NİETZSCHE AĞLADIĞINDA
Orta Avrupa'da, 19. yüzyılın ikinci yarısında henüz fark edilmemiş büyük deha Nietzsche yoksul ve sade bir yaşam sürmektedir. Etkileyici, güzel ve akıllı Lou Salome, Nietzsche'nin savunduğu fikirleri ve zekasını fark eden çok az insandan biridir ve ona ilgi duymaktadır.
Fakat bu ilişki yalnızca iki kişiden oluşmuyor, bir de ünlü şair Paul Ree ekleniyor. Böylece iki adam ve bir kadının zihinsel olarak birlikte "üçlü" yaşama fikrini 19. yüzyılda savunmaya çalıştıkları bir dönemi ve bu dönemde Avrupa'daki sosyolojik değişimleri bir öykü tadında anlatıyor kitap. Nietzsche'nin geçirdiği rahatsızlıklar nedeniyle kaygılanan sevgilisi Lou Salome'nin ünlü Dr. Breuer'den yardım istemesiyle birlikte roman bu defa iki büyük zekanın; Dr. Breuer ve Nietzsche'nin bir satranç oyununu andıran karşılaşmalarıyla sürüklüyor okuyucuyu. Bir yanda orta yaşında zenginliği, şöhreti, başarıyı yakalamış ve ailesiyle mutlu görünen Dr. Breuer, öte yanda ise ümitsizliği ve şiddetli başağrılarıyla, otel odalarında basit ve yalnız bir yaşam sürerek kitaplarını yazmaya çalışan Nietzsche. Acaba kimin gerçekten yardıma-tedaviye ihtiyacı var? Sürükleyici bir dille ve çarpıcı bir finalle aktarılan öyküyü okurken kendinizi olayların içinde buluyor ve bazı soruları romandan önce kendinize sormaya başlıyorsunuz. Yaşadığımız veya bize yaşamak için dayatılan hayatı Dr. Bruer'in gözünden sorgulamaya başlıyorsunuz ve romandan çıkıp kendinizle bir yüzleşmeye gidiyorsunuz. Yazar Nietzsche'nin görüşlerine ve yaşadığı dönemdeki ünlü kişilere de romanında genişçe yer vermiş. Hayata içinden değil de dışarıdan bakmaya yardımcı olacak bu kitabı öneririm. Kimlere mi? Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere… (Yazan: Irvin D. YALOM).
İşte kitaptan bazı çarpıcı alıntılar:
"Yaşamın hedefleri kültürün içindedir, havanın içindedir. Siz onları solursunuz. Hedefleri kendimiz seçmeyiz bize dikte edilir."
"Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınavdır."
"Hayatınızı tam anlamıyla yaşadınız mı? Yoksa hayat mı sizi yaşadı."
"Ödevleriniz, koşulsuz özgürlük arayışınız ve kendinize olan sevginizin yerine geçebilecek kadar önemli mi?"
"Ümit, kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır."
"Evlilik ve ona eşlik eden mülkiyet ve kıskançlık ruhu tutsak eder."
"Bizim kardeş beyinlerimiz vardı; yarım sözcükler, yarım cümlelerle, yalnızca hareketlerle birbirimize çok şey anlatabiliyorduk."
"Belki benim öğrencilerim henüz dünyaya gelmediler. Benim günlerim yarından sonraki günler. Bazı filozoflar ölümlerinden sonra doğarlar!"
"Hayattaki en büyük amaç, kişinin kendisini yaratmasıdır."
Doç.Dr. Erdem Özkara
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Doç. Dr. Erdem Özkara kimdir?
Doç. Dr. Erdem Özkara 29 mayıs 1968 tarihinde Manisa-Turgutlu'da doğdu. Özkara İlk ve orta öğrenimi Turgutlu'da, üniversite eğitimini ise 1985-1991 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamladı...
Özkara 1991 yılında Ege Üniversitesinde yüksek lisasını, 1996 yılında ise Cumhuriyet Üniversitesinde Tıpta Uzmanlık eğitimini tamamladı.
1992 yılında Çorum Merkez sağlık Ocağında Doktor olarak göreve başlayan Erdem Özkara 1997 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıb Merkezinde Öğretim Görevlisi Uzman Doktor olarak görev üstlendi. Özkara 1998-2004 yılları arası Yar. Doç. Dr ve 2005 yılından itibaren ise aynı Üniversitede Doç Dr olarak görev yapıyor..
Adli Psikiyatri Dergisi, Adli Tıp Bülteni, Adli Bilimler Dergisi, Ege Tıp Dergisi, Popüler Sağlık Dergisi bilimsel danışma kurulu üyeliği ve Arpaboyu Dergisi Editörler Kurulu üyeliği yanısıra bilimsel platformlarda yayınlanmış ve sunulmuş 70'in üzerinde çalışması ve ötanazi konusunda bir kitabı bulunmaktadır. İlgi alanları; adli travmatoloji, cinsel suçlar, ötanazi, hekimin yasal sorumluluğu konularıdır. Yabancı dili İngilizcedir.
Doç. Dr. Erdem Özkara bazı araştırmalar yapmak üzere nisan ayından itibaren bir süre için Brüksel'e gelecektir.