Hani derler ya; ya kardeşim bilmem ne ile dalaşacağına çalıyı dolaş diye.  Biz müslümanlar her ne kadar çalıyı özenle dolaşmaya çalışsakta. Bazıları ısrarla bizlerle dalaşmaya gayret gösteriyorlar. Ve dalaşıyorlarda..

Adaletsiz dünyada yaşıyoruz… Taşları bağlamışlar, köpekler serbest ! 

Doğru konuşmak  suç, yalana ve iftiraya dair ne varsa, açıklamak ve savunmak serbest…

Alçağa alçak demek suç sayılırken, bebeklerin bile öldürülmesini savunmak suç sayılmıyor…

İnsanların özgürlüğünü savunmak suç olurken, işgal ve katliamı savunmak marifet ve takdir alan bir davranış gibi sunuluyor..

Bütün bunlar olurken, bazılarının hedefinde ne hikmetse saf ve temiz müslümanlar var.

Bu adamlar Müslümanlar'a hem kin kusarlar hem de müslümanın değerlerinden faydalanmak isterler.

On bir ay İslam ve mukaddes düşmalığı yaparlar. Ramazanda fitre ve zekatıma, Kurbanda kurban derime sahip çıkmak isterler…

Laik olduklarını iddia ederler, dinime karışmaktan geri durmazlar.

Özğürlük derler, yasakların en alçağını hiç utanmadan savunurlar.

Dindarın sakalına sarığına binbir hakaret ederler, haham ve papazın sakal ve serpuşuna binbir medhiye düzerler..

Bunlar hem alçak hemde düzenbazdırlar.

Kimden arpayı fazla görürlerse o tarafa daha fazla kuyruk sallarlar.

Nimetiyle büyüdüğü vatanın evlatlarını hem küçük görürler hemde onları yönetmeye çalışırlar…

Bu tiplerde; ne vicdan,ne dürüstlük  ne de başka bir güzellik vardır.

İşleri güçleri, müslümanların yaptıkları güzel çalışmaları karalamaktır.
 
İşte bu karaktersiz yamyam ve de kaşarlanmış sahtekarlardan bir tanesi de;  adı emin olan ve bu isimle uzaktan yakından alakası olmayan bir çöl ajanı.

Ömrünü Müslümanlara hakaretle ve pislik sıçratmakla geçirdi… Hala da bu pisliğe devam ediyor.

Atalar demişler ki; 'küpün içinde ne varsa, dışarıya da o sızar' 

Bu yamyam ve  sahtekar her fırsatta, bulduğu her köşede  böyle hezeyanlarda bulunuyor.

Laik olduğunu iddia ettiği halde, aklı sıra Müslüman'ın işine karışıyor.  Müslümanlara çağrı yaparak kurbanlarını Türk Hava Kurumu ve Mehmetcik Vakıflarına vermelerini istiyor.

THK'dan kimin yararlandığını kimse bilmiyor sanki. Müslüman kurbanının derisini THK'ya verecek, onlarda o paralarla zengin çocuklarına uçuş eğitimi ve uluslararası geziler tertip edecek.

Bak sen şu vampirin çağrısına.

Ey sahtekar, şunu bir defa bil ki; sen aşağıdaki yazınla kendini tarif etmişsin…

Müslümanların kim olduğunu öğrenmek istiyorsan Kur'an' bak…

Aşağıdaki satırları posta Gazetesi'nde yazan çöl ajanına, bu sıfatları  hak etmeyenler birer protesto mesajı göndermelidirler. İşte iğrenç satırlar.

DİN TÜCCARLARINA KAPTIRMAYIN

TÜRKİYE'de ne kadar yamyam varsa, bayram öncesinde hepsi de kurbanların peşine düşer... Çünkü kurbanın hem etinde, hem de derisinde büyük kazanç vardır. Siz siz olun, lütfen kurbanınızı bu sahtekarlara, din tüccarlarına, din sömürücülerine kaptırmayın. Kurban derilerinizin verilmesi gereken tek yer, her zaman olduğu gibi Türk Hava Kurumu olmalıdır… (E.Ç.)

Ben şahsen kurbanımı on yıldır hayır kurumuna veriyorum, kurbanımın da gerçek olarak mağdur ve mazlumlara ulaştığını adım gibi biliyorum.

Son olarak yazımı bir ata sözü ile bağlamak istiyorum 'İt ürür kervan yürür'

Bizlerin kervanıda zaten, nerede ise ikiyüz ülkede yürüyor… 
 
Şeref KILIÇ
serefkilic@gmail.com