Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın daveti üzerine yolumuz Ankara’ya düştü. Türkiye dışından davetli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri böylece bir araya gelme imkanını bulmuş oldu. Hollanda Türk Federasyon da davet edilmişti ve bu sebeple bizler de bu iki günlük toplantıda bulunmuş olduk. Davet eden Türk Devleti ve konu Türk insanı olunca her zaman olduğu gibi Hollanda Türk Federasyon burada temsil edilmeliydi elbette.
Dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerin ağırlandığı toplantıda yaklaşık altı yüz kişinin üzerinde bir katılım oldu. Hollanda’yı ele aldığımızda elli-altmış kişiye yakın bir katılım vardı. Çeşitli bakanlar, bürokratlar ve konunun uzmanları söz almış kalabalığa konuşmalar yapmışlardı, katılımcılar imkanlar dahilinde sorularını sormuşlardı. Eksiklikler elbette olacaktı, beğenilmeyen taraflar elbet vardı, siyasi reklam kaçınılmazdı, fakat yine de bu toplantının olumlu olduğunu inkar etmek olmaz ve devamı mutlaka gelmelidir. Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etmeyi de bu yazıyla belirtmek isterim. Türk varlığının geleceği için yeri geldiğinde bir çatı altında toplanmama ya da toplanamama lüksüne kimse sahip değildir.
Hollanda Türkleri bu iki güne sığdırılan programda kendi aralarında hiçbir ayrım yapmaksızın zaman zaman bir araya gelip muhabbet ve tanış olma imkanını değerlendiriyordu. Temsil edilen kurumun büyük küçük ayırdımı yapılmadan, basit çekişmelere düşmeden, sen ve ben olmadan ortak sorunlar tartışılmaya açılıyordu. Bu Hollanda’daki Türklerin geleceği açısından çok önemliydi ve gelecek için umut veriyordu. Müşterek konularda beraber hareket edememenin geçmişte aziz milletimize ne zararlar verdiğini hep beraber tattık ve halen tatmaktayız. Hollanda Türk Federasyon daha önceleri de açıklamış olduğu gibi yarınların geç olmadan yeri geldiğinde Türk insanının bir ve beraber olarak hareket etmesi gerektiğinin altını her zaman çizmektedir. Ankara’da gösterilen birlikteliğin Hollanda’da devam etmesi dilekleri en samimi olarak toplumumuza iletilmelidir. Bunun en güzel örneğinin de 12 Eylül 2012’de yapılacak olan Hollanda Parlamento seçimlerinde gösterilmesi gerekmektedir.
Yapılan toplantılarda Hollanda dışında yaşayanlarla da hasbihal etmek ayrı bir güzellikti. Başta Avrupa Türk Konfederasyon çatısı altında bulunan çeşitli ülkelerde var olan Türk Federasyon temsilcileri olmak üzere hepsinin selamlarını iletmek boynumuzun borcudur. Amerika’dan tutun da Avustralya’da yaşayan Türk insanının, yani herkesin selamları var.
Ankara’ya varmışken
Ankara’ya varmışken arada olan boş zamanlar da elbette değerlendirilmeliydi ve sıla-i rahime değer verilmeliydi. Önce kabirlerden başlamak üzere çeşitli ziyaretler çok anlamlı olarak yerine getirilmişti. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ve hayatıma yön veren Alparslan Türkeş beyin yanına elbette uğramak gerekirdi, nitekim o vazifeler yerlerine getirilmişti. Bizler için mücadele verenlerden bir Fatiha’yı esirgemek olmazdı.
Avrupa Türklüğünü hiçbir zaman yalnız bırakmayan ve en son olarak 19 Mayıs 2012 tarihinde yapılan Hollanda Türk Federasyon 9. Büyük Kurultayına katılıp bizleri onurlandıran Milliyetçi – Ülkücü Hareketin lideri sayın Dr. Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret etmek çok anlamlı ve verimli geçti. Bu ziyaret vesilesiyle kendisine bizleri son kurultayımızda da yalnız bırakmadığı için teşekkürlerimizi iletmiş bulunmaktayız. Sohbet sonrası ayrılırken Hollanda’ya selamlarımı iletin diyen Liderin selamı da üzerimizde kalmasın.
Nereye gittiysek, kimleri görmüş isek hep selamlar yolladılar. Yani sözün kısası Ankara’dan selamlar var, bunu böylece sizlere iletmiş olalım. Ve inanıyorum Mustafa Kemal’in ve Alparslan Türkeş’in de selamları vardır. Ziyaret ettik amma, sözlü muhabbet etme imkanımız olmadı. Onlarla sohbeti ebedi olan dünyaya bıraktık, unutmayalım ki insanlar sevdikleriyle beraberdir.
Murat Gedik, 13 Haziran 2012
E-posta:
Not: 13 Haziran 1972 yılında trafik kazası sonucu aramızdan ayrılan dava adamı Dündar Taşer’i ve 13 Haziran 1987 yılında uçmağa varan Cemil Meriç’i rahmetle anıyorum. Allah onlardan razı olsun……………