Haberin yayım tarihi
2007-10-31
Haberin bulunduğu kategoriler

Executif'te çöküş sürüyor..

Belçika Müslümanlar Temsil organı olan Executif'te 26 ekim Cuma günü yapılan genel kurul toplantısında 17 üst kurul üyesinden 10 tanesinin üyeliği gerekli görülen yeterli oyu alamayarak düşmüş oldu.
 
Executif kurumunda daha önce meydana gelen yolsuzluk ve evrakta sahtekarlık iddiaları ve soruşturma ve tutuklamalardan sonra gelen istifalar doğrultusunda verilen gensoru nedeniyle yapılan güven oyu toplantısında üst kurul üyelerinin görevlerine devam edebilmeleri için toplantıya katılanların yarısından bir fazlasını almaları gerekiyordu..
 
Yapılan oylamada Türk kökenli üyelerden başkan Coşkun Beyazgül 40, Hüseyin Ulusoy 42 oy alırken, Adnan Delialioğlu 33, Hacer Düzgün 33, Sadık Karanfil 33 oy alarak kıl payı güven oyu aldılar. Türk kökenli üyelerden Erkan Konak, Atilla Aydoğdu ve Muhittin Kılıç yeterli oy alamayarak üst kurul üyeliğinden düştüler.
 
Executif genel kurul üyelerilerinden aldığımız bilgiye göre Güven Oyu toplantısına toplam 64 üyenin katıldığı belirtiliyor. Bazı genel kurul üyelerine göre asıl güven oyu alabilmek için toplam genel kurul üyesi olan 68 kişinin baz alınarak en az 35 oyla üst kurul üyesi olarak kalabilmek için oy almak gerekirdi şeklinde açıklamalar yapılıyor. Bu sayı baz alındığında üst kurulda sadece 2 Türk kökenli üye kalabiliyor.
 
Executif üst kurul üyeliğinden daha önce Mouloud Kalaai ve Hassan El-Radi adlı üyeler yolsuzluk yapıldığı gerekçesi ile kurumun inandırıcılığını yitirdiği gerekçesi ile istifa etmişlerdi. 26 ekim Cuma günü yapılan genel kurul toplantısında yeterli oy alamayarak üyeliği düşen 8 üst kurul üyesinden sonra geriye kalan 5'i Türk 1'i Faslı ve 1 diğer toplumların temsicisi üyeler bundan sonraki süreci takip ve yöndermekle yükümlü görünüyorlar.
 
Executif'te bundan sonra ne olabilir?
Bugün yaşanan sıkıntıların başlangıcı elbette 2 yıl önce seçim sürecinde ve seçin sonras yapılan yanlışlardır. Bu yanlışlar sürekli gündeme getirilmiş ve resmi kurumlarımızın temsilcilerine, Belçikalı muhataplarımıza, sivil toplum kuruluşlarını temsil eden ilgili şahsiyetlere anlatılmıştır.
 
Türkçe'de güzel bir söz vardır. Der ki, "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz". Burada söylemek istediğimiz şey, bugün evrakta sahtecilik, veya görevi kötüye kullanma gibi suçlamalarla hem Executif gibi önemli bir kurumun itibarı sıfırlamış, hemde Belçika'da yaşayan Müslümanlar bu negatif gelişmelerle güvenilmez toplum damgası yemiştir. Buna sebep olan kişilerin öz geçmişleri gayet açık bir durumda olmasına rağmen, sanki birilerine inat üst kurulu üyesi yapılmışlardır. Kissi Benjeloul ve ekibinin 2005 öncesi geçmişini inceleyenler kimlerle aynı yatağı paylaştıklarını iyi bilmeleri gerekiyordu. Bir kurumun başına yapılan onca uyarılara rağmen, her ne pahasına olursa olsun geçmek isteyenlerin hazin sonunu üzülerek görüyoruz.
 
Executif konusunda son 2 ay içersinde Belçika yazılı ve görsel basında bu konuda yüzlerce haber yapılmıştır. Bu haberleri tüm Belçika kamuoyu gayet dikkatlice takip etmiş ve bir kanaat sahibi olmuştur. Durum gayet açıktır. Belçika'da yaşayan Müslüman topluluğa ağır bir fatura kesilecektir. Bu işin üzücü tarafı ise bu faturayı tüm Müslümanların ödemek zorunda kalacağıdır. Ne demek istediğimi ise yeni hükümet kurulur kurulmaz bu konuyla ilgili olanlar görecektir.
 
Ne yapılmalıydı?
Executif bünyesinde yapılan yanlışlardan aslında tüm üyeler sorumludur.  Yapılması gereken bir genel kurul toplantısı ile güven oyu değil top yekün istifa etmekti. Oluşacak yeni üst kurulun ise görevlerini kötüye kullanan veya yeterlilik denemesinde sınıfta kalan üyelerin yenileri ile değiştirilerek yeni bir yönetimin oluşturulmasıydı.
 
Executif bünyesinde Fas kökenli üyelerin büyük çoğunluğu gelişmelerden rahatsız olmuştur. Bazı cami federasyonları temsilcileri Belçika basınına açıklamalarda bulunarak üst kurul üyelerinin yanlışlıkda bir bütün olarak sorumlu olduğunu söyleyerek top yekun istifa etmeleri gerektiği şeklinde görüş ileri sürmüşlerdir. Fas kökenli üyeler yolsuzluk iddialarını Faslı üyelerin üzerinde kalmasından oldukça rahatsız olmuşlardır. Bugün 1 oy farkla güven oyu alan Türk kökenli üyelerin kendilerine oy veren birkaç Fas kökenli üyeye güvenerek orada kalacaklarını sanıyorlarsa aldanmaktadırlar. Cuma günü yapılan genel kuruldan çıkan sonuç gelecekte yeni zorlamaların habercisidir. Bu konuda hem bazı Türk kökenli üyelere oy atanlar baskı altına alınacak, hemde yeni hükümet kurulduktan sonra Fas kökenli politikacılar baskı altına alınacaklardır.
 
Executif bünyesinde şayet Türk kökenli üyeler şu anda ellerinde bulundurdukları sayı üstünlüğünü korumak ve görev sürelerinin sonuna kadar bir hizmet ortaya koymak istiyorlarsa, her şeyden önce süratle kendi aralarında bir genel uzlaşı yaratarak bir bütünlük yaratmalıdırlar. Aksi takdirde Executif 2 veya 3 genel kurulu üyesinin saf değiştirmesi ile tamamen bloke edilecektir. Bizden hatırlatması..

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.