İzzet Dönmez yazdı.
Birkaç gün önce, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu`nun Fetö firarisi Adil Öksüz`le ilgili MİT`çi iddiası, bu yazıyı yazmayı zorunlu hale getirdi.
Kılıçdaroğlu bu, oturduğu apartmanın kapıcısından bir şey duysa Mahalle bakkalından bir haber alsa, çok önemli bir devlet sırrı ele geçirmiş gibi gündeme taşır.
İpe sapa gelmez iddiaları ortaya attığı içinde, Arada bir doğru söylese de inananı kalmaz.
Ak Parti eski Sakarya Milletvekili Recep Yıldırım, geçen Mart`ın 30`unda ziyaretime geldi.
Önemli konular konuştuk.
Bunları yazmamamı benden rica etti, bende yazmadım.
Kemal Kılıçdaroğlu, Fetçö firarisi Adil Öksüz için "MİT`çi" iddiasında bulununca, bugün Recep Yıldırım`ı telefonla aradım.
Konuştuğumuz mahrem konulardan bir kısmını yazmak için izin istedim.
Sağolsun, Adil Öksüz`le ilgili kısmı yazmama izin verdi.
Recep Yıldırım`ın ailesi ile benim ailem, yüz yıl önce Trabzon`un aynı ilçesinden Akyazı`nın Boztepe köyüne beraberce göç etmiş.
Köyde komşuluk ilişkilerimiz, hısımlık ve akrabalık ilişkilerimizde mevcut.
Recep Yıldırım`ı, Fetö`den tutuklu ağabeyi Dr. Cevat Yıldırım`ı ve ailenin bütün bireylerini 60 yıldır çok yakından tanırım.
Yıldırım ailesinin bir çok ferdi çocukluktan beri arkadaşımdır.
Sakarya`da aileyi benden daha yakın hiç kimse tanıyamaz.
Yıldırım ailesi, kökten Demokrat Partili ve Adalet Partili`dir.
Baba Ali Hoca Yıldırım dahi öyledir.
Aile bireylerinin çoğu Süleyman efendi cemaatine mensuptur.
Bende, yıllarca Ali Hoca Yıldırım`ın Dernek Başkanı olduğu Süleyman efendiye müntesip Kur`an Kursunda Arapça eğitim aldım.
Aile de tek kişi, Recep Yıldırım, kökten Milli Görüşçü`dür.
Milli Görüş siyasal hareketinin yılmaz savunucusudur.
1989 yılından başlayarak, tam üç dönem Refah Partisi`nden Akyazı`da Belediye Başkanı seçilmiştir.
O dönemden beri, sayın Cumhurbaşkanı ile çok yakın hukuku vardır.
Ak Parti kurulunca, hiç tereddüt etmeden Ak Parti`ye geçmiştir.
2002 seçimlerinde de 1. sıradan Sakarya Milletvekili seçilmiştir.
Siyaset kazanını herkes bilir, siyasette acımak yoktur.
2007 Genel Seçimlerinde Recep Yıldırım, ancak 5. sıradan seçilebilmiştir.
Recep Yıldırım, uzun süredir siyasetin içinde olmasına karşılık, siyasetin ayak oyunlarını pek bilmez.
Recep Yıldırım`la ilgili senaryo, Faruk Ünsal`ın Sakarya Emniyet Müdürü olmasıyla başlamıştır.
Mustafa Aydın`ın emekli olması ile, İçişleri eski Bakanı Beşir Atalay`ın yakın tanıdığı Faruk Ünsal, Sakarya İl Emniyet Müdürü oldu.
Ancak, Fetö örgütü bu atamadan hiç hoşnut değildir.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay`dan memnun olunmadığı gibi, Sakarya Emniyet Müdürü Faruk Ünsal`dan da memnuniyetsizlik vardır.
Ağabey Dr. Cevat Yıldırım`ın damadı, ilahiyat Doçenti Adil Öksüz, bu memnuniyetsiz grubun sözcüsüdür.
Adil Öksüz, kayınpederi Dr. Cevat Yıldırım`ın milletvekili kardeşi Recep Yıldırım`ı "Emniyet Müdürü Faruk Ünsal`ın arkasında durmasın diye" defalarca tehdit etmiştir.
Bunu şimdi kamuoyuna ilk defa açıklıyorum.
-Adil Öksüz, Emniyet Müdürü Faruk Ünsal, Sakarya`da cemaatin bazı illegal faaliyetlerine göz yummuyor diye, Ak parti milletvekili Recep Yıldırım`ı defalarca tehdit etmiştir-
Faruk Ünsal, Emniyet içindeki Fetöcü yapılaşmadan da rahatsızdır.
Bu dönemde Recep Yıldırım`ın ağabey Cevat Yıldırım`la da tartışmaları olmuştur.
Aslında, ağabey Dr. Cevat Yıldırım, Süleyman efendi cemaatine mensuptur.
Ancak büyük oğlu Ali Sami Yıldırım, bir numaralı Fetöcü`dür.
Bunu Akyazı`da herkes bilir.
Aile`nin diğer bireylerini Fetö`ye entegre eden Ali Sami Yıldırım`dır.
Adil Öksüz adlı haini aileye sokan Ali Sami Yıldırım`dır.
Recep Yıldırım`a yapılan baskılar, tehditler sonuç vermeyince, Fetö örgütü, her zamanki yaptıklarını Akyazı`da da yapmaya karar verir.
Aile`nin suça mütemayil bazı fertlerini dinlemeye alır.
Ben, taraf gazetesini eski tüfek solcuların çıkardığı muhalif bir gazete olarak biliyordum.
İhtimal ki; Recep Yıldırım`da öyle biliyordur.
Bir sabah taraf gazetesini elime aldım ki; tam sayfa manşet "ÇETE KÖSTEBEĞİ AKP`Lİ VEKİL".
Yanında da Milletvekili Recep Yıldırım`ın boy fotoğrafı.
Fetöcü, Polis -Savcı –hakim, düğmeye basmıştı.
Emniyet Müdürü Faruk Ünsal`ın kellesi gidecekti.
Nitekim, gitti de.
Faruk Ünsal, sadece görevden alınmakla kalınmadı.
Hapsede atıldı.
Yerine Fetöcü Ali Bilkay, Sakarya Emniyet Müdürü yapıldı.
Recep Yıldırım`ın kalemi kırılmıştı.
Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı`nın da kalemi kırılmıştı.
Faruk Ünsal`ın işi bitmişti.
Faruk Ünsal`a iadei itibar edildi.
O, şimdi Emniyet Genel Müdür Yardımcısı.
Peki, Recep Yıldırım`ın itibarı ne olacak?
Hem ailesi içindeki Fetöcü`lerle mücadele etmiş.
Adil Öksüz`ün yaptığı son "telefonla tehdit" görüşmesinden bir gün sonra Taraf Gazetesi`nde o manşet çıkıyor.
Bunun üzerine, 2011Genel Seçimlerinde Recep Yıldırım, listelere dahi konmuyor.
Yaşar Yazıcı, 2014 Yerel Seçimlerinde aday yapılmıyor.
Yani, Fetö`nün dediği olmuş oluyor.
Recep Yıldırım`ın affına sığınarak şunu da yazayım.
Fetöcü yeğenlerden birisi, Recep Yıldırım`a mesajlar gönderiyor.
Çok ağır tehdit ve hakaret içerikli.
Yani anlayacağınız, Recep Yıldırım, yumruğu bir sağdan yiyor, birde soldan, bir de arkadan yiyor.
Nakavt olmamak mümkün mü?
Taraf Gazetesine 2009 yılında davalar açılıyor.
Aradan 8 yıl geçmiş.
Dosya hala Yargıtay`da.
Kumpas ve alçaklıkta sınır tanımayan alçak Fetö örgütü, itibarları böyle yıktı.
Ocakları böyle söndürdü.
Fetö iftiralarını onurlarına yediremeyen insanlar, canlarına kıydı.
Recep Yıldırım, iadei itibar bekliyor şimdi.
Dili ile söylemiyor amma 50 yıla yakın zamandır, mücadelesini yaptığı davası uğruna, ödediği bedelin bir karşılığı olmamalı mı?
Aslında, demem o ki; kıçı kırık bir İlahiyat Yardımcı Doçenti.
Bir İl Emniyet Müdürü için, iktidar partisinin bir milletvekilini açıkça tehdit ediyor.
Hem de, kayınpederinin kardeşi olan milletvekilini.
Güce ve cesarete bak sen!
Bir lafı eğer siz Kılıçdaroğlu`ndan duydu iseniz, "Yalan" deyin ve geçin.
Adil Öksüz hikayesi de o`dur işte!