Sanırım 1967-68 yılları.lçe merkezine göç edeli bir kaç yıl olmuş.
Tatil günleri bizim evin önünde akşama kadar top oynuyoruz.
Çoğu zamanda ya bizim evin, ya da komşu evlerin camlarını kırıyoruz.
Top oynarken, cam parası da cebimizde hazır duruyor.
Mehmet Özmert çarşı içinde camcılık yapan bir ağabeyimiz.
Küçücük bir camcı dükkanında esnaf.
Fötür şapkasıyla, kruvaze yaka çeketiyle, duble paça pantolonuyla, kravatıyla, ipek yaka mendiliyle, sanki sanırsınız Senatör.
Ben daha 13-14 yaşında çocuğum.
Her cam almaya gittiğimde, kendi akranıymışım gibi benimle sohbet ediyor.
Halbuki ben sıkılıyorum böyle sohbetlerden.
Kırdığımız camı hemen alıp, yerine takıp, top oynamaya devam etmek istiyorum.
Ben daha dükkana varır varmaz başlıyor anlatmaya "Süleyman beye dedim ki.; ``Şu yanlış..
Şunu şöyle yap dedim, bunu böyle yap dedim Süleyman Bey`e".
Sohbet hep bu minvalde devam ediyor.
Ben, Süleyman bey`i Cumhuriyet mahallesi muhtarı sanıyorum.
Bir gün sohbetin içine Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay`ı da katınca, Mehmet amcaya sordum" Kim bu Süleyman bey?".
Mehmet amca "Tabi ki Süleyman Demirel" demez mi.
Ben gülerek camcı dükkanından çıktım.
Kendi kendime söylenerek evin yolunu tuttum " Yahu Mehmet amca, koskoca Demirel kiiim, Camcı Mehmet Özmert kiiim" dedim.
Gel zaman, git zaman, Adapazarı`nda bir Avukat Meziyet Sevim Sözer hanım vardı.
CHP`den Belediye Başkanı seçilmişti.
Sarışın, CHP`nin Adapazarı`nda ki Tansu Çilleriydi.
Ancak Meziyet hanımla Adapazarı`nda CHP kodamanlarının arası hiç iyi olmadı.
CHP meclis üyeleri, Meziyet Sevim Sözer`i Başkanlıktan düşürdü.
1975 yılında Adapazarı`nda Belediye Başkanlığı yenileme seçimleri yapıldı.
Ben, Ankara`da İktisat Fakültesinde öğrenciyim.
Tarihinde ilk defa Adapazarı Atatürk Bulvarında, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, Süleyman Demirel arka arkaya miting yapacaklar.
Aynı gün, aynı meydanda, arka arkaya.
Sırf bu mitingler için Ankara`dan Adapazarı`na geldim.
İlk mitingi öğleden önce merhum Necmettin Erbakan yaptı.
3-4 bin kişilik bir kalabalık.
İkinci mitingi merhum Bülent Ecevit yaptı.
Yaklaşık 10 bin kişilik kalabalık.
İkindiye doğru, üçüncü mitingi Yeni Başbakan Süleyman Demirel yaptı.
Yaklaşık 25-30 bin kişilik kalabalık.
Milli Selamet Partisinin adayı, şimdi ismini hatırlamadığım bir İnşaat Mühendisi.
CHP`nin adayı Meziyet hanım döneminde de Belediye Meclis Üyesi olan genç avukat Ünal Ozandı.
Adalet Partisi adayı da Behçet Deryaoğlu idi.
Mitinglerdeki kalabalıktan Behçet Deryaoğlu`nun işi götüreceği anlaşılmıştı.
Nitekim merhum Deryaoğlu seçimi büyük farkla kazandı.
Esas anlatacağım bunlar değil.
Süleyman Demirel, Bulvar meydanına geldi.
Kürsüye çıktı,
Meydan yıkılıyor.
Demirel, ünlü föterini halka sallıyor.
Meydan da bir sürü föterli büyükler var.
Onlarda Demirel`e föter sallıyor.
Bunların içinde benim Akyazı`dan tanıdığım ağabeyler var.
Demirel föter sallıyor, Akyazılı Hüsamettin Bayraktar ağabeyde sallıyor.
Demirel föter sallıyor, Akyazılı Ahmet Sarıçizmeli ağabeyde sallıyor.
Demirel föteri sallıyor, Akyazılı camcı Mehmet Özmert`te sallıyor.
Föter sallama işi bitince, Demirel kalabalığa döndü.
"Sarıçizmeli, Adnan`ın sağlık durumu nasıl?".
"Mehmet Ercan( Eski Bakan Nevzat Ercan`ın babası) Davut eyimi?".
"Hüsamettin, Şinasinin okul işi ne oldu?"
"Mehmet Özmert, İrfan bademciklerinden ameliyat oldu mu?".
Mitinge gelen onlarca insana ismiyle hitap etti, sorular sordu, hal hatır sordu.
Kaynarcalı Hüsnü Aydın`ı ilk defa bu miting te tanıdım.
Demirel, o miting te Hüsnü Aydın merhuma bir sürü soru sordu.
Yeminle söylüyorum ki; Kaynarca diye bir ilçemizin olduğunu o miting te öğrendim.
O miting te Mehmet Özmert ağabeyle ilgili düşüncelerim dolayısı ile utandım.
Meğer, merhum Dr. Nuri Bayar, bu siyaset ustalarını meşhur Güniz sokağa kafileler halinde götürüyormuş.
Tanışıklık oradan geliyormuş.
Demirel, o kadar güçlü bir hafızaya sahip ki; bir kere yazdığını bir daha asla unutmuyor.
Adıyaman`ın Besni Kazası Adalet Partisi ilçe kurulu üyelerini, adıyla, soyadıyla ve suretiyle tanıyordu.
Günahıyla, sevabıyla, bu gün böyle bir Demirel aramızdan ayrıldı.