MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, açılımın Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında hazırlandığını, startını ABD Başkanı Obama'nın TBMM'deki konuşmasıyla verdiğini, amacının ise 'PKK'yı siyasallaştırmak' ve 'Türkiye'yi gevşek federasyona götürmek' olduğunu söyledi. Vural, "Ama Damat Ferit 'evet' dedi diye milletimiz boyun mu eğdi yani. Herkes haddini bilsin. Bu millet hoşgörülüdür ama vatanını bölmek isteyenlere karşı da elini nasıl vuracağını bilir" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'benim son seçimim olacak' sözlerini hatırlatan Vural, "Ben bunu takdir ettim. 2011'de Erdoğan'ın jübilesini yapacağız, teneke çalarak onu göndereceğiz" diye konuştu.
Muğla'nın Yatağan İlçesi'nde, belediye toplantı salonunda, MHP teşkilatı tarafından düzenlenen 'Açılım ve Açılımın Getirdikleri' konulu konferansa MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve MHP Muğla Milletvekili Metin Ergun konuşmacı olarak katıldı. Konferansı, MHP İl Başkanı Mehmet Korkmaz, İlçe Başkanı Servet Göka, Yatağan Belediye Başkanı CHP'li Hasan Haşmet Işık ve yaklaşık bin 200 kişi izledi. Açılımı 'milletsiz vatan senaryosu' olarak niteleyen milletvekili Metin Ergun, Başbakan Erdoğan'ın açılımı, 'Türkiye adında bir vatan olacak ama Türk adı ortadan kalkacak' diye tanımladığını öne sürdü. Ergun, "Yani aynı vatanın üzerinde yaşayanlar bir olmayacak, yani milliyetsiz vatan olacak. Bunun sonucu sosyal çatışma ve kaostur. AKP bu konudaki inadını sürdürürse ülkemizi iyi günler beklememektedir" dedi.
'AMAÇ PKK'YI SİYASALLAŞTIRMAK'
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da hükümetin 'analar ağlamasın', 'milli birlik' ve 'demokratik açılım' ambalajlarıyla sunduğu açılımın asıl amacının eli kanlı terör örgütü PKK'yı siyasallaştırmak, siyasal anlayışını yasal hale getirmek ve İmralı'daki bölücübaşının affedilerek ev hapsine geçirilmesini sağlamak olduğunu savundu Vural şöyle konuştu: "Köşe yazarlarıyla, 12 kötü adamıyla açılım pazarlaması yapanların bu oyununa gelmeyeceğiz. 'Analar gözyaşı dökmesin' ambalajına soktukları açılımda, bir de grupta 'ağlamaktan sorumlu başbakan yardımcısı' ile birlikte ağlaşıp durdular. Niye ağlıyorsun sen. Şehit olmuş askerimizle öbürünü aynı kefeye koyuyorlar. Bir de utanmadan ağlıyorlar. Terörle mücadeleyi kötüleyip, karalayıp, terör örgütünü aklıyorlar. Sonra da iki damla gözyaşıyla milleti tuzağa düşürmek için kafes kekliği gibi ötüyorlar."
'1920'LERDEKİ AYNI OYUN'
Açılım oyununun bugün değil 1920'lerde başladığını, Sevr ile 'Kürdistan' ve 'Ermenistan' denilerek, bölünmek istenen Anadolu topraklarına Atatürk ve milli mücadele kahramanlarının Cumhuriyet'i kurarak en güzel cevabı verdiğini savunan Oktay Vural sözlerini şöyle sürdürdü: "Güneydoğu ve Doğu kentlerimizin ileri gelenleri, idarecileri, TBMM'ye telgraf ve imzalı mektup göndererek, 'Bölgemizin Kürdistan diye bir sorunu yoktur' dediler. 'Bu ülkede Rum ve Ermeni'den başka azınlık yoktur, hepimiz Türk milletiyiz' dediler. Şimdi yine aynı oyunu yine önümüze koyup 'hazmedin' diyorlar. İşte bir oyunla karşı karşıyayız. Amaç bu coğrafyadan hepimizin beraber birlikte oluşturduğu milli kimliğimizi ve milli kültürümüzü ayrıştırmak, etnik kimlik rekabeti oluşturmak suretiyle büyük Türk milletinin içine fitne sokarak, birbirinden kopuk insanların yaşadığı bir coğrafya haline dönüştürerek, Büyük Orta Doğu Projesi'ni etnik kimliklere ve mezheplere göre ayrıştırıp, Irak'daki örnek gibi zayıf bir Türkiye oluşturmak istiyorlar."
'BU KADAR ŞEHİT VE GAZİNİN ANLAMI YOK MU?'
MHP'li Vural, açılımla gündeme getirilen konunun aslında bir hesaplaşma olduğunu belirterek, şunları söyledi: "İddia ediyorum, Cumhuriyet'i hazmedeyenler, Milli Kurtuluş mücadelesini hazmedemeyenler, bugün karşımıza 'açılım' adı altında yeni bir hesaplaşmayı gündeme getiriyorlar. Ve maalesef bu açılım safsatası 'Türkiye'nin bir sorununu çözeceğiz' diye ortaya atıldı. Sorun nedir ya. Sorun dediğin nedir? Sorunun adını bir söyle bakim. Amaçları PKK'yı siyasallaştırmak, siyasal amaçlarını gerçekleştirmek ve bir af sürecini getirmektir. PKK terör örgütünün siyasal amaçlarını kabul ederek bir müzakere dönemi açmak istiyorlar. Terörle mücadele etmek, teröristle mücadele etmek kara, PKK terör örgütünü aklamak moda olmaya başladı. Teröristler, insan hakları ve demokrasi havarisi kesilir hale geldi. Şehitlerle PKK'lı teröristleri aynı kefeye koydukları gibi, PKK'nın silahla yapmadıklarını 'silahsız biçimde yapalım' diyerek 'analar ağlamasın' ambalajıyla çözüm bulacaksın. Böyle bir garabet olur mu? Terörle müzakere edeceksen, teröristle masaya oturacaksan, onun istek ve taleplerini yerine getireceksen, bu kadar şehit bu kadar gazimiz niye. Bunların hiçbir anlamı yok mudur? Yapılmak istenen gayet açık ve nettir. Açılım adı altında PKK terör örgütünün siyasallaşması karşısında silah bırakmasını bekliyorlar."
'TÜRK DEMEK SUÇ HALİNE GELDİ' Türk milletinin bin yıllık kültürü ve kimliğinin, açılımla ticari alışveriş konusu haline getirildiğini savunan Vural, "Milletimize Türk demenin neredeyse suç teşkil edeceği bir döneme geliyoruz. Ancak Damat Ferit 'evet' dedi diye milletimiz boyun mu eğdi yani? Herkes haddini bilsin. Bu millet hoşgörülüdür, işini aşını paylaşır, ekmeğini böler aç kalsa da yardıma muhtaç olana verir. Ancak vatanını bölmek ve milletini bölmek isteyenlere karşı da elini nasıl vuracağını bilen bir millettir" dedi.
Oktay Vural, açılımın Cumhuriyet ile hesaplaşmak isteyenlerin projesi olduğunu, senaryosunun ABD'nin BOP'u kapsamında hazırlandıktan sonra, 7 Nisan 2009'da Obama'nın TBMM'de yaptığı konuşmayla start aldığını öne sürerken, "Açılımı Obama başlattı, bunlar (AKP) talimata uydu. Benim milletim mi istedi. Bunu millete mi sordular. Bu proje yakın zamanda dışarıdan dayatılan Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir parçasıdır, Erdoğan da eşbaşkanıdır. Bu görevini da başarı ile yürütmektedir" diye konuştu.
'TENEKE ÇALARAK GÖNDERECEĞİZ'
Türkiye'nin bir seçime doğru gittiğini, bu seçimde mağduriyet edebiyatlarının işe yaramayacağını kaydeden MHP'li Vural konuşmasını şöyle tamamladı: "Bu One minutçilere, tu minıtçulere, bu cambazlara bakmayın, oyunuzu kapmak isteyenlere aldanmayın. Önümüzdeki 1 yılda iyi düşünün. Seçim ekonomisiyle size verdiklerini kepçe ile almaya devam edecekler. IMF dayatmalarıyla oluşturan bir ekonomik modelle 2011 yılını da kaybedebiliriz. Bu nedenle 2010 yılı kasım ayında seçim yapılmasını istiyoruz. Milletin adını, dilini, yasalarını, yönetimini değiştirmeyi, ülkeyi gevşek federasyona doğru götürmeyi hesaplıyorlar. Irak modeli gibi bir takım yapılanmalara doğru gidecekler. Buna izin vermeyeceğiz. Başbakan 'benim son seçimim olacak' dedi. Ben bunu takdir ettim. 2011'de Erdoğan'ın jübilesini yapacağız, teneke çalarak onu göndereceğiz. Bu milletin kimliği, kardeşliği, tarihi ve Cumhuriyet üzerinden siyaset olmaz. Hangi yalanı pazarlarsan pazarla, ama bu milletimiz bin yıllık kardeşliğini yaşamaya ve yaşatmaya, Cumhuriyetle birlikte bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olmaya kararlı, ayrıca buranın Tayyiban Cumhuriyeti değil Türkiye Cumhuriyeti olduğunu göstermeye kararlıdır." Konferansın ardından Yatağanlı kadınlarla hatıra fotoğrafı çektiren Oktay Vural, 30 yeni partiliye de rozetlerini taktı. İlçe Başkanı Servet Göka, Vural'a plaket vererek teşekkür etti.