Birgül Kapaklıkaya Yazdı.
Düşündükçe beynini zorlayan sorular vardır bazen insanın kafasında.
Biz nerede hata yaptık ya da yapıyoruz?
Neden bunca insan bu kadar acı çekiyor? Gibi...
Zannediyorum aslında en büyük hatamız dinle ahlakı, eğitimle öğretimi, insanlıkla insan gibi görünenleri birbirine karıştırmamız.
Taraflı okumamız, taraflı düşünmemiz, hep taraf tutmamız...
En büyük sorunumuz cehaletimiz...
***
Ahlakın olmadığı bir yerde dinin varlığından bahsedilebilir mi?
Ya da iyi eğittiğimizi sandığımız çocuklarımıza neler öğretiyoruz?
Kendi yarattığımız tanrılara; paraya, makama ya da şöhrete tapmayı bırakıp bir an önce insan olmanın ne demek olduğunu öğrensek?
Medeniyet denilen şey hiç hakkı olmayan yerlerde savaş çıkarıp gelişmemiş cahil toplumlar üzerinde kimyasal bombalar kullanmak mıdır?
Eğer insanlık buysa ben insan falan olmak istemiyorum.
Gelişmiş ülkelerdeki olup biten hiç bir şeyden haberimiz yokken kendi aramızda bir araya gelemememiz hatta birbirimize girmemiz zaten bizim eğitim seviyemizi gösteriyor.
Zannediyorum sosyal medyayı icat edenler hepimiz hakkında bilgi toplamakla meşgul.
İnşallah bu bilgilerin psikoloji bilimine de önemli derecede katkıları olur...
Tabiri caizse, hepimiz aklımızın dibini zaten sosyal medyada gösteriyoruz. Yediğimiz yemeklerden tutun, alışveriş ettiğimiz, gezdiğimiz yerler her şeyimiz ortada.
Psikolojik savaşın en iyi silahlarından biri sosyal medyadır.
Sosyal medya ile insan görünümlü bazı yaratıklar hem kişileri, hem aileleri hem de ülkeleri farkına bile vardırmadan ele geçirmeye çalışırlar, yuvaları yıkarlar, insanları islerinden, aşlarından, vatanlarından ederler.
Bunun en güzel örneğini gecen yıl ülkemizde yaşadık zaten.
Kurunun yanında yaş da yanabilir...
***
Bilinç ve bilinçaltı...
İnsan ruhu üzerinde yapılan çalışmalar bilinçaltımızın bilincimizi önemli düzeyde etkilediğini gösteriyor.
İnsanın yaşadığı en ufak bir travma bilinçaltında derin izler bırakabiliyor.
Bu izler zamanla derin yaralar oluşturuyor ve insanın yasam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor.
Hipnoz dersleri sırasında beynin bazı durumlarda gerçekle hayali ayırt edemediğini öğrendim.
Ve hipnozla beynimize nasıl girerek hükmettiklerini...
İyi niyetli uzmanlar zaten o yüzden bizlere devamlı güzel hayaller kurmamızı tavsiye ediyorlar.
Saçma sapan dizilerle yuvaları yıkmaya çalışan zihniyet, yine saçma yarışmalarla insanlara rekabeti ve kıskançlığı aşılayan akil hangi insanlığın ürünüdür?
***
O halde bir an önce kendimize gelerek birbirimizle değil, önce cehaletle savaşmayı öğrensek hiç de fena olmaz...
Bilmediğimiz onca şeyi araştırmak dururken çok iyi bildiğimizi sandığımız şeyler üzerinde, örneğin siyaset konusunda boşuna tartışarak zaman harcamasak?
Hem herkesin birbirinden öğreneceği yeni şeyler mutlaka vardır.
Siz, bir yılanın üç yıl boyunca uyuyabildiğini, sabahları bir elmanın kahveden daha çok uykumuzu açtığını biliyor muydunuz?
Ben bilmiyordum...
“İlim ilim ilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen Ya nice okumaktır...” Yunus Emre
Her şeyden önce kendini bilenlerden olmak dileklerimle...
Birgül KAPAKLIKAYA
09-05-2017
Brüksel