İzzet DÖNMEZ yazdı.
Geçtiğimiz hafta CHP olağan Kurultayını yaptı.
Hayli sönük ve heyecansız geçen Kurultay`dan akılda sadece sayın Kılıçdaroğlu`nun Cumhurbaşkanına yaptığı hakaret ve parti meclisine seçilemeyen bazı şöhretli isimler kaldı.
Tek adaylı seçimler genellikle hep böyle olur.
Kılıçdaroğlu, partiyi gül bahçesine çevirmiş durumda.
Her türlü muhalif sesler, parti içi ayak oyunları ile susturulmuş durumda.
Bunun partiye faydamı, yoksa zarar mı getireceği zamanla anlaşılacaktır.
Kurultayın sonuçları itibarı ile, bir şey daha dikkati çekmektedir.
İddia edildiğine göre; doğrudan seçilen 52 parti meclisi üyesinden 42`si Alevi kökenliymiş.
İddia doğru mudur?
Bilmiyorum.
Doğru ise; durum vahim..
Alevi kökenli yurttaşlarımızın siyaset yapma hakkı var mıdır?
Elbette ki vardır.
Topluca bir siyasi partiye destek verme hakları var mıdır?
Elbette ki; tümden bir siyasi partiyi ele geçirmeleri kendilerine bir fayda sağlar mı?
O konuda şüphelerim var.
Alevi kökenli yurttaşlarımız öteden beri CHP`yi desteklerler.
Geleneksel tavır budur.
Bununda yadırganacak bir tarafı yoktur.
Sağ partiler aşırı Sünnicidir.
Aleviler, CHP`yi çok sevdiklerinden değil, sağ partilerin bu tavrı yüzünden zorunlu olarak, laik, seküler karakterli CHP`yi desteklemek zorunda kalmaktadırlar.
CHP`nin Genel Başkanı Kızılbaş-Alevi kökenli.
Bu ayırımı niçin yapıyorum?
Çünkü ülkemizde Nusayri Alevi yurttaşlarımızda var.
Şii-Caferi Alevi yurttaşlarımızda var.
Sayın Kılıçdaroğlu, Kızılbaş-Alevi.
Peki sayın Kılıçdaroğlu`nun bu kimliği Alevi yurttaşlarımıza bir fayda sağlamış mıdır?
Ben göremedim.
Eğer doğru ise, CHP içinde bu kadar sayıda Alevi yurttaşımızın CHP parti meclisine girmesi, Alevilere hiç yararı olmayacaktır.
CHP`de ki Sünni kökenli yurttaşlarımız kendilerini ötekileşmiş, dışlanmış hissedecekler ve partiden yavaş yavaş kopmalar başlayacaktır.
Kitle partileri bu dengeyi mutlak gözetmelidir.
Böyle bir yapılanmanın ne ülkemize, ne de CHP`ye hiç bir yararı olmayacaktır.
Aynı şey 12 Eylül öncesinin CHP`sinde de olmuştu.
Aynı şey Erdal İnönü`nün SHP`sinde de olmuştu.
Partide Kürt kökenliler ve Aleviler mutlak üstünlük sağlamışlardı.
Bunun sıkıntısı yıllarca yaşandı.
Aydın, Denizli, Muğla gibi illerde örgüt, Alevi ya da Kürt azınlıkların eline geçmişti.
Kitle partilerinde her kimlikten yurttaşımızın olması güzeldir.
Gereklidir de, Azınlık egemenliği ise çok tehlikelidir.
Nasıl ki HDP Kürt partisi, MHP, Türk Milliyetçilerinin partisi olarak algılanıyorsa, CHP`de, Alevi partisi olarak algılanacaktır.
Bunun CHP`ye hiç bir katkısının olacağını sanmıyorum.
Umarım parti meclisine seçilen üyeler konusunda ki iddialar doğru değildir.
Sakın yanlış anlaşılmasın.
Alevi kökenli yurttaşlarımızın siyasi partilerimizde aktif siyaset yapmasına karşı filan değilim.
Aleviler bu ülkenin gerçeğidir.
Demokratik siyaset, sonuna kadar onlarında hakkıdır.
Keşke Kürt kökenli yurttaşlarımızda demokratik zeminde özgürce siyaset yapsalar da, terör olmasa.
Canlarımız yitip, gitmese.
İstediğim şey net olarak şudur: CHP, bir etnik küme partisi olmasın.
Bütün ülkeyi kucaklayacak bir kitle partisi olsun.
CHP, Kürtler arasında da güçlü olsun.
Muhafazakarlarda CHP`ye oy versin.
CHP, bir Türkiye partisi olsun.
Bunun hem Alevi kökenli yurttaşlarımıza, hem Türkiye`mize daha fazla faydası var.