Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara`da NATO Konseyi Toplantısı`nda önemli açıklamalarda bulundu.
Son dönemde Doğu Akdeniz`de artan gerilim ve ABD`nin Türkiye`nin S-400 alımı ile ilgili tehditleri gibi birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
İttifakın güvenliğini doğrudan ilgilendiren terör gibi asimetrik tehditlerin arttığı bir dönemdeyiz.
Böylesi bir ortamda varoluş gayesi küresel güvenlik ve istikrarı korumak olan yapılarda çok ciddi aksamalar yaşanıyor.
ÇABALARIMIZ ORTADA
Türkiye son 8 yıldır Suriye kaynaklı tehditlerde, söz konusu tıkanıklığın acı yansımalarını yaşamış, ekonomiden güvenliğe, siyasete kadar iliklerine kadar hissetmiş bir devlettir.
Düzensiz güç ve terör tehdidiyle mücadelede Türkiye`nin gösterdiği olağanüstü çabalar ortadadır.
Bugün 4 milyon mülteciyle, dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz. Mültecilere 35 milyar dolar harcadık.
Fırat Kalkanı Harekatı düzenledik.
DEAŞ ile göğüs göğüse savaşan tek NATO ülkesi biziz.
Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin`i PKK`nın Suriye kolunun işgalinden kurtardık. Güvenli bölgelere 320 bin civarında Suriyeli sığınmacının geri dönüşünü sağladık. Büyük bir insani felaketin eşiğine gelen İdlib`de de inisiyatif alarak sükunetin sağlanmasını temin ettik.
Bizler aynı güvenlik şemsiyesinin altındaki devletleriz. İttifak üyesi ülkelerin terör gibi ciddi sınamaları tek başına çözmesini beklemek NATO`nun varoluşuna aykırıdır. Bugüne kadar 40 binin üzerinde vatandaşımızı PKK terörüne şehit verdik. Son üç günde 6 asker ve iki sivil şehit edildi.
DEAŞ yayınladığı videolarla ülkemizi hedef alıyor. FETÖ, yurt dışında ülkemize yönelik yıkıcı faaliyetlerini sürdürüyor.
Maalesef terör örgütlerinin ele başlarına, adaletten kaçabilecekleri imkanlar sunuluyor.
Batıda İslam düşmanlığı, yüz binlerce insanın can ve mal güvenliğini tehdit ediyor.
Sri Lanka ve Yeni Zelanda`da meydana gelen terör eylemleri sorunun geldiği boyutu göz önüne koymuştur. Biz NATO`daki dostlarımızdan sadece ittifak ruhuna uygun davranmalarını bekliyoruz.
Namlusunu ülkemize çeviren, vatandaşlarımızın canına kast eden terör örgütlerinin müttefiklerimizce donatılmasının, silah ve mühimmata boğulmasının, örgüt elebaşının kırmızı halılarla ağırlanmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur.
DESTEK BEKLİYORUZ
DEAŞ ile mücadele bahanesiyle atılan yanlış adımların meşrulaştırılması mümkün değildir. Ayrıca Türkiye ve KKTC`nin Doğu Akdeniz`deki meşru hakları tartışma götürmez.
NATO`nun bize gerilimlerin önüne geçmek için destek olmasını bekliyoruz. Ülkemizin bazı alanlarda farklı görüşleri olabilir. Ancak ortak tehditlerle birlikte tutarlı şekilde mücadele etmek bu ittifakın öncelikli şartıdır. Burada yaşanan aksaklıklar en büyük zararı ittifaka verecektir.
"S-400`LERIN TARTIŞILMASINA KARŞIYIZ"
Türkiye`nin farklı ülke ve bölgelerle geliştirdiği ilişkilerin birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "S400 meselesi yüzünden böyle bir tartışma alevlendirilmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz. Eğilimimiz hakkında spekülasyonlar üretmek bizi tarihimizi ve coğrafi konumumuzu anlamamaktır. Medeniyetin beşiği olarak gördüğümüz Akdeniz havzasının barış içinde olmasını önemsiyoruz. Türkiye için, ortaklar aynı zamanda komşularımızdır. Kısa vadeli hesaplardan ziyade, orta ve uzun vadeli çıkarlarımıza odaklanarak, NATO`yu daha da güçlendireceğiz" dedi.