İzzet Dönmez Yazdı.
Son günlerde, sosyal medya`da MHP`li, Ülkücü dostların atışmalarını, kırıcı, incitici sözlerini üzüntü ile takip ediyorum.
Daha önce, büyük kongre için imza toplanması aşamasında aynı süreç yaşanmıştı.
Şimdi de referandum arifesinde hoş olmayan bir süreç yaşanıyor.
Büyük çoğunluğunu şahsen tanıdığım arkadaşlarım, hayret verecek bir şekilde birbirlerini itham ediyorlar.
Değerli arkadaşlar!
Bugünler gelir geçer.
Sizler birbirinize lazımsınız.
Sizler Türkiye`ye lazımsınız.
Diyelim ki; bu atışmalar bir kavgaya dönüştü.
Keskin bir şekilde kopuş oldu.
Bundan Ülkücü Hareket`in karı ne olacak?
Bundan Türkiye ne kazanacak?
Bu sütunlarda defalarca yazdım.
"MHP`nin açıkça destek vermediği bir Anayasa`ya ben kesinlikle "Evet" demem" dedim.
Parlamento`da kirli pazarlıklarla, milletvekili ayartmak ile alınacak 330 oy sandığı önüme getirirse, benim vereceğim oy "Hayır`dır".
Ancak, MHP ya da CHP, ya da her iki parti birlikte.
İktidar partisi ile ortaklaşa bir Anayasa tadilatı yaparlarsa, benim oyum kesinlikle "Evet" olur dedim.
Açıkça ifade edeyim ki; Benim gönlüm mecliste daha geniş bir mutabakatla yapılacak Anayasa tadilatından yanadır.
Her daim bunu ifade ettim, ancak bu olmadı.
MHP`nin meşru lideri ve Genel Başkanı sayın Dr. Devlet Bahçeli`dir.
Onun ve partisinin iradesi, benim için meşru bir iradedir.
MHP, kurumsal kimliği ile bu Anayasa tadilatına açık destek vermiştir.
Hatta; diyebiliriz ki; Anayasa`nın tadil edilmiş 18 maddesi de MHP`nin mührünü taşıyor.
MHP, hangi maddeye itiraz etmişse, iktidar partisi okey ve onay vermiştir.
Aksi zaten mümkün değildir.
Yeni Anayasa`nın diktatörlük getirdiği iddiası palavradır.
Dünya`daki 200 ülkenin 90`ı bugün Başkanlık sistemiyle yönetiliyor.
Ben inanıyorum ki; Türk halkı kendisini diktatörce yönetecek birisine eyvallah demez.
Yeni Anayasa`da diktatörlük filan getirmiyor.
Sadece yönetim şeklini değiştiriyor.
Yeni sistemde de bütün kanunları meclis yapacak.
Yeni sistemde de yasama organı olan meclisin üzerinde bir güç olmayacak.
Bütün bunlara rağmen; Bir kısım ülkücü bu Anayasa`ya "Hayır" diyebilir.
Bir kısım ülkücü de "Evet" diyebilir.
Bu herkesin demokratik hakkıdır.
Vicdani kanaatidir.
Saygı duyarım.
Saygı duyulmalıdır.
Aziz milletimin vereceği karara da sonsuz şekilde peşinen saygım vardır.
Ben, fikrimi bu sütunlarda yazarım, kararı millete bırakırım.
Değerli ülkücü kardeşlerim!
Sizde aynısını yapın.
Dün, Türkiye Kamusen Başkanı İsmail Koncuk`a saldırı olmuş.
Bu çok tehlikeli bir gelişmedir ve beni ürkütüyor.
Kamusen Genel Başkanı Koncuk, kendi kanaatini açıklamış ve "Hayır" oyu vereceğini beyan etmiştir.
Şimdi biz vicdani kanaatimizi açıklayamayacak mıyız?
Yeniden "Yaşasın ilegalite mi" diyeceğiz.
Bekleyelim bakalım.
Milliyetçi Hareket`in lideri bu Anayasa`yı Parlamento da savundu.
Şimdi millete gidilecek.
Sayın Genel Başkan`ın millete söyleyecek sözleri vardır mutlaka.
Niçin "Evet" dediğini millete mutlaka izah edecektir.
İzahlar seni tatmin ederse "Evet" dersin, etmezse "Hayır" dersin.
Bu kırıcı, dökücü, ayrıştırıcı hareketlere gerek yok ki; sanki bir gizli el.
MHP`yi bölüp, parçalayıp, tedavülden düşürmek istiyor.
Buna kimsenin hakkı yok.