Sayın Basın Mensupları,
Bu Gün Charleroi bölgesine yaşamış olduğum bir üzücü olayı, toplumumuzu, bazı konularda aydınlatmak amacı ile sizlerle paylaşmak istedim.
16 yaşındaki bir genç kızımızı bir trafik kazasında kaybettik. Her kapıyı çaldıktan sonra, son çareyi beni aramakta bulmuşlardı. Her Şeyden önce o yaslı ailemize baş sağlığı diliyorum, merhumeye Allah'tan rahmet diliyorum.
« Abla, bizlerin temsilcisi iseniz, lütfen bizlere yardım edin. Kardeşimizin cenazesi morga terk edildi, diye feryat ediyorlardı ». Insan olarak bu göz yaşlarına dayanmak mümkün değildi.
Kişi ve kurumların ismine gerek yok, ama bu gencimizin cenazesinde yaşanan olaylar, bir başka acılı ailelerimizin yaşamamaları için, hem topumumuzun hemde cenaze cemiyetlerimizin dikkatini bu konuya çekmek istiyorum.
Bu genç yarumuzun anne ve babası ayrılmışlar. Çocukların velayeti anneye verilmiş sözde ?? Bu süre boyunca, baba 20 senedir bir cenaze cemiyetine kayıtlı ve ödemelerinide sürekli ödüyor. Anne ise, hiç bir yere kayıtlı değil. ölen genç kızımızı, Babaya sorulduğunda acısından ne dediğinin farkına varmadan, Türkiyeye gitsin demiş ve düsündükten sonra'da aile kararı ile Belçikaya defnetmek istemişler. Sorun işte burada başlıyor.
Babanın üye olduğu cenaze fonu yöneticisi, cenaze türkiye gidecekse evet, Belçikaya gömülecekse hayır diye diretiyormuş. Aile isteği üzere, temsilci görevimin bana verdigi yetkiye dayanarak, yetkili kişiyi arayıp, kendimi tanıttıktan sonra bu tutumun sebebini sordum.
Açıklaması, 16 yaşındaki gen kızın adresi anne yanında olması ve Belçikaya gömülürse
Türkiyeye götürmekten daha pahalı oluyormuş. Allah rızası için bir şeyler yapmasını rica ettim. Verdiği cevap beni ikna etmedi. Bir genç kızımızın cenazesi, bu bahane ile morga kaderine terk edilemezdi. Kendisine gerek Belçikada boşanma yasalarını, gerek dernekler yasalarını anlatmaya çalıştım. Faydasız. Diyalog denilen şey imkansızdı.
Gerek başkonsolosluğumuzu, gerek Büyükelçiliğimizi bu konuda telefon trafigi ile haberdar ettim. Başta değerli konsolosumuz Hasan bey olmak üzere, yardımcı olmaya çalışan müşavirlerimize'de sonsuz teşekkürü bir borç bilirim. Iyiki varsınız.
Konsolosumuzun yönlendirmeleri doğrultusunda, gerekli yerlere baş vurarak sorun halledildi. Ilgili cenaze yetkilisine, geri adım atarak karar değıştirmesi nedeniyle, onu ikna eden değerli beyefendiye sonsuz teşekkür ediyorum.
Cenaze cemiyetlerimizin dikkatini şu konuya çekmek istiyorum. 18 yaşını doldurmamış bir çocuk, anne, baba yanında ikâmet eder ve ayrı cenaze kayıtı yaptırmaz. Buraya kadar her şey normal. Ayrılmış eşlerin çocuklarının velayetleri önceden, eşlerden birine verilir diğerinede ziyaret günleri konurdu. Boşanan eşlerden hangisine çocuğun bakımı verilirse verilsin, her ikiside (bazı istisnalar harıç), çocuk 18 yaşına gelene kadar o çocuktan sorumludurlar. Belçika yasalarındaki son değişiklikler göz önünde bulundurma mecburiyetinde ve bu ülkede yaşayan herkes yasaları bilme ve uyma mecburiyetinde olduğunu hatırlatırsak, yapılan son değişiklikler, boşanan eşlere ortak velayet hakkı veriyor. Her iki yasaya göre çocuk, ister annesi yanında, ister Babası yanında kalsın, hiç fark etmiyor ve her iki eşde o çocuktan 18 yaşına kadar sorumludurlar.
Aynı şekilde, Derklerler yasaları diye bir şeyler var. Belçikada bir kaç sene önce çıkan bu Dernekler yasalarına uyarak, eski tüzüklerini düzenlemeye ve bu yasalara uyma mecburiyetleri var.
Buradan cenaze cemiyetlerinden ricada bulunmak istiyorum. Kendilerinden bu konuyu tekrar gözden geçirmelerini ve gerkirse, başka vatandaşlarımız aynı acıları gelecekte yaşamamaları için yeni kararlar almasını rica ediyorum.
Örneğin, bir arada evli olarak yaşayan eşlerin çocuklarına uygulanan kurallar, ortak velayet kararı veya adres bir yere verilmiş olsada, surumluluklar ortak olarak boşanmış oldukları için, bu yasa gereğince, alinan karara, bütün kurum ve kuruluşlar uyma mecuriyetinde olduğu dikkate alinarak eşit hak verilmesine dikkat edilmelidir.
Sen boşanmadın senin çocuğa evet ama sen boşandın senin çocuğuna sahip çıkma hakkın yok denilemez.
İlk senelerde, haklı genelde cenazelerin Türkiye'ye nakli için cenaze Cemiyetleri kurulmuştu ama artık zaman değişti ve Belçikanın her bölgesinde, Müslüman mezarları yapılmakta. ailelerin çoğu cenazelerini buraya Muslüman mezarlarına defnetmeye başladı. Sen kalkıpta, yok kardeşim, senelerdir aidatını ödesende, ben senin cenazeni sadece Türkiyeye götürürüm, Belçika pahalı buraya defnetme masraflarını kabul etmem diyemezsin.
Eğer maddi sıkıntı oluyorsa, üyelerini mektup aracılığı ile uyararak, yeni bir madde eklersin tüzüğüne, Belçikaya defnetmek isteyen üyeler, ekstradan şu kadar bir ücret ödeyecektir diye. O kadar basit.
Yok çocuk anne adresinde veya baba adresinde diyede bahane bulmamanız gerekiyor, yoksa Belçika Mahkemelerinin almış olduğu boşanma kararına karşı gelmiş olursunuz, Çünkü her anne baba, medeni durumları ne olursa olsun, o cucuklardan sorumludurlar.
Saygı değer vatandaşlarımızın dikkatinide şu konuya çekmek istiyorum. Lütfen Cenaze cemiyetlerine üye olurken bu konulara çok dikkat edin. O cemiyet hangi şartları uyguluyor bir sorun ? Türkiye, Belçika ayrımı varmı ? Boşanmış boşanmamış aile çocukları için yaklaşimları nelerdir. Balçika yasalarına uymak gerekirse ki esasında gerkir kontrat bile imzalatın diyeceğim.
Cenaze cemiyetlerine üye olunmanın başta sebebi, Allah öyle bir acı verecek olursa, oturup acımıza yanmak için o cemiyetlere üye oluyoruz. Evimizde cenazemizi rezil etmek için değil.
Saygılarımla
Esma CANER
YYVDK Belçika Temsilcisi ve
Türk kadınlar dernek Başkanı