Bu yaz tatiline 4 Temmuz günü çıkmıştık. Artık yeniden Belçika'dayız. Çok heyacanlı ve bir o kadar zevkli bir tatil dönemini tamamlamadık.
Daha önceki yıllarda olduğu gibi bu tatil döneminide bir gazateci gözüyle not ettiğimiz noktaları okurlarımıza aktarmaya çalışacağız.
İzin dönemi boyunca Belçika'dan Türkiye'ye kara ve hava yoluyla gidecek olan vatandaşlarımıza bazı uyarılarda bulunmuş, çeşitli konularda bilgiler vermiştik. Yine bu doğrultuda yaz dönemi süresince Türkiye'de gördüklerimiz ve yaşadıklarımızıda yazıya dökerek bir nevi günümüze kayıt düşmüş olacağız.
Balkanlar'a AB katkısı…
Kara yoluyla Türkiye'ye giderlerin 60'lı yıllardan günümüze neler çektiğini bu yollarda ömür tüketenler gayet iyi bilir. Geçmişte Yugoslavya ve Bulgaristan'dan rüşvet vermeden, itilip kakılmadan geçmek mümkün değildi. Satlerce kasıtlı bir şekilde gümrüklerde bekletilerek insanlara yapılan manevi işkenceleri de hiç unutmuyorum.
Bu yıl ilk defa genelde kasıtlı yapıldığını düşündüğüm bekletme işkencesi yaşamadan ve rüşvet vermeden gümrük kapılarından geçtik. Sadece gönüllü olarak Türk gümrüğünde oy atmak üzere biraz takılmamızı saymazsak gümrüklerde toplam kaybettiğimiz zaman 2 saati geçmedi..
Dönüş yolculuğumuzda ise daha rahat bir yolculuk yaşadık. Yolculuk sırasında uyku ve ihtiyaç molalarını saymazsak bir günde Belçika'ya gelmiş sayılırız. Dönüş yolculuğunda ise gümrüklerde toplam kayıp zamanımız 1 saati geçmedi.
Dönüş esnasında bir ara acaba bu yolculuk sırasında hiç bir trafik cezası ve avanta (çorba parası) vermeden gümrük kapılarından geçebilirmiyiz diye düşünürken, Hırvatistan gümrük kapısında bir memur 5 Euro için diretince bu rahat ve sorunsuz yolculuğun tılsımı bozuldu. Yine de sıla yolunda büyük bir rahatlık var. Zaman zaman AB konusunda radikal düşüncelere ve umutsuzluğa kapıldığımız oluyor, fakat AB süreci yaşayan Balkan ülkelerinde ki gelişmeleri insan görünce Demokrasi ve İnsan Hakları adına ortaya konan kriterlerin rejimleri ve katı sistemleri nasıl değiştirdiğini gayet net bir şeklide buralarda görmek mümkün.
Gümrük kapılarında oluşturulan esnek kontrol sistemi yanında giderek yenileri eklenen modern hizmet tesisleri, Euro para biriminin yol paraları dahil her yerde kullanılması, yeni otoyolların eklenmesi ile hem yolun kısalması ve rahat yolculuk kara yoluyla izine gitmeyi oldukça kolaylaştırmış durumda.
Eski komünist ülkeler olarak nitelendirdiğimiz ve bir nevi devlet ekonomisinin hakim olduğu kapalı diktatöryal rejimlerle idare edilen bu ülkelerde yaşanan gelişmelerde AB süreci ve üyeliğinin büyük payı var. Artık bu ülkelerde yavaş yavaş gümrük kaplarını da kaldırarak AB ile bütünleşmeyi hedefliyorlar. Eskiden fakirlikleri her halinden belli olan bu ülkelerin insanlarının son yıllarda uygulanan açık pazar ekonomisi sayesinde yaşanan ekonomik canlılık ve gelişme de açıkça görünüyor. Bu durum elbette bu ülkelerden tranzit yolculuk yapan bizlere de yansıyor. İnsanın uzun bir yolculuk sırasında tüm ihtiyaçlarını görerek, güvenli bir şekilde ülkesine ulaşması güzel bir şey.
Türkiye'de bir buçuk ay boyunca doya doya tatil yaptık. Okurlarımız için bir çok şeyi görüntüledik ve notlar tuttuk. Yaz boyunca hem Belçika'da ve hemde Türkiye'deki bazı günlük gelişmeleri elimizden geldiği kadar takip ederek okurlarımıza aktarmaya çalıştık.
Yaz dönemi boyunca haber sitemizi güncelleştirmek için fırsat bulamadığımız günlerde bile önemli bir okur kitlemizin bizleri düzenli olarak ziyaret etmesi bizleri oldukça mutlu etti. Çünkü böyle bir düzenli okur kitlesine sahip olmak bizler için güvenilir ve aranan bir haber kaynağı olmak demektir. Bu açıdan okurlarımıza minnettarız.
Yaz dönemi boyunca okurlarımızın bilgisine sunduğumuz haber yoğunluğumuz tatil döneminin bitmesi ile yine eski yoğunluğuna kavuşacaktır. Ayrıca bugünden itibaren tatil süresince yaşadığımız güzel anıları ve insanlarımız için önemli bularak bir kenara not ettiğimiz konuları sırasıyla okurlarımıza aktarmaya çalışacağız.
Belçika'ya ve Belçikalı Türklere yeniden Merhaba diyoruz.