DOĞAN TUFAN
Hükümetler ülkemizin,ve milletimizin hayrına ne zaman bir icraat yapamaya kalksa, hemen Bizans oyunları sergileniyor. Yıllar önce bir piyesimiz vardı. "Her Bizansa bir Fatih" diye. O oyun tekrar oynasa, oynatılsa bu günkü tehlikeler, tefrika ve oyunlar aleni meydana çıkacak.
Avrupa Türk İslam Birliği'nin davetlisi olarak Almanya'ya gelen Turgut Özal döneminin Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel biz basın mensuplarına Batı Çalışma Gurubun'un hazırlamış olduğu, raporlardan vermişdi. Orada verilen talimatlarda, Batı Çalışma Gurubu dışında olan bu milletin güzide subaylarını yıpratmak, ordudan atılmalarını sağlamak için çeşitli oyunların nasıl yapılacğı bir bir anlatılıyor. Buradan çıkardığım derse göre, Anadolumuzun yağız delikanlısı Albayımıza da bir oyun içerisinde oyun olduğunu anlatmak istiyorum. Dursun Albayımızın birinci derecede yakınlarını tanıma şansım oldu. Bütün akrabaları bizim gibi bu milletin varlığı ve bekası için çalışan, vatan hainlerine göz açtırmayan her biri müslüman Türk ailesi mensuplarıdır. Arkadaşım Erdoğan Çiçek içini bana döktü. "Bize vuran düşman olsa hiç acımam ama bize kendi insanımız vuruyor. Ağbeyimin tek gayesi vatana hizmet, insana hizmet" şeklinde konuştu. Erdoğan Çiçek Stuttgart yakınlarındaki Vernau DİTİB Camiisinin en faal üyelerinden biri.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un İsrail devletini ziyaretinde çekilmiş resimleri bana da gelmişti. Ben o zaman İlker komutanımıza sahip olalım. demiştim. Şimdi de Albay Dursun Çiçek'e sahib çıkalım diyorum. Ben inanıyorum ki atılan bu imza fotomontajdır. Bir de şu sınıf arkadaşı, tabur arkadaşı diyerek suç ortağı yapmak, aramak çok yanlış buluyorum.
Her birimizin okul.sınıf, askerlik, iş yeri, mesai arkadaşlarımız yok mu. Bu arkadaşlarımızdan birileri bir yerde eylem yapsa, bir suça karışsa bizde mi suçlanacağız. Böyle saçmalık olmaz. Bu suçlamalar nereden geldiğine bakmak, bu oyonları kimlerin hazırlayarak servis yaptığını bulmak devletimizin güvenlik birimlerinin işi olduğunu, bunu da bulacaklarına kalbden inanıyorum.
Bu karanlık güç odaklarının yerli işbirlikçilerinin niyetleri bir taşla çok iş yapmak. "Kurt bulanık havayı sever" atasözümüzden de anlaşılacağı gibi, milletimizin hayrına yaplacak olan hizmetlerin aksaması, ordu ile hükümet arasına nifak ekmek, güzide Anadolu evladı olan Tokat'lı Albayımızı yıpratmak, ordudan emekliliğini istetmekdir. Bu oyunlara gelmemek için Genelkurmayımızla, Hükümetimizle kısacası bütün kurumlarımız birlik ve beraberlik içerisinde emin doğru adımlarla daha ileri kalkınmış, insanı mutlu, umutlu büyük Türkiye'ye doğru yürümeye devam edelim arkadaşlar.
Albayımızı tanıyalım
"İrticayla Mücadele Planı"nın içeriği kadar altında imzası bulunan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek ismi de tartışılıyor.
Peki Dursun Çiçek kim? İşte yanıtı…
Kamuoyu Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek ismini ilk kez Haziran 2008′de Taraf gazetesinde yayınlanan "Lahika 1" başlığını taşıyan "Bilgi Destek Planı ve Faaliyet Çizelgesi" belgesiyle duydu. Genelkurmay Harekat Başkanlığı tarafından hazırlandığı iddia edilen 2006 tarihli belgede, TOBB, TÜSİAD, TESEV gibi sivil toplum örgütlerine yönelik suçlamalar vardı. Belgenin Kurmay Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı ileri sürüldü.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, tepki toplayan bu belge için "Genelkurmay'da hazırlanmadı, birilerinin ucuz propagandası" ifadesini kullandı.
Dursun Çiçek ismi neredeyse bir yıl boyunca unutuldu, ta ki yine Taraf gazetesinde irticayla mücadele planı adıyla yeni bir belge yayınlanana kadar. Bu belgenin altında da yine Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in imzası vardı.
Albay Dursun Çiçek, 1960 yılında Tokat'ta doğdu. Sivas Yıldızeli'ne bağlı Pamukpınar Öğretmen Okulu'nu bitirdi. 1976 yılında kazandığı Kara Harp Okulu'ndan 1980 yılında dönem üçüncüsü olarak mezun oldu. Deniz Piyade sınıfıyla tanışması Foça'daki Amfibi Deniz Piyade Alay Komutanlığı'ndaki göreviyle oldu. Kara Harp Akademisi ve Silahlı Kuvvetler Akademisini de dönem ikincisi olarak bitirdi.
PKK terörüyle mücadelenin en yoğun olduğu 1990′lı yıllarda bu mücadeleye Deniz Kuvvetleri'nin özel birlikleri de katılıyordu. Çiçek, Şırnak'ta konuşlu özel amfibi taburunun komutanlığını yaptı. Şırnak'ta görev yaptığı bu dönemde Ergenekon operasyonunda tutuklanan eski özel kuvvetçi Levent Göktaş ve Kayseri Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz'le birlikte çalıştığı ileri sürüldü.
Çiçek, 1997-99 yılları arasında Arnavutluk'taki Türk birliğinde de görev yaptı. Albay Dursun Çiçek'in aynı zamanda akademik kariyeri de bulunuyor. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme anabilim dalında doktora eğitimi yaptı ve "Örgütlerde motivasyon ve iş yaşam kalitesi üzerine bir araştırma" konulu doktora tezi hazırladı.
Dursun Çiçek'i bugün tartışmaların odağına yerleştiren görevi ise 2004 yılında başladı. Bu tarihte Genelkurmay Harekat Başkanlığı'na bağlı Bilgi Destek Daire Başkanlığı'na atandı.