İzzet Dönmez Yazdı
Hatırlayın o günleri.
Önceki gün Amerika Birleşik Devletlerinde başkanlığın el değiştirme törenleri vardı.
İbretle ve gıpta ile seyrettik.
Bir tarafta yeni Amerikan Başkanı, eşi ile birlikte.
Hatta, kızları, oğulları, gelinleri, damatları ve torunları.
Dahası var, yakın akrabaları..........
Öbür yanda, görevi devreden eski Başkan Barack Obama ve eşi.
Daha önceki Amerikan Başkanları ve eşleri.
Hepsi orada.
Yeni Başkan`ın önünde İncil var.
Sağ elini İncil`in üzerine koydu, sol elini göğsüne, yeminini öyle yaptı.
Onbinlerce insanın alkışları arasında.
Birde 2007 yılındaki bizdeki durumu hatırlayın.
Abdullah Gül, hiçbir kuşkuya mahal bırakmayacak bir şekilde meşru olarak Cumhurbaşkanı seçilmiş.
Görevi devralmak için Çankaya köşküne çıktı.
Aaaaa, birde ne görsün!
Çankaya köşkü bomboş.
Önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ortalıkta yok.
Abdullah Gül gelmeden önce, ceketini sırtına giymiş, çekmiş, gitmiş.
Vaziyet aynen böyle.
Yabancı Devletlerde bu iş şöyle olur.
Törenden önce, Başkanlar başbaşa bir görüşme yaparlar.
Çok hayati konularda eski başkanlar, yeni başkanlara kısa bir brifing verir.
Ondan sonra tören başlar.
Ne töreni, bizim Başkan ortalıkta yok.
Arka kapıdan kaçmış, gitmiş.
Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı seçilmesin diye.
Emekli Generallerin öncülüğünde Cumhuriyet mitingleri tertiplendi.
Tutmadı.
CHP Genel Başkanı ya da baş kazanova Deniz Baykal, Parlamento kürsüsünde tehditler savurdu.
"Olmasın, Olmasın, Oldurmayın, Oldurmayın" diye meclis kürsülerini yumrukladı.
Hiç birisi tutmadı.
Yargıçlar devreye girdi.
Bu millete 367 üçkağıdı yaptılar.
Yine tutmadı.
En sonunda ordu devreye girdi.
Meşhur 27 Nisan ahlaksız -e muhtırası geldi.
O da tutmadı.
MHP`ninde bu ahlaksız oyunların önüne geçince, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi.
Bunu içine sindiremeyen Ahmet Necdet Sezer, teslim töreni olmasın diye.
.Çankaya Köşkünün arka kapısından sıvışıp, gitti.
Bu ülke maalesef bu ayıpları yaşadı.
7 yıl Çankaya Köşkünü boş yere işgal eden sayın Sezer`den aklımızda şimdi ne kaldı?
Elinde file, market market gezerek, ucuz pırasa, ucuz marul, ucuz pirinç arayan bir tekaüt memur.
Başka aklımızda ne kaldı?