerine konuyu izleme talimatı verdi. Bu önemli gelişmenin, BM önderliğindeki Viyana ve Cenevre süreçlerinin iki temel unsuru olan, ateşkese uyulmayan ve rejimin siyasi geçişle ilgili görüşmeyi reddettiği Suriye`de kötüleşen durum için ciddi sonuçları olacaktır. Türkiye`nin Suriye savaşı ve Beşşar Esed`in geleceğine dair tutumu gayet iyi biliniyor. Türkiye ve Rusya arasında yeni bir girişimin, Suriye`deki durumu içerme potansiyeli olacaktır. Bu aynı zamanda Türkiye`nin Suriye topraklarından gelen DAEŞ terörüyle daha etkili mücadele etmesine de yardımcı olacaktır." ifadelerini kullandı.
İstanbul Atatürk Uluslararası Havalimanı`na düzenlenen terör saldırısının, İsrail ve Rusya ile yapılan anlaşmaların açıklanmasından bir gün sonra düzenlenmesinin tesadüf olmadığının altını çizen Kalın, DAEŞ’in her iki anlaşmaya da karşı olduğunun ve Türkiye’yi stratejik bir hedef olarak gördüğünün açık olduğunu vurguladı. Kalın, "Türkiye, bu terör örgütüne (DAEŞ) karşı katı tavrını sürdürecek ve bu yöndeki çabalarına ABD ve şimdi de Rusya ile koordineli şekilde devam edecektir." ifadesine yer verdi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü Kalın, makalesini şöyle tamamladı:
"Türkiye’nin İsrail ve Rusya ile olan ilişkilerini normalleştirilme çabaları, zamanında olup karşılıklı çıkar, saygı, bölgesel işbirliği, barış ve güvenlik esaslarına dayanıyor. Ortadoğu ve dünyadaki travmatik durum göz önünde bulundurulduğunda, acil bazı sorunların çözümü için böyle bir rahatlamaya kesinlikle ihtiyaç duyuluyordu."
Kaynak: AA