Haberin yayım tarihi
2010-03-09
Haberin bulunduğu kategoriler

Belçika'da PKK Operasyonu

Avrupa'da terör örgütüne karşı ardı ardına operasyonlar yapılıyor. PKK ve değişik varyasyonlarına karşı en son Belçika'da yapılan operasyonlar İtalya, Almanya ve Fransa'dan sonra ciddi bir dönüşümün izlerini taşıyor. 4 Mart'ta yapılan operasyonla PKK'nın Avrupa sorumlusu Remzi Kartal ile yardımcısı Zübeyir Aydar'ın aralarında bulunduğu 22 kişi gözaltına alınmış ve bunların 8'i çıkarıldıkları mahkemede tutuklanmıştı. Belçika polisi 8 Mart'ta ise örgütün eski Belçika sorumlusu Sezai Uçar'ı Anvers kentinde yakaladı.

Hatırlanacağı üzere, Brüksel federal savcılığının talebiyle Almanya'da yakalanan PJAK yöneticisi Hacı Ahmedi de gözaltına alınmıştı. Öte yandan yapılan operasyonlarda PKK terör örgütünün yayın organı Roj TV'nin Belçika'dan yapılan yayınlarına da son verildi.

Belçika'da yapılan operasyonlarda gözaltılar ve tutuklamalara neden olarak zanlıların birçok adli suça ve terör faaliyetine karıştıkları gösterilmektedir. Ayrıca PKK terör örgütü mensupları bu kişilerin bu ülkede yaşayan gençlere idelojik eğitim verdikleri ve gençleri terör eğitimi amaçlı olarak Irak ve Yunanistan'daki kamplara götürdükleri de gelen haberler arasında yer almaktadır.

Neler Oluyor?

ABD, istihbarat paylaşımı sağlayarak Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya yönelik mücadelesine destek veriyor. ABD'nin ayrıca Avrupa ülkelerine de terörle mücadele konusunda baskı yaptığını belirtmek gerekir. Ancak asıl önemli olan, ABD'nin terör örgütü elebaşlarının kanlı örgüt üyeliği yanında birer uyuşturucu baronu gibi adi birer suçlu olduklarını kabul etmesi ve bunun yanında mafyavari suç yapılanması içinde bulunduklarını tüm dünyaya ilan etmesidir.
Emniyet yetkililerinin hem istihbarat hem operasyon hem de Avrupalı meslektaşları ile geliştirdikleri diyalog son dönemde giderek artmıştır. Bu diyalog sayesinde, PKK'nın siyasal örgüt şemsiyesi altında, aslında ne kadar kanlı ve ne kadar kirli ilişkiler yumağı içinde olduğunu açık bir şekilde ortaya konmuştur. Bu ülkelerin güvenlik birimlerini ikna edecek delillerin ortaya konulmuş olması, tüm Avrupa'ya yayılmaya başlayan operasyonların temel nedenleri arasında yer almaktadır.

PKK'nın Avrupa kanadı, uyuşturucu kaçakçılığı, göçmen kaçakçılığı, silah kaçakçılığı ve insan ticareti dahil Avrupa'nın iç güvenliğini tehdit eden her türlü faaliyetin içinde yer almaktadır. AB içinde sınırların kalkması ile birlikte inanılmaz bir mobilite kazanan örgüt üyeleri Türkiye, Irak ve İran uzantıları ile inanılmaz büyüklükte bir karapara trafiğini yönetmektedir. Bu gerçeğin bir boyutu ile Avrupa Birliği tarafından daha önce tespit edildiğini belirtmek gerekir. Hatırlanacağı üzere AB, PKK'yı terör örgütleri listesine alalı uzun zaman olmuştur.

Operasyonların Etkisi

Ancak AB düzlemindeki bu kabulün üye ülkeler düzleminde görülmesi için ciddi bir zaman gerektiği anlaşılıyor. Oysa bu ülkelerin birçoğu PKK terör örgütünün ülkelerindeki faaliyetlerinin içinde her türlü örgütlü suç faaliyeti olduğunu biliyorlardı. Eğer bilmiyorlar ise bu, söz konusu ülke ve ülkeler için ciddi bir güvenlik zafiyeti anlamına gelir. Bu ülkeler PKK'nın faaliyetlerinin kendi iç güvenliğine ciddi şekilde tehdit oluşturmaya başlaması ile düğmeye basmış oldular. Bunu yapmak için harici iki faktör etkin oldu: ABD'den gelen baskı ve Türk diplomatik yetkililerin gerçeği tüm çıplaklığı ile ortaya koyması.

AB ülkelerini bu aşamadan sonra bekleyen bir fırsat ve bir de tehditten söz edilebilir. PKK'ya yönelik yapılan ciddi operasyonlar yıllardır her türlü faaliyetine hoşgörü ile bakılan örgütü söz konusu ülkelerde eylem yapma ihtimalini ortaya çıkarabilir. PKK giderek bu ülkelerin de terör örgütü olabilir. Zira örgüt üyelerinin birçoğu bu ülkelerin vatandaşıdır. Bu durumda yapılacak olan kararlılık ile mücadeleye girişmek ve Türkiye ile işbirliğini artırmaktır. Bu yapıldığı takdirde içinde bulundukları müreffeh ortamı terk etmek istemeyeceklerinden kısa sürede eylemlerine son vermek zorunda kalacaklardır. Brüksel'de ya da Paris'te içinde bulunduğu rahat yaşamı bırakarak Kuzey Irak dağlarına dönecek örgütün üst düzeyinden kimse bulamazsınız. Bırakın üst düzeyi, kandırılmış az sayıdaki gariban dışında, yaşadığı rahat ortamı bırakarak dağlara çıkacak insan bulmak nerede ise imkansızdır. Zaten bu durum şu an için PKK'nın içinde bulunduğu en büyük açmazdır. O nedenle operasyonlar neticesinde ortaya çıkacak protestolar ve olası eylemlere karşı kararlılık ile mücadele edilmesi durumunda, PKK'nın Avrupa ülkelerindeki faaliyet alanı ciddi şekilde daraltılmış olacaktır.

Bu aşamadan sonra ortaya çıkması olası fırsat ise AB ülkelerinde yaşayan milyonlarca Türk'ü ilgilendirmektedir. AB ülkelerinde sayıları 5 milyon civarında olan Türkiye Cumhuriyeti kökenli insan bulunmaktadır. Bunların bir kısmı bulundukları ülkelerin vatandaşlığına geçmiş, bir kısmı ise Türk vatandaşlığını muhafaza etmektedir. Bu kişilerin çok büyük çoğunluğu yıllar içinde PKK'nın Avrupa ülkeleri tarafından desteklendiğinin canlı şahidi olmuşlar ve bulundukları ülkeleri bu konuda sürekli açık ya da gizli şekilde suçlamışlardır.

PKK'ya yapılan son dönemdeki operasyonlar, AB ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşları arasında büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. Zira bu insanların bir kısmı PKK'nın bir şekilde mağduru olmuş insanlardır. Bu operasyonlara devam edilir ve AB ülkeleri samimiyetini ispat edebilirse kendi ülkelerinde yaşayan milyonlarca Türk'ün bakış açısında önemli bir değişikliğe vesile olurlar. Bu ise sonuçta göçmenler ile ciddi entegrasyon sorunu yaşayan ülkelerin entegrasyon sorununun çözümünde önemli bir katalizör olur. Bunun için yapılan operasyonların Belçika'da yaşayan Türk toplumu üzerindeki pozitif yansımasını görmek yeterlidir.

Doç Dr. Mehmet Özcan
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.