İzzet DÖNMEZ
Kör değiliz, sersem değiliz, aptal da hiç değiliz.
65 yıllık ömrü de boşuna tüketmedik.
Eserlerimizde orta yerde.
Seçimler yaklaşırken, Ak Parti zirvesinde bir panik hali seziyorum.
Filmi birkaç ay geriye saralım, oradan buraya doğru gelelim.
MHP lideri sayın Devlet Bahçeli, hiçbir resmi ittifak görüşmesi yapmadan, İstanbul`da aday çıkarmayacaklarını, Ak Parti adayını destekleyeceklerini açıkladı.
Devlet Bahçeli, biraz daha ileri gitti.
Ankara ve İzmir`de de aday çıkarmayacaklarını açıkladı.
O saatten sonra Ak Parti ile MHP arasında ilk ciddi ittifak görüşmesi oldu.
Konu komisyona havale edildi.
Çıkan sonuç; "Tavan yapmış Ak Parti kibiri".
Ak Parti`nin sözde iki kurmayı, Hazreti Yazıcı ve Numan Kurtulmuş, televizyon kanallarına çıkarak, "İttifakı aşağılayan" açıklamalar yaptılar.
Müstehzi ifadelerle "Ak Parti`nin en güçlü ve en büyük parti olduğunu, her seçim çevresinde liste çıkarmak zorunda olduklarını" beyan ettiler.
Çorba`nın üzerine tuzu biberi sayın Cumhurbaşkanı döktü.
"Ak Parti`nin hiçbir seçim çevresinde aday çıkarmamazlık yapamıyacağını" söyleyerek, ittifak kapılarını kapattı.
Taki, yerel seçimlerin ilk ham anket sonuçları gelinceye kadar.
Gelen ilk anket sonuçlarını görünce, sayın Cumhurbaşkanı hayretler içine düştü.
Aday kim olursa olsun, Ak Parti, özellikle Ankara ve İstanbul`u açık ara kaybediyordu.
Hele Doğu Karadeniz Bölgesi`nden feci anket sonuçları geldi.
Hemen Devlet Bahçeli Külliye`ye davet edildi.
Çok çelebi ve çok beyefendi bir insan olan sayın Bahçeli, hiç kibir yapmadan gitti.
Oturuldu, konuşuldu.
Cumhur İttifakı sadece Büyükşehirlerde "ittifak" yapacaktı.
Aslında, Ak Parti açısından, Büyükşehirlerdeki ittifaktan kasıt, sadece İstanbul ve Ankara`yı kurtarmaktı.
Çünkü, bu iki metropol şehirde Ak Parti`nin oyu % 40`lar civarında idi.
CHP`nin İyi Parti ile açık, HDP ile örtülü ittifakı, oylarını % 47-48`lere taşıyordu.
Arada nerdeyse milyonluk oy makası vardı.
Sayın Bahçeli, son derece mütevazi davranarak, sadece elinde bulundurduğu Büyükşehirlere razı oldu.
Diğer yerleri Ak Parti`ye bıraktı.
Oralarda adaylar açıklandı.
Anket sonuçları beklendi.
Durum, hiçte beklendiği gibi değil yani.
Ak Parti ile MHP tabanı, kesinlikle cem olmadı.
27 il`de Ak Parti, MHP`ye ya ilçe vermedi, ya da komik ilçeler verdi.
MHP tabanında müthiş bir öfke var.
Kibir abidesi siyasi üst akıllar, inanılmaz hatalar yaptılar.
Sadece şunu sorayım, Sakarya`da 88 bin ülkücü oyu, Ekrem Yüce`ye mi gider, yoksa ülkücü Dr. Cihan Kolip`e mi gider?
Geçiniz o siyasi fotoğraf vermeleri.
Sakarya için ayrı bir başlık atacağım, bekleyin görün.
Haydaaa, anketler geldikçe, birde ne görülsün, MHP ve Ak Parti`nin ayrı ayrı girdiği 49 il`de de durumlar vahim.
Mesela Giresun kaybedilmiş durumda.
Fark çok açık.
Onun için bugün çok acil toplantı yapıldı.
Hiçbir ilden yakışıklı sonuç gelmiyor.
Haaa, bu arada birşey daha yapılıyor.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici`ye baskı kuruluyor.
"Büyükşehirlerdeki adaylarını hiç olmazsa çek" deniliyor.
Çünkü, BBP, hem Ak Parti`den ve hem MHP`den çok popüler isimleri aday yaptı.
Kazanamazsa dahi, Ak Parti`ye çok rahat seçim kaybettirir.
Mustafa Destici`nin ne karar vereceği, merakla bekleniyor.
Bu 49 ilde verilecek acil kararlar, bence yıkımı daha da artıracaktır.
Aylardır hazırlık yapan adaya "Seninle seçim kazanamayız.
Çekil" demek, ne onur kırıcı şeydir.
Kazip bir şöhret, bir siyasi, buyurmuş ki; "İzzet Dönmez, kendi köşesinde havlasın dursun".
Muhtereme buradan soruyorum.
Bari güzel havlayabiliyor muyum?
Kaç not verirsin bana?
"Bu çeşme ne güzel, su içecek tası yok, kırma insan kalbini, yapacak ustası yok"