OY KULLANMA
TEMEL SİYASİ HAKTIR
Demokrasinin vazgeçilmez unsuru: Sandık!.. Vatandaş, belli dönemlerde sandık başına gidecek, kendisini yöneteceğine inandığı siyasi kadro için oy verecek… Beğendiğini iş başına getirecek, beğenmediğini görevden alacak… En önemlisi, bunu, hür iradesiyle, hiçbir müdahâle olmadan yapacak… Bir insan, ülkesinin sınırlarının dışında yaşıyor olsa da ana vatanının kaderini belirleyecek…
Türkiye, demokrasimiz açısından büyük bir boşluk yaratan yurt dışında bulunan vatandaşlarının oy kullanamamasını çözme yönünde önemli adımlar atıyor… Yapılan düzenlemeler detaylı ve her şey, sınırların dışındaki Türk vatandaşının ülkesinin kaderiyle bağlantısını koparmama yönünde… Vatandaşımızın tek sorumluluğu, yurt dışı seçmen kütüğüne kaydolmak…
Seçme ve seçilme hakkı, demokrasilerde halkın kendi kendini yönetmesine imkân veren en temel siyasi hak ve görev olarak değerlendirilmektedir. Bugün vatandaşlar genel seçimler yoluyla temsili olarak, halk oylamalarıyla da doğrudan siyasal kararlara, dolayısıyla hayatlarının yönetimine katılmaktadırlar. Vatandaşın siyasal hayata aktif katılımının, halkın kendi kendini yönetme kabiliyetinin, iradesinin, egemenliğinin ve uzlaşı kültürünün oluşumu üzerindeki güçlü, olumlu etkisinin farkında olan ülkeler, siyasi katılımı artırmanın yollarını aramaktadırlar.
Günümüzde eğitim, iş, ticaret gibi sebeplerle vatandaşı olduğu ülkenin dışında yaşayan insan sayısının yaklaşık 200 milyon olduğu düşünülmektedir. Bu rakam küreselleşmenin de etkisiyle her geçen gün artmaktadır. Bu eğilim karşısında ülkeler, vatandaşları için yeni düzenlemelere ihtiyaç duymaktadırlar. Dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşının en temel siyasi hakkının kullanımını, dolaysıyla vatandaşı ile bağını canlı tutmak isteyen ülkeler, yurt dışında yaşayan vatandaşlarına seçimlerde oy kullanabilmelerinin yollarını açmakta, bu hakkın kullanımını yurt içindeki gibi kolay tutma çabası içerisinde olmaktadırlar.
YURT DIŞI SEÇMENLERİN OY KULLANMA İMKÂNLARINA DÜNYADAN ÖRNEKLER
Dünyada 115 ülke, mevzuatı itibariyle yurt dışında yaşayan vatandaşlarının oy kullanmasına imkân vermektedir. Bu ülkelerden 111’i de bu imkânı yurt dışı seçmenine kullandırmaktadır. Oy verme yöntemleri ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Arjantin, Brezilya, Bulgaristan, Finlandiya, Rusya ve Venezuela gibi ülkeler yurt dışı seçmenine sadece sandıkta oy kullanma imkânı sunarken Avusturya, Kanada, Danimarka, Almanya, İtalya ve Meksika gibi ülkeler sadece mektupla oy kullandırmaktadırlar. Avustralya, Belçika, Estonya, Fransa, Endonezya ve Japonya gibi yurt dışı seçmenine birden fazla oy kullanma yöntemini sunan ülkeler de bulunmaktadır. Bu yöntemler sandıkta, posta yoluyla ve vekâleten oy kullandırma elektronik oylama yöntemleridir.
ÜLKEMİZDEKİ DURUM
Vatandaşlarımızın 1960’lı yıllarda umutla ve cesaretle başlayan göç yolculukları, yeni umutlarla sürekli ikamete dönüşmüştür. Bugün çoğunluğunu 21 Avrupa ülkesinin oluşturduğu dünyanın yaklaşık 155 farklı ülkesinde, 5 milyonun üzerinde vatandaşımız yaşamaktadır. Bu süreçte yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, maddi ve manevi destekleriyle her zaman ülkelerinin yanında olmuşlar, ana vatanla ekonomik ve sosyal bağlarını devam ettirmişlerdir.
Oy kullanabilme hakkı, yurt dışındaki vatandaşlarımız için 23/07/1995 tarihli Kanun’la ana yasamızın 67’nci maddesine ilave edilmiş, 13/03/2008 tarihinde ise 298 sayılı Seçim Kanunu’ndaki yerini almıştır.
Ancak gümrük kapılarında oy kullanma yöntemi, uygulanan tek yöntem olarak kalmıştır. Bu da vatandaşlarımızın siyasi katılımının çok düşük olmasına neden olmuştur. Son olarak 12 Haziran 2011 tarihli genel seçimlerde 2.568.979 seçmenin 129,283’ü gümrük kapılarında oy kullanmış ve katılım oranı %5’te kalmıştır. Vatandaşlarımızın daha rahat koşullar altında oy kullanmalarını sağlamak ve siyasi katılımı artırmak amacıyla Yurt dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının koordinasyonunda Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Yüksek Seçim Kurulu temsilcilerinden oluşan çalışma grubunun titiz çalışmaları sonucunda hazırlanan yasa tasarısı Meclise sunulmuştur. Yasa tasarısı 9 Mayıs 2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilerek kanunlaşmış, 18/05/2012 tarih ve 28296 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
2012 YASA DEĞİŞİKLİĞİ VE GETİRDİĞİ YENİLİKLER
Yeni kanunda, Yurt dışı İlçe Seçim Kurulunun çalışma şeklinden yurt dışı sandık kurullarının teşkiline kadar geniş bir yelpazede ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır. Vatandaşımıza doğrudan yansıyacak yeniliklerin öne çıkanlarını aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.
Sandıkta oy kullanma yönteminin uygulanacağı ülkelerde ikamet eden vatandaşlarımız gümrük kapılarına gelmelerine gerek kalmadan bulundukları yerden oylarını kullanabileceklerdir.
• Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, Türkiye’de gerçekleştirilen milletvekili genel seçimleri ve referandum oylamalarında seçme haklarını zahmetsizce kullanabilmelerini sağlamak amacıyla farklı oy kullanma yöntemlerinin eş zamanlı olarak kullanılabilmesi imkânına açıklık getirilmiştir. Yüksek Seçim Kurulu kararıyla ülkeye göre elektronik, sandıkta ve gümrükte oy kullanma yöntemleri aynı anda uygulanabilecektir.
Sandıkta oy kullanma yöntemi vatandaşlarımız için kolaylaştırılmıştır.
• 38 gün olan oy kullanma günlerine, 08:00-17:00 arası olan oy kullanma saatlerine, oy verme araçlarının özelliklerine ve bir sandıkta oy kullanacak seçmen sayısına koşullara göre değişebilme imkânı getirilmiştir.
• Her yurt dışı seçmenin kendisi için belirlenen günde oy kullanmasına karar verilebileceği öngörülmüştür.
Gümrüklerde oy kullanma yöntemi de vatandaşlarımız için daha rahat hâle getirilmiştir.
• Yurt dışı seçmeni, sadece yurda giriş ve çıkışında oy kullanmak zorunda bırakan düzenleme kaldırılmış, seçim sürecinde seçmenin yurtta olduğu sürece oy verebilmesine imkân tanınmıştır.
• Seçmene, gümrük kapılarında sadece pasaportuyla değil TC kimlik numarasını gösteren nüfus hüviyet cüzdanı veya kimlik tespiti amacıyla düzenlenmiş ve TC kimlik numarasını taşıyan resmi belgelerle de oy verebilmesi imkânı tanınmıştır.
YURT DIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZIN ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUK
Vatandaşımıza üzerine düşen önemli görevler bulunmaktadır. Seçimlerde oy kullanabilmek için mutlaka yurt dışı seçmen kütüğünde kayıtlı olmak gerekmektedir. Yurt dışı seçmen listeleri, yurt dışında sandık kurulmasına karar verilen temsilciliklerin görev çevreleri gözetilerek oluşturulacağından yurt dışı seçmen kütüğünde vatandaşlarımızın güncel adres bilgileriyle kayıtlı olması gerekmektedir.Hem katılımcı demokrasinin gerçekleştirilmesi hem de yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın seçimler vasıtasıyla siyasal kararlara yansıyacak düşünsel birikimlerinden ülke olarak istifademizin artırılması açısından yurt dışı yaşayan seçmenlerin oylarını kullanmaları yönünde azami gayret göstermelerinin önemli olduğu kanaatindeyiz.
BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN
VERDİĞİ SÖZ YERİNE GELDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı tutumu, yurt dışında yaşayan milyonlarca Türk seçmenin ana vatanlarının siyasi karar sürecine katılımını sağladı. İktidarının ilk günlerinden itibaren yurt dışında yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına “yalnız gümrüklerde değil, bulundukları yerlerde oy kullanma” sözü veren Erdoğan, çalışmaların hızlanması için kesin talimatlar vermesiyle dikkat çekti.
Erdoğan’ın bu tutumu yasama sürecinin hızlanmasına ve yurt dışında yaşayan Türklerin çok arzu ettikleri “yerinde oy kullanma” hakkına kavuşmasına neden oldu.
Bu konudaki kararlılığını her zaman gösteren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’nın Düsseldorf şehrinde düzenlenen “Dusseldorf Buluşması”nda Almanya’da yaşayan ve salonu dolduran binlerce Türk vatandaşına, yurt dışındaki vatandaşların oy kullanmaları konusunda şu ifadelerle seslenmişti: “Geliyorum seçimler ve oy kullanma meselesine. Sizlerin, büyükelçiliklerde, konsolosluklarda, temsilciliklerimizde oy kullanabilmeniz için gerekli anayasal ve yasal düzenlemeler tamam. Ülkelerden izin almak kaydıyla, diplomatik temsilciliklerimizde sandık kurulabilecek ve vatandaşlarımız buralarda oylarını kullanabilecekler. Şu anda, Almanya için bu konuda iki makamdan karar bekliyoruz. Birincisi Almanya makamları. Henüz onlar görüş ifade etmediler. Ben de kendileriyle, sayın Şansölye ile bunları görüşeceğim. İkincisi de Türkiye’de Yüksek Seçim Kurulu. Dışişleri Bakanlığımız ve Yurt dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız, Yüksek Seçim Kurulu ile irtibat hâlindeler. Artık son aşamaya geldiler. Nihai kararı verdiklerinde, sizlerin de oy kullanmasının önünde hiçbir engel kalmayacak. Almanya makamlarının ve YSK’nin bu konuda olumlu bir netice vermesini ısrarla bekliyoruz.”
Resmi kaynaklara göre, dünyanın 155 ülkesinde toplam 6.5 milyon Türk yaşıyor ve son düzenlemeyle bu nüfusun 3.5 milyonunun oy kullanması bekleniyor. Yurt dışında yaşayan Türkler ilk kez 2014 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanacaklar.
Başbakan’ın tamamladığı süreç, özellikle yurt dışında yaşayan Türklerin temsilcilerinin de Meclis’e seçilmelerinin yolunu açıyor. Bu gelişme için tam 51 yıl beklediklerini belirten Türkler, “Uygulamayı yaşama geçirmek, Başbakan Erdoğan’a nasip oldu. Bunun için ne kadar teşekkür etsek azdır. Geç kaldı bu yasa ama artık yeni döneme bakmamız lazım. Oy hakkımızın, Türkiye’deki partilerin bizim sorunlarımıza daha yakın bir noktada durmasını hatta listelerinde yurt dışında yaşayan Türklerin temsilcilerine yer vermelerini sağlayacağına inanıyoruz.” dediler.
MAVİ KARTTAYENİ DÖNEM
Bilge AYDIN bilge.aydin@ytb.gov.tr
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, yaşadığı ülkenin çifte vatandaşlığa izin vermemesi nedeniyle Bakanlar Kurulu izniyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkmış insanlarımıza büyük yenilikler getiriyor. Mavi Kart sahibi insanlarımız bu Kanun sayesinde ana vatanında “vatandaş haklarına” sahip olabiliyor.
Mavi Kart Kütüğü uygulaması ve Mavi Kart sahiplerine verilen “vatandaşlık numarası” benzeri numaralar dünyanın dört bir yanında yaşayan insanlarımıza Türkiye’de yeni bir kimlik kazandırıyor. Mavi Kartlı vatandaşımızın tüm çocukları da bu hakka sahip olacak hatta bu uygulama torunlara ve alt soylara kadar uzanabilecek.
Mavi Kart, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 28’inci maddesi çerçevesinde, vatandaşlıktan izinle çıkmış kişilere Türkiye’deki çeşitli haklarını kullanabilmeleri için düzenlenen bir belgedir. Özellikle Avrupa’da bazı ülkelerin kanunları Türkler açısından çifte vatandaşlığa imkân tanımamaktadır. Bu nedenle bu ülkelerdeki vatandaşlarımız, hukuken çifte vatandaş olamamaktadırlar. Yaşanılan ülkenin vatandaşı olmak o ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik hayatına daha etkin katılımı sağlamak, hak, söz ve katkı sahibi olmak gibi birçok tesirli imkânı beraberinde getirmektedir. Bu amaçla devletimiz, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının bulundukları ülkelerin vatandaşlıklarını kazanmasını desteklemiş ve “mavi kart” (eski adıyla “pembe kart”) uygulamasını başlatmıştır. Böylece, bu kişilerin hem diğer ülke vatandaşı olmaları sağlanırken hem de ülkemizle irtibatlarının devam etmesi hedeflenmiştir.
MAVİ KARTIN TARİHÇESİ
Mavi Kart düzenlemesi ilk defa 1995 yılında 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda yapılan bir değişiklikle gerçekleştirilmiştir. Doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup sonradan Bakanlar Kurulundan, vatandaşlıktan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçıları diğer yabancılardan ayırt edilmiş ve bu kişilerin ülkede ikamet, seyahat ve çalışma gibi Türkiye’deki bazı haklarının devamına imkân tanınmıştır.
İkinci düzenleme 2004 yılında yapılmış ve Kanun’dan yararlanacak olanlar ile sağlanan hakların kapsamı yeniden belirlenmiştir. Sağlanan hakların kapsamı genişletilmiş ve birkaç istisna dışında söz konusu vatandaşların Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri teminat altına alınmıştır. Söz konusu istisnalar askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü, seçme-seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etmektir. Ayrıca kişilerin, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış haklarının saklı kalması şartıyla bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olacaklarına dair hükme yer verilmiştir.Üçüncü düzenleme 2009 yılında gerçekleştirilmiş olup içerik ve kapsam öz olarak korunmuştur. Ancak bu düzenlemelere rağmen, içerik ve uygulamada, vatandaşlarımızın yaşadığı sorunların giderilmesi açısından istenen hedeflere ulaşılamamıştır.
Mavi Kart sahibi olan ve Türkiye’de hayatını sürdüren önemli sayıda kişi bulunmaktadır. Mavi Kart alma hakkı bulunan kişi sayısının çokluğu da düşünüldüğünde bu insanlarımıza tanınan yasal hakların pürüzsüz kullanımını temin edecek işler bir sistem kurmanın önemine ve gerekliliğine binaen, Yurt dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Mavi Kart sahiplerinden gelen sorun çözümü talepleri ışığında çalışmalarına başlamıştır.
MAVİ KART İLE İLGİLİ TEMEL SORUNLAR
• Mavi kartlı kişilerin nüfus kayıtlarının kapalı olması. Bu nedenle;
• Mavi kart alındıktan sonra doğan çocukların, evlilik, boşanma gibi medeni hâl değişikliklerinin nüfus kütüğüne kayıt edilememesi.
• Nüfus bilgileri güncel olmadığı için bankada hesap açtırmak, telefon almak ve tapuda işlem yaptırmak gibi güncel bilgi gerektiren hiçbir işlemde Mavi Kart’ın kullanılamaması. Dolayısıyla Mavi Kart numarasının T.C. numarası gibi işlevsel olamaması.
• Türkiye ile yakın irtibatı olan bu kişilerle ilgili yapılacak düzenlemelerde, kullanılacak sağlıklı bir veri tabanı oluşturulamaması.
• 2009 yılındaki düzenlemeye göre Mavi Kart hak sahiplerinin ancak kendileri ile birlikte işlem gören çocuklarının Mavi Kart alabilmesi. Dolayısıyla;
• Aynı aile içinde sonradan doğan çocukların Mavi Kart alamaması ve kanuni haklardan faydalanamamaları.
• En önemlisi uzun vadede sonraki nesillerin Türkiye ile irtibatlarının zayıflaması.
Mavi Kart sahiplerinin yaşadıkları sıkıntılara çözüm getirmek amacıyla Yurt dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının koordinasyonunda, yurt içinden ve yurt dışından konunun uzmanları ve ilgili kamu kurumları ile iş birliği içinde yapılan çalışmalar sonucunda hazırlanan yasa tasarısı 9 Mayıs 2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilerek kanunlaşmış, 18/05/2012 tarih ve 28296 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
2012 YASA DEĞİŞİKLİĞİ VE GETİRDİĞİ YENİLİKLER
Kanun tasarısı, hem günümüzde var olan sorunları çözecek hem de ileride karşılaşılması muhtemel sorunları önlemeye yardımcı olacak şekilde kaynak problemlerin ortadan kaldırılmasını hedeflemiştir. Yeni kanuni düzenlemede öne çıkan yenilikler şu şekildedir:
• 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda, Mavi Kart tanımlanmıştır. Mavi Kartlıların kayıtlarının, elektronik ortamda tutulmasına imkân verecek Mavi Kartlılar Kütüğü oluşturulacaktır. Bu kütük, güncel olarak tutulacak, her mavi kartlıya vatandaşlık numarasına benzer bir numara verilerek bu numara işleme açık tutulacak ve dolayısıyla T. C. vatandaşı gibi her türlü işlemi yapılabilecektir.
• Mavi Kart, Değerli Kağıtlar Kanununa eklenerek değerli kağıt sayılmıştır. Böylece, Mavi Kart’ın kimlik kartı gibi kullanılmasının da yolu açılmış olacaktır.
• 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda önerilen değişikliklerle ilgililer, vatandaşlıktan çıktıktan sonra doğan çocuklarına da Mavi Kart alabileceklerdir. Bu çocuklar diğer kardeşleri ile kanunen aynı haklara sahip olacaklardır.
• Mavi Kart sahiplerinin alt soylarına da mavi kart düzenlenebilecektir. Bunun anlamı, Türk vatandaşlığından çıkmış ailelerin sonraki nesillerine Mavi Kart alma hakkı verilerek bunların Türkiye ile irtibatlarının devam etmesi sağlanmış olacaktır.
• Kamu kurum ve kuruluşlarında; işçi, geçici veya sözleşmeli personel olarak çalışabileceklerdir.
Bilge AYDIN