İzzet DÖNMEZ Yazdı..
Kaya Erdem, Eski Maliye Bakanı ve eski Başbakan Yardımcısı.
Bir döneme damgasını vurmuş bürokrat ve siyaset adamı.
Merhum Turgut Özal`ın en yakın çalışma arkadaşlarından bir isim.
Kaya Erdem`in hayatta olduğunu dahi bilmiyordum.
Siyaset sahnesinden sessiz sedasız çekilmiş, dürüst, namuslu bir bürokrat ve devlet adamı.
Meğerki hayattaymış.
Anılarını yazdığı bir kitabın tanıtımı için bir televizyon kanalındaki programa katılmış.
İlgi ve heyecanla izledim.
Kaya Erdem, 1978 yılında kurulan Bülent Ecevit Hükümetinin Hazine Müsteşarı idi.
1979 yılında Ecevit Hükümeti istifa edince, yerine Süleyman Demirel azınlık hükümeti kurdu.
Demirel, Turgut Özal`ı hem Başbakanlık Müsteşarı ve hem de Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı yaptı.
Cumhuriyet Tarihinde ilktir bu.
Demirel, iki önemli Müsteşarlığı bir kişiye vermişti.
Kaya Erdem`de Ecevit Hükümetinin Hazine Müsteşarı idi.
Klasik CHP geleneğinden gelen bir bürokrat idi.
Merhum Turgut Özal`ın talebi ile, Kaya Erdem görevinde kaldı.
İşte bu ikili, meşhur 24 Ocak kararlarının alt yapısını birlikte hazırladılar.
Dün akşam Kaya Erdem iki olay anlattı.
Birincisi, Kaya Erdem`in kızı İngiltere de bir Üniversite`de master yapmaktadır.
180 İngiliz Sterlini mezuniyet harcı yatırılması gerekmektedir.
O yıllar müthiş bir döviz darboğazı vardır.
Dövizi ancak Merkez Bankası tahsis etmektedir.
Kaya Erdem`de Hazine Müsteşarıdır.
Bir telefonla işlem tamamlanabilecektir.
Çok yakın bir tarihte, çok yüksek oranda devalüasyon yapılacaktır.
Bu devalüasyon kararını da üç kişi bilmektedir.
Maliye Bakanı İsmet Sezgin, Turgut Özal ve Kaya Erdem.
Kaya Erdem, 180 Sterlin Döviz`in transferine izin vermez ve kızı kayıt yaptıramaz.
Dikkat edin, altı-üstü 180 Sterlin.
O para yatar ise, Kaya Erdem`in kızı mezuniyet belgesini alacak ve CİTİ Bank`ta işe girecektir.
Türkiye`de devalüasyon olduğu için, para İngiliz Üniversitesine eksik yatmıştır.
Üniversite, mezuniyet belgesini kızına vermez.
Daha sonra İngiliz Üniversitesi, öğrencinin babasının Türkiye`de Hazine Müsteşarı olduğunu, devalüasyon yapılacağını bildiği için erken tarihte döviz transferine izin vermediğini öğrenir.
Bu etik davranışı öğrenen Üniversite, Üniversite Senatosu kararı ile Kaya Erdem`in kızının diplomasını verir.
İkincisi, Türkiye döviz darboğazında.
Saddam`ın Irak`ından ham petrol talep eder.
İstenen ham Petrol`ün tutarı 33 milyon dolardır.
Türkiye, 30 milyon doları transfer eder, 3 milyon dolar borç kalmıştır.
Türkiye, ham petrol yükleme işinin gemiye yapılmasını talep eder.
Kalan 3 milyon doları da bir kaç güne transfer edileceğini söyler.
Irak bu talebi kabul etmez.
Daha sonraki yıllar, yani 24 Ocak kararlarından sonraki yıllar.
Ekonomi dümeninin başında rahmetli Turgut Özal var.
Irak-İran savaşından dolayı, Irak`ın ekonomisi çökmüştür.
Türkiye, Irak`a 450 milyon dolar kredi açmıştır.
Bu kredi Irak`a yetmemektedir.
Kredinin 750 milyon Dolar`a çıkarılması için bir heyet Türkiye`ye gelir.
Merhum Özal, tek kalemde Irak`a krediyi 750 milyon Dolar`a yükseltir.
Bunları anlatan eski Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem`dir.
Üçüncüsünü de ben anlatayım.
1970`li yıllar, devir Milliyetçi Cephe Hükümetleri devri.
Bende Ankara`da Hacettepe Üniversitesinde öğrenciyim.
1973 yılından itibaren ham petrol fiyatları müthiş artmıştır.
Fiyatlar 4`e, 5`e katlanmıştır.
Petrol üretmeyen bütün ülkelerin bütçeleri allak bullak olmuştur.
Türkiye, elindeki dövizle ihtiyacı olan ham petrolü ithal edememektedir.
Başbakan Süleyman Demirel dahi, Başbakanlıkta palto ile oturmaktadır.
Merhum Necmettin Erbakan`da Demirel Hükümetinde Başbakan Yardımcısıdır.
Merhum Erbakan, dini bütün bir siyasetçi ya,
Suudi Arabistan`da dini bütün bir Devlet ya,
Hükümet, veresiye bir kaç tanker ham petrol talep etmektedir Suudi Arabistan`dan.
Konuyu görüşmek üzere Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan Suudi Arabistan`a gitti.
Başkent Cidde`de, otelde Suud Kralından randevu beklemektedir Erbakan hoca.
Erbakan, yaklaşık bir hafta randevu bekledi.
Kral, Erbakan Hoca`ya randevu vermedi.
Değil bir kaç tanker, Suudi Arabistan, bir bakraç dahi ham petrolü Türkiye`ye veresiye vermedi.
Erbakan hoca, Türkiye`ye eli boş döndü.
Bu devrin İslamcı-heyecanlı gençlerine bu hadise ders olsun!