İzzet DÖNMEZ

Öyle gözüküyor ki; önümüzdeki günlerde Ak Parti`den bazı kopmalar yaşanacak.

Bu kopmanın seviyesi ne olacak?

Henüz bunu bilmiyoruz.

Bilinenin, sanılanın aksine Ak Parti, bir dava partisi değil, basbayağı bir kitle partisidir.

Ak Parti`nin bir dava partisi olduğu, bir siyasi ideoloji partisi olduğu, tamamen bir şehir efsanesidir.

Parti`nin kurucu kadrolarının, siyasi yörüngesini belirleyenlerin elbette ki; bir siyasi ideolojisi vardır.

Ancak seçmen tabanında böyle birşey kesinlikle yoktur.

1950 yılından beri merkez sağda tek başına iktidar olmuş bütün partilerin karakteristik özelliklerini Ak Parti`de bizzat taşımaktadır.

Parti`nin başında karizmatik bir lider vardır.

Kitleler, onun adı etrafında kümelenir.

Ak Parti`nin seçmen kitlesinin asgari % 70`i Milli Görüş geleneğinden gelme değildir.

Bu % 70`lik kitlenin Milli Görüş`ten 2 satırlık bilgileri dahi yoktur.

Ancak Parti`nin çekirdek kadrosu, genellikle Milli Görüş geçmişi olanlardan kuruludur.

Ak Parti seçmeninin % 70`lik kısmı, Tayyip Erdoğan kültü ile, yapılan popülist hizmetlerle partiye bağımlılığı vardır.

Dahası var parti kanallarında kendine yer bulmalar iktidar rantından nasiplenmelerde, parti taraftarlığında önemli unsurdur.

Ama yerel seçimlerde ama genel seçimlerde Ak Parti seçmeninin en az % 20`si partiye oy vermeyebiliyor.

7 Haziran 2015 genel seçimlerinde, 24 Haziran seçimlerinde, 31 Mart yerel seçimlerinde, en sonunda 23 Haziran İstanbul yenileme seçimlerinde bunu çıplak gözle gördük.

Bütün bunları niçin kaleme aldım?

Bakın anlatayım.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı süresi bitince, partisi ile ipleri kopardı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, görevden azledilince, partisi ile bağlarını kopardı.

Ak Parti kurucusu ve partide defalarca bakanlık yapmış bir isim olan Ali Babacan, bakanlıktan ayrılır, ayrılmaz, parti ile iplerini kopardı.

Ne oluyor da, giden bir daha geri dönmüyor?

Bu kopuşlar niçin oluyor?

Kimse işin içyüzünü biliyor mu?

Ne giden konuşuyor, ne kalan konuşuyor, bir muammadır, gidiyor.

Partili trollere bakarsan, bunların hepsi vatan haini, hepsi satılmış.

Daha da ilerisi gidenlerin hepsi fetöcü.

Yalın gerçek bu mu yani?

Parti`de kalanlar, zemzem suyu ile mi yıkanmış durumda?

Ak Parti`nin 2 numaralı kurucusu, Abdullah Gül`dür.

Parti ile ipleri kopardı.

Ne oldu da bu kopuş oldu?

Sayın Abdullah Gül, fetö ve PKK`nın da ana destekçileri olan koalisyonda uzlaşma sağlanmış olsaydı, onların Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini açıkça söyledi.

Dehşet verici bir duruş.

Peki, bu konuşmayı yapmadan önce sayın Gül`ün buraya nasıl geldiğini bir manifesto ile açıklaması gerekmez miydi?

Tevatürün dışında, bu konuda kimse birşey bilmiyor.

Kurucusu olduğun partiye siyaseten tekme atmış oluyorsun.

Geçmişte sana oy vermiş milyonlara bunu izah yükümlülüğün yok mu kardeşim?

Keza Ahmet Davutoğlu yeni parti kurma hazırlıkları yaptığın söyleniyor.

Bu noktaya niçin geldiğini, bir manifesto halinde açıklaman gerekmez miydi?

Sayın Davutoğlu, ilk defa bugün böyle bir basın mülakatı verdi.

Ben tatmin olmadım.

"Benden Başbakanlık yapıyormuş gibi yapmam istendi" dedi.

Elbette ki, öyle olacaktı.

Sen, atama ile Dışişleri Bakanı oldun, atama ile Başbakan oldun, baştan bunu kabul ettin.

Madem -mış gibi yapmayacaktın, o görevi kabul etmeyecektin kardeşim.

Buyur şimdi, kur partini, seçimleri kazan, yürütmenin başı ol, -mış gibi yapmadan, Devlet`in başı ol.

Keza aynı sözlerim, sayın Ali Babacan içinde geçerli.

Kardeşim nerdeyse benim çocuğum yaşındasın.

Benim siyaset bilgim ve tecrübem, senden kat be kat fazla.

.Şu andaki duruşun, beni hiç tatmin etmiyor.

Konuşsana be kardeşim.

Ne oldu da partinden koptun?

Konuş ve milleti ikna et.

Belki de sen haklısın.

Niçin bu ketumiyet?

Üçünüzde dut yemiş bülbül gibisiniz.

En yakınındaki isimler, bir bir sayın Cumhurbaşkanını terk ediyor.

Kusur, sadece sizde mi?

Yoksa sayın Cumhurbaşkanı mı esas kusurlu?

Yoksa hepiniz birden mi kusurlusunuz?

Bunları bilmeye hakkımız var.

Sizler konuşmayınca, boş boş konuşanlara inanmak zorunda kalıyoruz.

Yeni parti kurmak için, Ak Parti`nin yerel seçimlerde esaslı bir yara almasını beklemiş olmanız, aleyhinizde söylenenleri sanki haklı çıkarıyor.

Hele bi konuşunda, bizde söyleyeceklerimizi söyleyelim.