Bugün günlerden 11 Eylül, yarın ise 12 Eylül.
Suç Eylül ayının kendisinde değil elbette...
Örneğin 9 Eylül İzmir’in, 11 Eylül ise Yeşil Bursa’nın kurtuluş günü...
Mayıs güzel bir bahar ayıdır ama 27 Mayıs darbesi de bu ayda olmuştur...
İster istemez bazı anılar canlandı tarihleri kolay kolay unutmayan beynimde.
27 Mayıs 1960’ı anımsadım.
Henüz 10 yaşımda, ilkokul 4.sınıf öğrencisiydim.
Ve bu benim yaklaşık 62 yıla varan yaşamıma sığan askeri darbelerden ilkiydi.
Adına darbe dendi, inkilap dendi, müdahale dendi, muhtıra dendi, dendi de dendi…
Ne darbeler gördük biz ve yıkılmadık ayaktayız…
***
1989 da Berlin Duvarı yıkıldı.
Dünya tek kutuplu oldu.
Tek kutuplu dünya insanları ikiye böldü.
Ortalık toz, duman.
Göz gözü görmüyor, kafalar bulanık.
İki kutuplu eski düzeni savunanlar ve koşulsuz yeni düzenciler veryansın ediyorlar birbirine.
İki tarafın çenebazları yaftalar üretiyorlar birbirine karşı.
Bir tarafta Atatürkçüler, devrimciler, ilericiler, dinozorlar, Ergenekoncular, milliyetçiler, laikçiler, faşistler, darbeciler…
Karşı tarafta Kemalizm karşıtları, neo-osmanlıcılar, muhafazakarlar, ümmetçiler, özgürlükçüler, demokratlar, darbe karşıtları…
Tam bir psikolojik savaş, tam bir kavram kargaşası !
Ne o taraf, ne bu taraf diyenler yandı : Taraf olmayan bitaraf ediliyor !
İnsanı öz kimliğinden ve öz benliğinden şüphe eder hale getirdiler.
Kutsal sayılan tek değer para uğruna…
***
Yukarıda yazdıklarım Türkiye’ye gönderme yapsa da, genelde Batı Avrupa, özelde Belçika pek farklı sayılmaz esas itibarı ile…
27 Mayıs 2009 Çarşamba günü medyatik bir darbe yaşandı Belçika’da.
Belçika’nın geleneksel iki büyük partisi PS ve MR birbirine karşı sözlü darbe yaptılar.
PS başkanı Elio Di Rupo Çarşamba akşamı çıktığı RTBF kanalı la Une programında 7 Haziran seçimleri sonrası için aynen şunu dedi : “Brüksel’i ve Valonya’yı yönetmek için MR ile ittifak (koalisyon) yapmayacağım.”
Son derece açık ve seçik…
Muhterem seçimlerden sonra ya “sağların itifakı”, ya da “ilericilerin birleşmesi” formüllerinin ortaya çıkacağını öngördüğünü belirterek ilerici çoğunlukların oluşturulmasına çalışacağının haberini verdi.
“Huis clos/Kapalı celse” programında PS başkanı Di Rupo ile karşı karşıya tartışan bay MR başkanı Didier Reynders ise Valonya’da PS ile koalisyon formülüne kapıları kapattı.
Bugün de Schaerbeek Belediye Başkanı Bernard Clerfayt PS’in güçlü adayı bayan Laurette Onkelinx’in seçim sonrası LB (Clerfayt Başkan listesi) ile PS’in büyük koalisyon önerisini kesin bir dille reddetti.
Ama CDH ve Ecolo partilerine kapılarını açık tuttu...
2006 da PS’in seçim öncesi yaptığı ortaya çıkan Ecolo ile gizli koalisyon anlaşmasını unutmadığını dile getirdi...
***
Sağ mı, sol mu ?
Hangi sağ, hangi sol ?
Sağın solu mu, solun sağı mı ?
Sağ ayakkabı mı, sol ayakkabı mı ?
Hangisi ayağınızı daha çok vuruyor, sevgili seçmenler ?
Sağ yumruk mu, sol yumruk mu ?
Hangisi daha çok acıtıyor, değerli demokratlar ?
Bolluk döneminde herkes zil takmış oynuyordu.
Şimdiyse eski koalisyon ortakları birbirine pislik atıyor…
***
İşçi-memur tüm emekçiler, emekliler, özürlüler, malûlen emekliler, öğrenciler, tek gelirliler, sığınmacılar, kağıtsızlar, dil bilmeyenler, mesleği olmayanlar, çareyi kapitalizmde arayanlar yandık, bittik, kül olduk…
Dün basına yansıyan bilgiye göre AB genelinde genç işsizliği (18-35 yaş grubu) % 50 artmış!
Maneviyattan yoksun paranın insana hiç, ama hiç, saygısı yok.
İnsancıklar paraya hizmet yarışında.
Halbuki paranın insanlığın hizmetinde olması gerekmez mi ?
***
İşte Çin edebiyatından sizler için seçtiğim birkaç anlamlı söz :
“Para önemlidir; zira
Ev satın alabilir.
Fakat yuvayı değil.
Yatağı satın alabilir.
Fakat uykuyu değil.
Saati satın alabilir.
Fakat zamanı değil.
Kitap satın alabilir.
Fakat bilgeliği değil.
Ünvan, mevki, etiket satın alabilir.
Fakat saygınlık değil.
İlaç satın alabilir.
Fakat sağlık değil.
Kan satın alabilir.
Fakat yaşam değil.
Seks satın alabilir.
Fakat aşk değil.
”
Fakat zamanı değil.
Fakat bilgeliği değil.
Fakat saygınlık değil.
Fakat sağlık değil.
Fakat yaşam değil.
Fakat aşk değil.