Halis Köken AB'nin Başkenti Brüksel'de uzun yıllar Türk toplumunun bağrından yetişmiş bir siyasetçi olarak gündem yaratan açıklamaları ile tanınıyor.
Siyasetçi Halis Kökten ile siyasi çalışmalarında geldiği noktayı ve Brüksel'de yaşayan Türk toplumunun bugünkü durumunu konuştuk. Kökten'in görüşlerini okurlarımızla paylaşıyoruz.
Halis KÖKTEN Mütevazi Sade Bir Vatandaştır.
1974 yılinda aile birleşimiyle statüsünde Belçika'ya geldim. Evli ve 4 çocuk babasıyım. Siyaset arenasında ilk deneyimlerimi 2000 yılından itibaren edindim. Bu alanda toplam 10 yıldır aktif olarak vatandaşıma hizmet vermeye çalışıyorum. Şu anda Schaerbeek belediye meclis üyesiyim.
Brüksel'de yaşayan vatandaşlarımız beni çok yakında tanır. Özüm belli ve geçmişim belli. Yıllarca Brüksel'de yaşayan herkesimden vatandaşa hiç bir beklenti içersinde olmadan yardımcı olmaya çalıştım. Bana oy atan veya atmayan herkese eşit şekilde hizmet ettim, etmeyede devam edeceğim. Kısaca ben burnu havada siyasetçilerden değil, sade bir vatandaşım. Böyle kalmaya da özen gösteriyorum.
Güvenlik ve İşsizlik Brüksel'in En Büyük Sorunu.
Belçika'da göçmenler genel anlamda en çok gündeme gelen konuların başında yer alıyor. Özellikle Brüksel'de durum tam bir facia görünümünde. Brüksel'de özellikle göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı semtlerde neredeyse her köşe başında bir polis arabası görürsünüz. Polis ile göçmen gençler arasında yaşanan sokak çatışmaları ve kovalamacalar son yıllarda korkutucu boyutlara ulaştı.
Brüksel'de daha çok göçmen gençlerin sebep olduğu güvenlik sorunu ve kaygısının temenlinde işsizlik yatıyor. Rakamlar ortada. Belçikalılar'da işsizlik oranı yüzde 8'lerde, göçmen gençlerde ise bu oran yüzde 40'lara varıyor. Bu sorun çözülemediği sürece Brüksel'de sadece polisiye önlemlerle işin çözeceğini sananlar ilerki dönemlerde yanıldıklarını anlayacaklar.
Eğitim Aslında Temel Sorun..
Brüksel'de işsizlik ve güvenlik sorunu bağlamında aslında en temel sorun eğitimde yaşanan sorulardır. Bu konuda özellikle göçmen kökenli çocukların daha kaliteli bir eğitim almasını sağlama çabaları başarısız kaldı. Bu durumu özel olarak ele alıp kesin neticelere ulaşamak gerekiyor. Artık günümüzde diploma yok iş yok durumuna geldik.
Başkent Brüksel'de iş alanları daha çok devlet sektörleri, büyük firma temsilcileri, ve bir çok hizmet sektörüne dayalı bir iş ağı mevcut. Hizmet sektöründe kolay yer alabilmek için ise iyi bir eğitim almış olmanız gerekiyor. Yani Brüksel'de göçmen gençlerin eğitimde daha başarılı olmaları sağlanamadığı sürece işsizlik sorunu da çözülemez. Buna bağlı olarak güvenlik sorununa da çözüm bulmak zorlaşıyor. İşi olmayan, parası olayan göçmen gençler bu sefer kendini sokalarda buluyor. Hatta bir çoğu zamanla uyuşturucu tacirlerinin kurbanı oluyorlar.
Brüksel Göçmenler İçin Yaşanmaz Hale Geldi.
Avrupa'nın bir çok büyük kenti gibi Brüksel'de artık göçmenler için yaşanmaz hale geldi. İşsizlik bir yandan, konut sorunu bir yandan, can güvenliği bir yandan, bir de aşırı polisiye önlemler insanı çileden çıkarıyor. Konut sorunu ise başka bir sorun. Brüksel'de bu konuda artık yatırımlar neredeyse durdurulmuş durumda. İnsanlar içiçe yaşıyorlar. Sokaların hali perişan. Alt yapı perişan. Arabanıza bir park yeri dahi bulamıyorsunuz. Türkiye'de yaşayanlar belki bizim halimizi görmedikleri için bizi AB'nin başkentinde yaşayan mutlu azınlıklar olarak görüyor. Ancak gerçek durum bambaşka.
Türkler Brüksel'de Şehir Merkezlerine Sıkışmış Durumda.
Bir konu çok dikkat çekici görüntü arzediyor. Türk kökenli göçmenlerin Brüksel'de daha çok şehir merkezlerine sıkışmış bir durumda yaşadıklarını görüyoruz. Halbuki bir kaç yıl önce Polonya, Macaristan, Bulgaristan, Ukranya veya eski Yugoslavya'dan gelen göçmenleri bir kaç sene sonra şehir merkezlerini terkettiklerini görüyoruz. Burada gözlemlediğimiz en dikkat çekici nokta ise bu ülkelerden gelen göçmenlerin eğitim seviseyisinin bizim insanlarımızdan daha fazla olması. Yani belll bir eğitim temeli olan göçmenler yeni geldikleri ülkede daha hızlı dil öğrenip yaşadıkları çevreye daha çabuk intibak edebiliyorlar. Biz ise eğitim seviyemizi artıramadığımız için şehir merkezlerine sıkışmış vaziyette yaşamaya devam ediyoruz. Bu sanki bizim için bir kader olmuş durumda.
[ZpicL:15148]Siyasette Çok Ahde Vefasızlık, Nankörlük Gördüm.
Siyaset konusunda bugüne kadar yaşadığım çok ahde vefasızlık örneği gördüm. Bu konuda kişiler üzerinde konuşmak istemiyorum. Ancak hem siyasi pertiler ve hem de zaman süreci içersinde birlikte çalıştığım bazı arkadaşlarımın ahte vefasızlığı beni çok üzmüştür. Siyasi partilerin tek hedefi hangi kesim olursa olsun nasıl daha fazla oy alabilirim hesabı oluyor. Gerçek anlamda vatandaşların sorunları yerine oy hesapları herşeyin önüne geçiyor. Sizin getirdiğiz oyların karşılığı veya seçim süresince vatandaşa söylediğiniz vaadler hemen unutuluyor. Seçim sonrası birde bakıyorsunuz ki, herşey unutulmuş.
Siyaset ile ilgilenmeye başladığım gündem bugüne bir çok arkadaşım oldu. Benimle samimi olarak kader birliği yapanlar olduğu gibi nankörlük yapanlarda oldu. Bu bağlamda birlikte çalıştığın bazı şahsiyetlerinde kendi hesabı ön plana çıkabiliyor. Bugüne kadar ayrıldığım siyasi partilerde asıl ayrılış gerekçem ahte vefasızlıktır. Şimdi ise PS saflarında vatandaşlarıma hizmet etmeye çalışıyorum. Burada hedefim iyi işleyen bir mekanizma içersinde vatandaşlara en iyi hizmeti sunmaktır.
Türk Kökenli Siyasetçiler Genel Anlamda Yetersizler.
Belçika'da Türk kökenli siyasetçilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Burada nicelik ve nitelik farkını görmek gerekiyor. Sayımızın artması bazılarına hoş bir durum gelebilir. Ancak bana göre burada nitelik önemli. Bir meclis üyesi, encümen, milletvekili hata bakan olabilirsiniz. Şayet görev üstlendiğiniz alanda yaratıcılığınız yoksa pek anlamı olmuyor. Zaman zaman siyasetçilerimizin performansları üzerine Belçika gazeteleri yorumlar yapıyor. Olumsuz değerlendirmeleri görünce insan üzülüyor. Keske bir Türk kökenli politikacı olarak Belçika'da yaşayan tüm kesimlerin sorunlarına yönelik akılcı çözümler, öneriler üretebilsek. Keşke Belçika gündemini belirlemede bizlerde katkılarda bulunabirsek. İşte ancak o zaman gerçek anlamda bir siyasetçi olarak iddialı olabiliriz. Bu arada görevini en güzel şekilde yapanları tenzih ederim.
Siyasetin Dışında Döner Sektöründe Yöneticilik Yapıyorum.
Brüksel'de siyaset dışında Döner Sektöründe yöneticilik yapıyorum. Bu sektör göçmenler için çok önemli. Gçömen kökenli vatandaşlarımız ve özellikle göçmen gençler arasında İşsizlik oranını oldukça yüksek olduğunu biliyoruz. Bu açıdan Brüksel'de göçmen kökenliler olarak kurduğumuz işyerlerimiz hem Belçikalılar için olduğu kadar, kendi gençlerimiz içinde çok önemli. Bir şekilde yaptığınız yatırımlarla istihdam alanı yaratıyorsunuz.
Ben Döner Sektöründe yönetici olarak çalışıyorum. Siyasi alanda yaptığım çalışmaların yanında bu sektörününde hak ettiği yere gelmesi için bazı girişimlerim olacak. Öcelikle Döner Sektöründe aktif yatırımcıları bir araya getirerek hem tanıtım hem de kaliteyi artırmada ortak hareket etme çabalarımız olacakatır. İlerki dönemlerde bu konuda geliştireceğimiz projelerimizi kamuoyu ile paylaşacağız.