İzzet Dönmez Yazdı
Çok açık söyleyeyim, Koray Aydın`n Meral Akşener hareketine katılmış olması, bende şok etkisi yarattı.
Hani "Bu da olmaz" denir ya, aynen o cinsten.
1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra, MHP`de Devlet Bahçeli`ye bayrak açan 4 tane lider adayı oldu.
Bunların içinde ocak kökenli tek ülkücü Koray Aydın`dır.
Sahi, Koray Aydın, kökten ülkücü`dür.
Meral Akşener`le birlikte hareket etmiş olsa dahi, bu böyledir.
Diğer üç aday`ın ülkücülükle uzaktan, yakından bir ilgisi ve alakası yoktur.
Bu zatlar bir şekilde milliyetçi olabilirler ancak asla ülkücü değiller.
İkisi de aynı şey değil mi?
Ne fark var aralarında? diyenler olabilir.
Çok büyük fark var.
Bu konuda sınırı kesin çizgilerle çizen Alparslan Türkeş`tir.
Ülkücü`yü diğer milliyetçi, ulusçu, ulusalcılardan ayıran kesin çizgiler vardır.
Ülkücü, İslam iman, ahlak ve faziletine mutlak surette sahip olmalıdır.
Türk-İslam ahlak ve edebine sahip olmayandan asla ülkücü olmaz.
Olursa ne olur?
Şöyle olur.
CHP, sözde ulusalcı bir parti değil mi?
Evet, öyle deniyor.
Ne oldu Çanakkale`de?
Çanakkale kahramanlarının mezarları arasında zıkkım içtiler.
Kişi`de İslam imanı, İslam ahlak ve fazileti olmayınca, böyle olmuş oluyor.
Çok özet olarak, fark bu işte.
Birisi, Çanakkale kahramanlarının huzuruna çıktığında, fatiha okur, kimisi şarap içer.
Yeter mi bu kadar fark?
En kısa şekliyle fark bu işte.
Öteki şahıslar MHP`ye gelmişler, gitmişler, çokta önemli değil.
Koray Aydın`ın onlara takılmış olması acı verici.
Koray Aydın`ı dünkü Habertürk programında dikkatle izledim.
Daha sonraki haber kuşaklarında tekrar tekrar izledim.
Koray Aydın, çok yorgun ve bitkin gözüküyordu.
Sanki savaştan çıkmış gibiydi.
Sanki uzun yoldan gelmiş TIR şoförü gibiydi.
Kendini izah etmekte hayli güçlük çekti.
Kendini izah ederken, akıl sınırlarını bile zorladı.
MHP`de son olanlar, Alparslan Türkeş döneminde olsaymış, Türkeş bile aynısını yaparmış.
O da bunu yapmış.
Yani, demeye getiriyor ki; ‘’Parti`de bir kilitlenme olur ise, Türkeş bile partiyi terkeder, Meral`in peşine takılır’’ idi.
Bende onu yaptım.
Koray Aydın, sana bunu hiç yakıştıramadım.
Türkeş, tıpkı Devlet Bahçeli`nin yaptığı gibi, partiyi ihanet kumpasçılarına asla teslim etmezdi.
Daha şiddetli tepkiler gösterirdi.
Mesela Meral Akşener bırakın parti kurmayı, sokağa bile çıkamazdı.
Türkeş, Meral Akşener`i asla partiye almazdı.
Meral Akşener`in merhum ağabeyi Nihat Gürer`in 1990`larda ne dümenler çevirdiğini çok iyi biliyoruz.
Koray Aydın`ın kendisiyle ilgili anlattığı bir sahne beni dahi üzmüştür.
Hani dedik ya; Koray Aydın, çekirdekten, kökten ülkücü`dür.
Koray Aydın`ın babası da CKMP üyesiymiş.
CKMP(Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi), MHP`nin eski adıdır.
CKMP`den gelen ülkücü sayısı çok çok azdır.
.Bunlardan birisi Koray Aydın imiş.
Peki, Koray Aydın, MHP Genel Merkezine niçin muhalif oldu?
1999 Genel Seçimlerinden sonra, Bülent Ecevit`le kurulan koalisyon hükümetinde Koray Aydın Bayındırlık Bakanı olmuştu.
O dönemde Koray Aydın`la ilgili yolsuzluk iddiaları, nüfuz suistimali iddiaları oldu.
Bu iddialar parti içinde dahi çok konuşuldu.
Koray Aydın, bakanlıktan istifa etmek zorunda kaldı.
Bakanlıktan istifa ederken, milletvekilliğinden de istifa etti.
İçeride ne konuşulduğunu bilmiyoruz.
İhtimal ki; Devlet Bahçeli`den istifa telkini aldı.
İstifa etmeseydi, herhalde azledilecekti.
Koray Aydın`ın istifası sonrası, Devlet Bahçeli bir söz etti.
"Siyasetçiler, siyasetle iş adamlığı arasında bir tercih yapmak zorundadır".
Anlaşılan o ki; Devlet Bahçeli, Koray Aydın`ın siyaset etiğine uymayan işlemleri olduğuna inanıyordu.
Bu işler, Devlet Bahçeli`nin hiç sevmediği işlerdir.
Daha sonra Koray Aydın, Yüce Divan`da yargılandı ve beraat etti.
Parti içinde Koray Aydın`ın beraatı çok anlamlı bulunmadı.
Hala, o dönem bazı yanlış işlerin yapıldığını düşünenler var.
O dönem milletvekilliği, hatta bakanlık yapmış bir çok tanıdığımın ağzından bunları dinledim.
İşte, Koray Aydın`ın Devlet Bahçeli`ye ve MHP Genel Merkezine bayrak açma nedeni budur.
Genel Merkez`in kendisinin yıpranmasına dahli olduğuna inanıyor.
En azından sahip çıkılmadığını düşünüyor.
Koray Aydın hadisesi, aynen budur.
Her ne kadar karıştırmaya çalışırsanız, çalışın, zeytin yağı ile su, asla birbiri ile karışmaz.
Benim tanıdığım Koray Aydın, kökü dışarda olan bu ihanet hareketi ile tam karışmaz.
Eğer öyle olur ise, artık hiçbir değer hükmünün bir anlamı kalmamıştır diyeceğim.
Yazı da yazmayı bırakacağım.
Köşeme çekilip, bu acayip hali seyre koyulacağım.