İzzet Dönmez Yazdı...
MHP Kayseri Milletvekili ve eski Meclis Grup Başkanvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu 1949-Adana Kozan doğumludur.
Benimde bütün hayalim olan, kayıt için gerekli asgari puandan 50-60 puan daha fazla puanım olmasına rağmen İmam-Hatip mezunu olduğum için kaydolamadığım İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi-Tarih bölümü mezunudur.
Marmara Üniversitesinde Rektör Yardımcılığı, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yapmış çok değerli bir akademisyendir.
Anadolu`da Aşiretler, Cemaatler adlı 6 ciltlik eseri benim ana başvuru kaynaklarımdan birisidir.
Çok değerli bir çalışmadır.
Kayıp Tarihimiz adlı 2 ciltlik bir çalışması vardır.
Osmanlı kimliği ve aşiretler, Fetih ve Fatih adlı iki ayrı eseri daha vardır.
PKK`nın lider kadrosundan bir çok ismin Ermeni dönmesi olduğuna dair iddiaları bilimseldir.
Neredeyse PKK`nın lider kadrosunun yüzde sekseni, ana-baba, baba, ya da annesi Ermeni`dir.
Bu durum çok enteresandır.
Yusuf Hoca bu konuda çok bilimsel çalışmalar yapmış ve yayınlamıştır.
Son otuz yıldır bir çok Kürt kökenli dostum, arkadaşım bana " PKK`lılar Ermeni`dir" derlerdi.
Bende, onlara kızıyorlar da onun için böyle söylüyorlar diye kaale almazdım.
Bundan yaklaşık 15 yıl önce, merhum Muhsin Yazıcıoğlu`nun da ortaklarından olduğu bir defter fabrikasının bayi toplantısı için Ankara`ya gitmiştim.
Esenboğa Hava alanında uçaktan indim.
Polatlı Yolu Üzerinde ki Fabrikaya gidecekken, servis aracına Güney Doğu kökenli bir dostumda bindi.
Kendisi halen görüştüğüm ve çok sevdiğim bir dostum.
Yolda seyahat ederken bana döndü ve "Hocam, sana bir şey itiraf edeceğim" dedi.
"Buyur" dedim.
Arkadaşım "Hocam, ben Kürt değilim" dedi.
Bende "Hah şimdi bu meslektaşta soyunu Orta Asya ya dayandıracak" diye beklerken ne dese beğenirsiniz?
Meslektaşım "Ben Kürt değilim, Ermeniyim, tek kelime de Kürtçe bilmem" dedi.
Ben şok olmuştum.
Yıllardır tanıdığım meslektaşı ve arkadaşım beş vakit namaz kılan birisi.
Beraberce her İstanbul`a gittiğimizde sabah namazları Eyüp Sultanda kılmışızdır.
Bu olayı öğrendiğimden beri, yani on beş yıldır her bayi toplantısı için İstanbul`a gittiğimizde Eyüp Sultan`a beraberce gidiyoruz.
Bu konuda konuştuğumuz çok mahrem şeyler var.
Hadise şu.
1915 Büyük Ermeni tehcirinde, zorunlu tehcire uğramamak için bütün aile, bütün sülale, bütün köy, toptan ihtida etmiş.
Arkadaşım "Ama biz İslam`ı sevdik, tam bir Müslümanca yaşıyoruz, ama bazıları bu kinle, bu devlete ve bu millete düşmanlık yapıyorlar" dedi.
Bu söz üzerine konuya odaklandım.
15 yıldır tıpkı Yusuf Halaçoğlu gibi bu konuda araştırmalar yaptım.
Yusuf Halaçoğlu Hoca`dan çok yararlandım.
Eski Selçuklu kentleri, Erzurum, Kayseri, Sıvas, Van, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Maraş ve hatta Konya, Karadeniz de Samsun, Trabzon, Rize gibi vilayetlerde, enteresandır; İzmit ve Adapazarı`nda bir çok Ermeni tehcire uğramamak için ihtida etmiştir.
Bunlardan benim çok iyi tanıdığım bir Rum aile ve 10 civarında da Ermeni aile var.
Rum aileyi ben bizzat tanıyorum.
Şu anda 25-30 haneler.
Yunanistan da ki akrabaları ile görüşmekteler.
Tabii ki onları deşifre etmeyi düşünmem bile.
11 tane ayrı aile de Ermeni var.
Bu konuda ben emin değilim.
Ama bir devlet yetkilisi bana bu bilgiyi verdi.
Bu durum çok acıklı ve travmatiktir.
Geçmiş yıllarda bir Diyanet İşleri Başkanımız.
.Hem de Milli Görüşte ünlü bir siyasetçimiz bu durumdadır.
Bunları öğrenince bende çok üzüldüm ve travmalar yaşamaya başladım.
Yıllar önce Parkinson hastası olan eşime yardım eden bir Ermeni hanım vardı.
O anlatmıştı bana.
Ermenistan da Osmanlıdan kalma Türk ve Müslüman bir çok komşusu olduğunu, onların sonradan din değiştirerek, vaftiz olun Hristiyanlığı benimsediklerini, şimdi de kendileri gibi kiliseye gittiklerini anlatmıştı.
Onlar içinde ne büyük travma.
Ya tehcir olacaklar, ya ölecekler, ya da Hristiyan olacaklar.
İşin travmatik yanı bu.
Diğer tarafı çok vahim.
Bu Türkler, biz Hristiyan iken, bizi zorla tehcir tehdidi ile Müslüman yaptılar.
Bizde onlara ihanet ederek, onlara günlerini gösterelim.
İşte işin vahim tarafı bu.
Yusuf Halaçoğlu bu konuda çok ciddi çalışmalar yapmış.
Sonuçta ortada.
Bilim adamı olmak başka şey.
Politikacı olmak başka şey.
Siyaseten kellesinin gitmesine neden olan konuşmasına bakalım.
Ne demişti Halaçoğlu hoca "Biz CHP`li bir adaya oy verirsek ( Ak Partililer dinsiz birine oy verdiniz) deler".
Söylediği bütün söz bu.
Peki Ak Partililer demez miydi bunu?
Ben işin içindeyim.
Derler, öteye bile geçerlerdi.
Ben yıllar önce karar verdim.
Benden politikacı değil, mahalle muhtarı bile olmaz.
Ben kendimi ölçtüm, biçtim, kararımı verdim.
Yolumu çizdim, siyasete girmedim.
Bu satırları yazan adamdan siyasetçi olur mu?
Siyaset beni taşıyabilir mi?
Adam bakan, adamın yüzüne karşılık "Seni ben koyunlarıma çoban yapmam" demişim.
Adam milletvekili, adamın yüzüne karşı "Seni kırtasiye mağazama tezgahtar yapmam" demişim.
Bu günde aynı kanaatteyim.
Ah Yusuf Hoca ah.
Aramıza hoş geldin.
Erken seçim olursa, sen aday olma.
Siyasette iki kere iki çok nadiren dört eder.
Çoğu zaman 6-7.
Pek çok zamanda 1 eder.
Gel, dön siyasetten, seninle tarih çalışalım.
Siyaset, Bukalemun gibi, her gün renk değiştirenlerin mesleğidir.
Senin partinde de bolca onlardan var.
Sana "Tükürdüğünü yala" dediler, yalamadın, kelle gitti.
Benim başıma o iş geçmişte iki kere geldi.
Biri merhum Erbakan`ın dükkanında.
Biride şimdiki senin dükkanda.
Paçayı zor kurtardık.
Senin de işin yaş hoca.