Değerin nerede saklı olduğu belli, onu ortaya çıkaracak çalışmaları yapmak ve gizli fabrikaları bulmak ise tüm önyargılardan kurtulmuş, geleceğe odaklanmış karar vericilerin elindedir. İşletmenizin içindeki gizli fabrikayı nasıl ve hangi yöntemlerle keşfedeceksiniz?
Bu deyim İngilizce “Hidden Factory” ifadesine karşılık gelen bir tanımlamadır. Çok iyi karlar elde eden, yeni pazarlarda ürün sunan, başarıdan başarıya koşan firmalarda bile israfın öylesine kanıksandığı kabul edilir. İsraftan arınma çalışmalarına başlanırsa elde edilen yeni süreç ve buna bağlı verimlilik sonucu ikinci bir fabrikanın varlığı keşfedilir. Aynı hüküm hastane gibi hizmet sektörleri için de geçerlidir.
Örneğin 2003 yılında bu bakış açısıyla Otoyol Sanayi A.Ş.’nde başlattığımız ‘Yalın Dönüşüm’ projesi sonucunda dört ay gibi kısa bir süre sonucunda günlük 6.5 midibüs temposuyla çalışabilen montaj bölümü, ilave makine ve insan kaynağı yapılmaksızın aynı tempoyla günde 13 midibüse çıkarabilmişti. Şanzuman montaj hattındaki yalınlaştırma çalışması ise stoklarda yüzde 90 azalma ve akış süresinde yarı yarıya kısalmayla sonuçlanmıştı. Talaşlı imalat atölyesinde en önemli sorun olan ayar sürelerinde yarı yarıya kısalmalar yine ilk elde edilen kazanımlar olmuştu.
2009 yılında otomotivden sonra mobilya sektöründe yalın akışla desteklenen kapasite artırım çalışmaları çifte etkiyle Woodgrup markasıyla üretim yapan kapı ve mutfak üretim tesisinde kapasite üç ayda beş katına çıkmıştı. Tırsan Treyler’de yapılan ‘Yalın’ çalışmaları yönetim desteği ve çalışanların katılımıyla örnek teşkil edecek skorları elde etmemizi sağladı.
Güven Panel Çit firmasında bu yıl yapılan satış sürecinde yalınlaştırma çalışmalarıyla klasik yöntemlerle sipariş toplama sürecindeki hatalar ve bunlara bağlı yaşanan problemler sıfıra indirildi.
Tüm bu çalışmalarda ana konumuz “israf” ve “katma değer” oldu. Aslında müşterinin para ödemeye razı olduğu her şey değer ve ödemeye razı olmayacağı her şey israf olarak tanımlandıktan sonra gizli fabrikalar bulunmaya başlıyor. Peş peşe süreçlerin her birindeki ufak bir verimsizlik zincirleme olarak çarpan faktörüyle büyük verimsizliklere yol açmaktadır. Örneğin yüzde 90 verimli bir süreç oldukça iyi kabul edilirken, peş peşe yüzde 90’ı beş kez birbiriyle çarparsanız yüzde 59’u bulmaktasınız. Yüzde 85 kez birbiriyle çarparsanız yüzde 32.7’yi bulursunuz. Satış-pazarlama, planlama, üretim, kalite, dağıtım, satış sonrası gibi peş peşe süreçleri bu şekilde irdelediğimizde her birinde eşzamanlı yapılan iyileştirmelerin toplam verimlilikte veya iyileşmede iki katı sonuçları nasıl elde edebildiğimizi daha iyi ifade edebiliyoruz. Çoğunlukla süreç analizleri yaptığımızda verimliliğin her bir süreçte yüzde 50’lerde olduğunu görmekteyiz. Bu durum ise ne kadar kötü olduğumuzu değil; ikinci, hatta üçüncü fabrikaları / servis organizasyonlarını bulma fırsatını ifade ediyor.
Tüm bunlardan sonra değerin nerede saklı olduğu belli, onu ortaya çıkaracak çalışmaları yapmak ve gizli fabrikaları bulmak ise tüm önyargılardan kurtulmuş, geleceğe odaklanmış karar vericilerin elindedir. Kim işletmesi içinde bulunan bu gizli fabrikayı keşfetmek istemez ki ve aynı zamanda kim işletmesi içinde ikinci bir işletmenin var olduğunu koşulsuz bir şekilde kabul eder ki?