O Anvers’e yakın 24.421 nüfuslu Mortsel kasabasında 21 Aralık 1970 tarihinde doğdu.
Kısa adı KUL olan Leuven Katolik Üniversite’sinden Tarih Lisansı ve Lise Tarih dersi öğretmenliği sertifikası aldı.
Üniversitede okurken iki yıl süreyle Flaman Liberal Öğrenciler Derneği üyesi oldu.
Ayrıca Anvers’te ve Leuven’de Flaman Katolik Öğrenciler Birliğine de üye oldu.
KUL’de, "Flaman Hareketinin Yeni Ansiklopedisi" nin hazırlanmasına bilimsel yardımcı olarak katıldı.
Savaştan sonra konusu Flaman Ulusal Partisi’nin kuruluşu olan bir doktora çalışmasına başladı.
Fakat doktora çalışmasını terketti ve siyasete atıldı.
2004’te, Flaman Parlamentosuna seçildi.
Ve kısa adı N-VA olan Yeni Flaman İttifakı partisinin başkanı oldu.
2007 genel seçimlerinde, İnge Vervotte’un liste başı olduğu CD&V-N-VA kartel listesinde Anvers bölgesinde ikinci sıradan federal milletvekili seçildi.
7 Haziran 2009 da Flaman milletvekili seçildi.
13 Haziran 2010 genel seçimlerinde, 785.771 tercih oyu alarak senatör seçildi.
Aynı seçimde partisi Belçika’nın birinci partisi oldu.
Toplum senatörü olarak görev yapıyor.
***
17 Haziran 2010 da, Kral Albert II kendisini hükümeti kurma çalışmalarını yürütmekle görevlendirdi.
8 Ekim 2010 da, yani seçimden 117 gün sonra, Kral Albert II kendisine 10 gün süreli duruma açığa kavuşturma görevi daha verdi.
Aşırı sağcı ve ırkçı Vlaams Belang partisi onu zor durumda bırakma niyetiyle kendisini aşırı sağcı Fransız Ulusal Cephe partisi başkanı Jean-Marie Le Pen’in yanında gösteren 1996 yılına ait bir fotoğrafı medyaya sızdırdı.
Sözkonusu fotoğraf Anvers’te Flaman Ulusal Tartışma Kulübü (Vlaams-Nationale Debatclub) tarafından düzenlenen bir konferansta çekilmişti.
O aşırı sağ ile hiçbir ilişkisinin olmadığını inatla savundu ; fakat bazı çevreler bu açıklamaları yeterli ve samimi bulmuyor.
2007 Eylül ayı sonunda, haftalık Le Vif/L’Express dergisi onun işsiz olan kızkardeşinin durumuyla ilgili ayrıntıları açıkladı.
2007 Ekim ayında, Yahudi toplumundan altmış yıl sonra özür dileyen Patrick Janssens’in (Anvers Belediye Başkanı, Flaman sosyalist) bu davranışını eleştirdi.
Zira yeni yapılan tarih araştırmaları, Anvers Belediyesinin ve Belediye Polisinin İkinci Dünya Savaşında ihmal suçu işlediklerini ve Anversli Yahudileri arayan ve tutuklayan Alman işgalciyle işbirliği yaptıklarını ortaya koyuyordu.
Her yaptığı açıklama siyaset dünyasında eleştirilere ve polemiklere sebep oluyor.
Gerektiğinde taktik olarak geri adım atıp özür dilese de, Yahudilere sunduğu özür gibi, inkarcı suçlamasından kurtulamıyor.
Yayınladığı bir açık mektupta, değerlendirme hatası yaptığını, zira «siyasi iletişimin nüanslara şans vermediğini, halbuki bilimsel iletişimin nüanslarla dolu olduğunu » söyler[].
2008 Ağustos ortalarında, kendisinin federal polisin sürekli gözetimi altında olduğu çünkü Frankofon kesimden gittikçe artan sayıda ölüm tehdidi aldığı açıklandı.
Peki kim bu kişi ?
***
Efendim, bu kişinin adı Bart De Wever.
Kendisi halühazırda N-VA partisinin başkanı, Belçika ülkesinin «en güçlü» adamı, Laeken Şatosuna kravatsız giderek Frankofon soluna destek vermekle suçladığı Belçika Kralı Albert II’ye saygısızlık etmiş olan kişi...
Onun partisi N-VA ayrılıkçı ve cumhuriyetçi!
Hükümeti kurma görevinin Flaman da olsa yine bir sosyalist olan Johan Vande Lanotte’a verilmiş olmasını başka türlü izah edemiyor Flaman milliyetçileri.
O nedenle Kraliyet Sarayına kök söktürmekte kararlılar.
Onlara göre zaten aynı kral CD&V/N-VA tandeminin bozulmasında da rol almıştı.
Onlara göre, bu ekonomik ve siyasi kriz döneminde kral tarafız hakem rolünü iyi oynamıyordu.
Onlara göre Belçika Devleti ayakta kalabilmek için demokratik seçimle geleni engelliyor, demokratik bir seçimle gelmeyen bir Kralın himayesine ihtiyaç duyuyordu!
CD&V/N-VA tandeminin cücesi iken kendisine yaşatılanların intikamını almaya kararlıydı!
Alışık olmadığı siyasi devler liginde oynama sırası ona gelmişti...
Şaka maka değil, çok kısa sürede Belçika’nın birinci partisi olmayı başarmıştı.
Fakat siyaset bir anlama «düşmanla» uzlaşma sanatıydı!
Hem de elinden gelse bir kaşık suda boğacağını gizlemediği bir «düşmanla» !
Bunun çok kolay birşey olmadığını en başta kendileri biliyor.
Ama umursadıkları yok.
Çünkü zamanın onların lehine çalıştığına inanıyorlar.
Onun gözünde, Kraliyet makamı da, diğerleri gibi, sıradan bir muhatap...
Zira Kraliyet makamından ve onun ünitarist Belçikacı yakın çevresinden hiçbir beklentileri yok.Çünkü onlar Flamanya’nın bağımsızlığı için mücadele veriyorlar ve cumhuriyetçiler.
Tek gayeleri bağımsız (veya bağımsızlığa çok yakın özerk) bir Flamanya’da Flaman İşverenler Örgütü VOKA’nın ekonomik programını gerçekleştirmek.
Halühazırda federal olmaya devam eden yetkilerin bölgelere aktarılmasını sağlayarak.
Bağımsız bir devlet gibi kendi bölgesinde geçerli kanunları kendi meclisinden çıkartarak...
Ulusal dayanışma temelindeki mevcut sosyal güvenlik ve sosyal haklar sistemini yok ederek!
Brüksel Bölgesinin özerklik hakkını gaspederek, onu Flamanya’da hapsederek veya ilhak ederek...
Brüksel halkını yok sayarak...
Brüksel halkının görüşünü almayarak...
Demokrasinin en temel ilkelerini yok sayarak...
***
Şairin dediği gibi «beni en çok bu güzel havalar mahvetti...»
Gelde içme o güzelim Belçika biralarını...
«Zor dostum zor sevilmeden sevmek...»
Aman içerken ölçüyü kaçırmayın...
Yoksa bazıları gibi ziek (hasta), zot (deli) veya zat (sarhoş) olabilirsiniz bu gerçeküstücü ülkede!
Yakup Yurt (c)
Brüksel, 01.11.2010