İzzet DÖNMEZ
2015 Haziran ayında Türkiye genel seçimlere gidiyor.
Dolayısı ile seçim barajı konusu yeniden gündeme geldi.
Anayasa Mahkemesi, seçim barajı konusunu gündemine alacakmış.
Anayasa Mahkemeleri sadece çıkarılan yasaların mevcut Anayasa`ya uygunluk denetimini yapar.
Bundan öte bir yetkisi ve görevi yoktur.
Ancak ülkemizde Anayasa Mahkemesi, yetkisi olmadığı halde Yasama Organının sorumluluk alanına girmekte, Anayasa`yı bizzat kendisi ihlal etmektedir.
Geçmişte bunun sayısız örnekleri mevcuttur.
Türkiye, geçmişte koalisyon hükümetlerinden çok çekmiş, çok zarar etmiş, çok bedel ödemiş bir ülkedir.
1977 Genel Seçimlerinde % 42 oy alan Bülent Ecevit Liderliğindeki CHP, seçim sisteminin kurbanı olarak tek başına iktidara gelememişti.
Siyasi kilitlenme dolayısı ile kimseyle koalisyon hükümeti de kuramıyordu.
En sonunda çok kirli pazarlıklar neticesinde Adalet Partisinden istifa ettirilen 11 milletvekilinin her birine de bakanlık verilerek bir ucube hükümet kuruldu.
Bu hükümet merhum Ecevit`in bütün siyasi karizmasını bitirdi.
Hükümetinde bakanlık verdiği bu şahıslardan bazıları 12 Eylülden sonra yolsuzluk ve hırsızlıktan cezaevine girdi.
Türkiye o yıllarda çok acılar çekti.
Çok bedeller ödedi.
O yıllardaki siyasi parçalı yapı Cumhurbaşkanını bile seçmeye engel oldu.
Yokluklar, kuyruklar, anarşi ve terör aldı başını gitti.
Bu istikrarsız yapıda 12 Eylül darbesinin gerekçesi oldu.
Seçimlerde % 42 oy almış CHP, bu günkü seçim sistemi uygulansa Anayasayı bile değiştirebilecek çoğunlukla iktidara gelebilecekti.
Belki de Türkiye 12 Eylül`ün acılarını çekmeyecekti.
1923 yılından günümüze kadar Türkiye`de kalkınma ve gelişme hep tek parti iktidarları döneminde olmuştur.
Türkiye, ipini koparanın parti kurduğu bir ülke haline geldi.
Genel seçimlere 6-7 kaldı.
Sabahtan erken kalkan, elini yüzünü yıkamadan parti kuruyor.
Dün ofisime çok değer verdiğim bir inşaat mühendisi-müteahhit dostum ziyarete geldi.
Lafı biraz eveleyip-geveleyerek İdris Naim Şahin`in kurduğu partiye getirdi.
Bana "İdris Bey`in kuracağı partiye il başkanı ol diyecek".
Onu anladım.
Kendisi de MHP çizgisinde olduğu halde, bu yeni partiye ilgisi ne iştir, anlamadım.
İnternet kullanmadığı için benim İdris Naim Şahin hakkında yazdığım çok ağır yazıyı okumamış anlaşılan.
Tepkimi görünce sesini çıkarmadan çekti, gitti.
Anladığım kadarı ile İdris Naim Şahin MHP tabanına da oynuyor.
İpini koparanın parti kurmaya kalkıştığı bu günlerde aklıma şu soru geliyor " Bu zevat, acaba Anayasa Mahkemesinden bir tüyomu aldılar? Seçim barajı kaldırılacak" diye.
Bekleyip, göreceğiz.
Türlü oyunlarla siyasi iktidarı yıkamayanlar şimdide bu oyuna ümit bağlamış gözüküyorlar.
Peki sandıkta vatandaş buna ne tepki verir.
İktidar Partisi % 50 oy alacağına % 55 alır.
Oyun gene bozulur.
Bu millet kendi siyasi iradesiyle oyun oynayacaklara bu fırsatı vermeyecektir.
Hadi başka kapıya!