İzzet Dönmez Yazdı.

"ALPARSLAN`IN YİĞİTLERİ" PAZAR GÜNÜ NE YAPACAK?

Uzun zamandır düşünüyordum.

Referandumla ilgili Ülkücüler’in gerçek duruşlarını, Ülkücüler’in resmi temsilcilerinden öğrenmek gerekirdi.

Sosyal Medya`daki fitne, fucurat ve kazurat taifesine bakarsanız, bu Anayasa`ya Ülkücü`ler % 70 oranında % 80 oranında.

Hatta daha uçarılara bakarsanız, % 90 oranında "Hayır" diyeceklerdi.

Fitne ve fucuratı kendisine iş edinmiş "kazurat taifesi" diye bir taife türedi.

Çoğunun sosyal medyada ki isimlerinin başında hep Tc ifadesi var.

Bu taife`nin alayının aslında Ülkücü`lükle zerre kadar ilgisi ve alakası yoktur.

"Ülkücü" aslında "Türk-İslam Ülkücü`sünün" kısaltılmış halidir.

Yüreğinde Türk-İslam Ülküsü taşımayan hiç kimse, kendi başına ve kendisine "Ülkücü yaftası" asamaz.

Yol ayrımı, 1969 kongresi ile olmuştur.

Parti`nin bayrağı, Osmanlı`nın üç hilal`i ve dava`nın yolu`da, Türk İslam Davası olmuştur.

Bu konu kesin ve net`tir.

Türk İslam Ülküsü`nü sinesinde barındırmayandan "Ülkücü" olmaz.

Bizde dün, Ülkü er`leri ile buluşmaya, görüşmeye gittik.

Yeniden MHP Merkez İlçe Başkanlığına seçilen İsmail Küçük kardeşimizi hem tebrik etmek, hemde genel durumu değerlendirmek istedik.

O kadar enteresandır ki; İsmail Başkan`la görüşebilmek için, tam üç defa randevu teatisinde bulunduk.

Çünkü programları çok yoğun.

Sanılıyor ki; MHP yatıyor.

Ne yalan söyleyeyim, ben bile öyle sanıyordum.

Çıplak gözle gördüm ki; gerçek, piyasada estirilen "farfara" ile hiç örtüşmüyor.

Dün gördüm ki; Parti`de resmi görevi olan-olmayan, herkes "Evet" için çalışıyor.

Ülkü Ocakları, Genel Başkan`ından mahallede ki Ocaklı`ya kadar herhes, ama herkes çalışıyor.

Ocaklı Ülkücü`den hiç fire olmaz.

Ben o yapıyı adım gibi bilirim.

MHP İl ve Merkez İlçe teşkilatlarında gördüğüm çok ilginç bir durumda şudur.

Ülkücüler, Sosyal Medya`da ki yazılarımı büyük bir dikkatle takip ediyorlar.

Her yazdığım yazıyı bana satır satır hatırlatıyorlar.

Yine çok ilginç bir durum gözlemledim.

Ben, Meral Akşener hakkında ne diyorsam, Koray Aydın hakkında ne diyorsam, Ümit Özdağ hakkında ne diyorsam, Sinan Ogan hakkında ne diyorsam, ve de ne yazıyorsam, Ülkücülerde, noktası ve virgülüne kadar, aynısını diyorlar.

Bunu çok enteresan buldum.

Bütün Türkiye`de, Ülkücü`lerin yekvücut halde sandığa giderek "Evet" oyu vereceklerine kesin olarak emin oldum.

Peki bu ‘’farfara’’ yapanlar ne olacak?

Bakın, bu soruma bir Ülkücü kardeşim ne cevap verdi?

Ağabey, bunlar Büyük Atatürk`ün dediği gibi "Geldikleri gibi giderler" dedi.

Bu cevaba şaşırdım.

Ne demek bu? diye sordum.

Cevap "Meral ve takımı bu parti`ye nereden geldiler ki? Nereden geldilerse, oraya dönerler" dedi.

Bence harika bir cevaptı.

Doğru, Meral Akşener, bir sürü parti gezdikten sonra, Doğru Yolcu müteahhit takımı ile birlikte 2001`de MHP`ye avdet etmişlerdi.

Son dramatik olaylar gösteriyor ki; Meral ve avanesi, FETÖ`ye kesin olarak biat etmiş durumdalar.

MHP teşkilatında bazı arkadaşların anlattıkları kanımı dondurdu.

Ben, tahmin ediyordum, bu kadarını bilmiyordum.

Meral`in bütün Vilayet Miting`lerinin finansmanını doğru`dan o İlde ki Fetöcü işadamları yapıyormuş.

MHP`de sözde muhaliflerle yollar kesin ve kat`i olarak ayrılmış durumda.

Kimsenin Meral ve avanesi ile ilgilendiği bile yok.

Hem İl Yönetiminden ve hem İlçe Yönetiminden görüştüğüm arkadaşlar "Meral" deyince, gülüp, geçiyor.

Geçen hafta Meral Akşener, Serdivan`a geldi.

Salonda bulunanları, nerdeyse isiim isim saydılar.

Akçakoca`dan, Çilimli`den, Yalova`ya kadar gelen CHP parti otobüslerinin plaka numaraları bile ellerinde mevcut.

Toplantıyı yapan, sözde MHP`li küskün.

İçlerinde yüz tane MHP`li yok.

Tamamı CHP`nin hazır-bindirme kıtaları.

Yani kokoş teyzeler.

Yani o hep bildik suratlar.

MHP`li gençlerin, İl Başkanı Levent Bülbül`e karşı müthiş bir hayranlıkları var.

Levent Bülbül, genç ülkücüler için, adeta rol model olmuş.

Onlarla tatlı bir çekişmede yaşadık.

Ben dedim ki "Benim Sakarya`da tanıdığım en büyük Ülkücü Av. Muharrem Bülbül ile Karasu`da rahmetli Dr. Abdülkadir Kılıçarslan`dır".

Onlar "Hayır, Levent Başkan`dır" dediler.

Bende kendilerine "Yani boynuz kulağı geçti mi? diyorsunuz" dedim.

Hep birlikte "Evet" dediler.

Hendekli Muharrem ağabeyimizin oğlu`dur Levent Bülbül.

Armut`ta dibine düşmüştür.

O, Ülkücülerin efsane "Muharrem ağabeyidir".

İl Başkanı Leven Bülbül, ben gittiğimde makamında yoktu.

Ben çıkarken, o da partiye geldi.

Ayaküstü bir kaç dakika konuşabildik.

Çok yoğun bir referandum programları var.

Sözün özü şudur.

Hani Ülkücü`ler diyor ya; "ALPARSLAN`IN YİĞİTLERİ HEY HEY HEY, BİZ ÜLKÜCÜ BOZKURTLARIZ, BİZ ÜLKÜCÜ BOZKURTLARIZ".

Şimdi emin olun, Ülkücüler, Pazar günü sandıklarda kükreyecekler.

Verecekleri tarihi kararla, Türklüğe ihanetin bedelini, ödemesi gereken herkese, ödeteceklerine dair kararlı duruşu göstereceklerdir.

Ülkü erleri yeniden şahlanmış, liderlerinin etrafında donanmış.

Onlarda, pazar günü akşamının şanlı gecesinin kutlamasına hazırlanıyor.

Genç bir ülkücü kulağıma fısıldadı "Abi, bizim işimiz Bozkurt`la, Eniklerle işimiz olmaz" dedi.

Aslında, sözün özü buydu.

Gerisi teferruat.