İzzet Dönmez Yazdı..

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin bugün ki;  Meclis Grup toplantısında, Başkanlık sistemi dahil, Ak Parti`nin hazırlayıp, meclise sunacağı Anayasa değişikliği önerisine destek vereceğini açıkladı.

Bahçeli "MHP`nin hassasiyetlerine dikkat edilerek hazırlanacak bir tasarıya destek vererek, bunun halkoyuna sunulmasında herhangi bir mahsurun olmadığını" ifade etti.

Böylece, MHP`nin Anayasa değişikliği konusundaki görüşünü en net bir şekilde öğrenmiş olduk.

Ülke için hayırlı olsun.

Benim bu konuda samimi kanaatim şudur.

Şu andaki mevcut sistem kesinlikle sürdürülebilir değildir.

Bir tarafta Parlamento`dan güvenoyu almış yürütme organı hükümet, diğer tarafta halkın % 51`den fazla oyla seçilmiş Cumhurbaşkanı.

Bu kesinlikle Devlette iki başlılıktır.

Türkiye`nin bu hale gelmesinin iki tane sorumlusu var.

Biri CHP, diğeri de Anayasa Mahkemesidir.

Onlarında arkasındaki güç, sözde Kemalist bir kısım askerdir.

2007 yılında, Ak Partili bir isim Cumhurbaşkanı seçilmesin diye, kumpas üstüne kumpas kuruldu.

Asker, meşhur 27 Nisan -e bildirisini yayınladı.

CHP, uyduruk bir içtihat için Anayasa Mahkemesinin yolunu tuttu.

Ne merhum Özal`ın seçilmesi sırasında.

Ne de merhum Demirel`in seçilmesi sırasında akla hayale gelmeyen 367 garabeti ile Ak Partili bir ismin Cumhurbaşkanı seçilmesinin önü tıkandı.

2007 yılında da tezgahı yine Devlet Bahçeli bozdu.

367`nin tamamlanması için, arkadaşları ile meclise girerek, oyunu bozdu.

Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçilmiş oldu.

Bu dayatmalar üzerine, Ak Parti, Cumhurbaşkanını halk seçsin diye Anayasa referandumuna gitti.

Halk, büyük bir çoğunlukla "Evet" dedi.

Orada bir yanlışlık ya da eksiklik yapıldı.

Yeni Anayasal reformlara gidilemedi.

Sistem, Başkanlık mı olacak, yoksa yarı başkanlık modeli mi olacak?

Bu belli olmadı.

Hem sorumsuz, hem de icrai yetkileri olan, seçilmiş bir Cumhurbaşkanlığı modeli ortaya çıktı.

Bu bir sistem olur mu?

Cumhurbaşkanı, hem halk tarafından seçilmiş olacak.

Hem sorumsuz olacak.

Hem de icrai yetkilerle donatılmış olacak.

Bunun devamı mümkün değildir.

Seçilenin ve icraat yetkisi olanın sorumluluğu da olmalı.

Her şey hayırlı inşallah.

Bu konuda daha yazacaklarım var.