Meşe ağacı bir ses duyar, el kadar bir demir parçası ağaçları kesmeye geliyor. A
ğaçların en büyüğü derki; bu bize ne yapabilir ki, başka bir ağaç ise o küçük demir parçasının sapı ağaçtandır der. Büyük ağaç başını yere indirir ve: desene bu baltanın sapı bizdendir der.
Atasözü Azerbaycan Petrol akademisindeki terör olayı hala araştırılıyor ve herkes bu olaya muhtelif yorumlar yapıyor. Kim ne derse desin bu olayda Rus parmağının olduğu açıkça görünmektedir.
Başından beri olay bellidir ki Ruslar son yirmi yıldan beri hayata geçirdikleri bu tür eylemler pek çok yerde kendini göstermektedir.KGB nin Çeçenlerin üzerine atmak için yaptıkları bir oyundur bu yapılanlar. Katilin 15 yıldan beri ailesiyle birlikte Rusya da yaşaması ve aniden orada yaşamak istemeyip te önce vatanı Gürcistan a dönüp sonrada Azerbaycan a gelmesi Babasının "oğlum silah tutmayı bilmez , içki ve sigara kullanmazdı bu olanlara şaşırdım demesine rağmen katilin önüne çıkan herkesi ölüm saçan nokta atışları gösteriyor ki katili bu eyleme hazırlayanlar çok iyi hazırlamışlar.
Daha yakın zamana kadar Gürcistan da bulunduğu son bir ayda hiç kimseyle konuşmadığı sadece ekmek almak için dışarı çıktığını söyleyenlerde bu KGB nin uyguladığı yöntemden haber vermektedir. Çünkü bu KGB kurumu dünyada öyle bir teşkilattır ki bir iş yapacak adamları bırakın kimseyi ana babasıyla bile iletişim içinde olmayı yasaklayan bir teşkilattır.
KGB nin düşüncesinde şu vardır eğer eylem yapacak kişi herhangi biriyle konuşur iletişime girerse bir açık verme ihtimali olabilir. İnsan robot değildir sözü KGB nin en çok kullandığı sözlerdendir açıklaması ise İnsana her şeyde güven olmaz demektir.
Benim düşünceme göre son zamanlarda ister ABD ve ister Rusya bölgede bütün çabalara rağmen Türkiye ve Azerbaycan arasına giremediler .Önce sınırlara bağlı bir kampanya ve sonra SOROS un mali desteğiyle hayata geçirilen medya tarafından "Azerbaycan Türkiye ye vereceği doğalgaza zam yaptı " "Azerbaycan da Türkiye Türklerinin camisini kapattı" gibi yalan haberler yaysalar da bu yinede ilişkileri bozmaya nail olamadı.
Tabii ki Azerbaycan da menfaati olan, Türkiye nin bölgesinde lider devlet olmasını istemeyen devletler bunlarla yetinmediler. Ve bundan sonra da muhtelif yollara başvurarak biz istediğimiz zaman istediğimizi elde ederiz mesajını vereceklerdir. Azerbaycan devlet petrol akademisin deki olan olayda Türkiye ile Azerbaycan arasına sokulmaya çalışılan büyük bir planlanmış nifak tohumudur. Şöyle ki eylemi hazırlayanlar aslında bu üniversitede okuyan Türkiye den gelen öğrencileri hedef almıştı. Çünkü akademinin o binasında öğrencilerin içinde en fazla Türkiyeli talebeler var. Ve o saatte bu öğrencilerin çoğu yemekhanede olurlar. Katil ilk önce yemekhaneye ateş açmıştır. Maksadı ise ilkönce oradaki Türkiye den gelen talebeleri öldürüp sonra Azeriler Türkleri iki devlet arasında olan hadiselerden dolayı öldürdüler demekti. İki devlet vatandaşını karşı karşıya koymaktı amacı. Azerbaycan'ın ve Türkiye nin düşmanı olan devletler gayet iyi biliyorlar ki Türkiye de bir vatandaş dernekleri var.
Son olarak söz halka düşüyor. Halk onların isteğine karşı duran devleti yıkmaya kadirdir. Ermenistan-Türkiye sınırlarının açılma meselesi gündeme geldiği sırada halk son sözünü söyledi. Bunu dünya da gördü. Şöyle ki bölgede çıkarı olanlar Türk insanın olaylara bakış açısını değiştirmek istediler. Sevindirici bir olay oldu katliam zamanında bir tane Türkiyeli Türklerin burnu bile kanamadı. İki kardeş arasına girmek isteyenlerin tüm planları suya düştü. Doğrusu 1988 yılında Özbekistan da meşheti Türkleriyle böyle tatsız olaylar yaşandı. Yani insanlar cahillikten mi düşürüldükleri oyun yüzünden mi bilinmez ama kardeş kırımına girdiler. Şimdi de aynı senaryolar Azerbaycan Türkiye arasında oynanmaktadır. Kesinlikle söyleyebilirim ki bundan sonra da iki devletin birbiriyle karşı karşıya kalmaları için senaryolar üretilmektedir. Sapı bizden olan baltalarla işbirliğine gidiliyor.
Sözün özü gelin kardeşlerim biz birlik olalım kimsenin oyununa gelmeyelim kurtuluşumuz birliktelik yapmamızdadır.
Nigar Almangizi