Haberin yayım tarihi
2020-12-28
Haberin bulunduğu kategoriler

ZAMAN VE VAKİT KAVRAMLARI

Her nasip vaktine esirdir diye bir söz vardır.

Nasibi de, vakti de ve hatta zamanı da iyi anlamak gerekir aslında.

Nasip insanın sahip olabileceği her şeydir. Bu maddi ya da manevi olabilir.

“Nasipse gelir Çin’den Yemen’den nasip değilse ne gelir elden...”

***

“Vakit” çoğu zaman “zaman” kavramıyla karıştırılır. Zamanla vakit farklı şeylerdir oysa.

Örneğin kader konusu hakkında insanlar birbirleriyle bilinçsizce tartışır dururlar. En çok tartışma sorusu da; İnsan kaderini değiştirebilir mi? Kimisi “evet” der kimisi ise “hayır”. Burada önemli olan değişimden ne anladığımızdır.

Kaderi yazan, kanunları koyan, her şeyi bilen Allah dilerse tabii ki değiştirebilir. Az sadaka çok bela savar. Her an her şey değişimdedir.

Algılarımız değişirse bize göre her şey değişir.

Zaman ve vakit konularını iyice anlamadan kaderi anlamak oldukça zordur. Zaman kavramı feleklerin hareketidir ve dışarıda bir varlığı yoktur. Bununla birlikte alemdeki bütün olaylar ve varlıklarla bağlantısı vardır. Bir eşya gibi somut varlığından söz edilemez ama bütün somut varlıklar üzerinde hüküm sahibidir. Vakit ise zamanın belirli bir andaki anlamıdır.

Dünya da bizler gibi bir mahluktur ve zamandan o da payını alır. Hem kendi etrafından hem de güneş etrafından dönmektedir. Biz bu dönüşüne bir yıl deriz.
Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi batıdan doğuya doğrudur. Bu dönmesini 24 saatte tamamlar. Her şey bir ölçüye göre hareket eder. Yani kainatta tesadüfi hiç bir şey yoktur.

Ayların, günlerin, ve hatta saatlerin de felekleri vardır.

Felek daire demektir. Tasavvufta güneş ve ay da dahil yedi gezegenin hareketi ile iç içe geçmiş yedi saydam daireye yani gezegenlere felekler denilir.

***
Zaman, bizlere göre, geçmiş, şimdiki zaman ve gelecekten oluşmaktadır. Ne geçmiş vardır aslında, ne de gelecek. Şöyle biraz düşünürsek geçmiş de gelecek de birer hayal ürünüdür. Yaşadığımız anın değerini anlayabiliyorsak, vaktimizi yani anı iyi değerlendirebiliyorsak kazanırız.

Bazen bir gün bir ömür gibi gelir insana, bazen se bir ömür bir gün gibi geçer gider.
Zamandan alacağımız etki ne olursa olsun, biz insan olmakla, insanca yaşamakla yani itidalde davranmakla yükümlüyüz.

İnsan her an ölmelerde ve her an dirilmelerdedir.
Her nefes yeni bir ümit, yeniden doğuştur.

***

Hz. Mevlana kader hakkında;

“Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten "ne yapalım kaderimiz böyle" deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatına hakimsin, ne de hayat karşısında çaresizsin.” Demiştir.

“Ya ümitsizsiniz,

Ya da ümit sizsiniz.

Ya çaresizsiniz,

ya da çare sizsiniz…” Behçet Necatigil.

Ümit de biziz, çare de Allah’ın izniyle…

Kabul edelim ki, Allah kullarına zulmetmez. Yaşadığımız sorunların hepsi, kendi yanlış algılarımız ve bunlara bağlı olan yanlış davranışlarımızın sonucudur.

Zamanın getirdiği tüm yanlış algılarımıza karşı ne kadar adil, merkezlenmiş, kendimizin efendisi, başkalarına karşı da bir o kadar saygılı, sevgiyle, merhametle, kısacası güzel ahlaklı olarak yaşarsak üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir sorun yoktur. Unutmayalım; Bizler Ahsen’i takvim üzerine yaratılmış, yeryüzünün halifeleriyiz.

Dışarıda sorunlar ya da suçlular aramayalım, her şey bizim içimizde bitiyor…

Birgül KAPAKLIKAYA
28-12-2020

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.