Gurbette yürüyüşün ve vatan sevgisinin önemi
Brüksel'deki polisler Genk'ten ders almalıdırlar. Brüksel'de 28 Ekim pazar günü yine 26 Türk gencimizi güzaltına aldılar. Sebep? Türkbayrakları ile provoke yaptıkları içinmiş? Siz, polis efendiler, o meydana savaşa gidermiş gibi geliyorsunuz. Toplam 18 kanvoy ile geldiğiniz, provoke ve terbiyesizlik değilmi? Bunlar bizim genclerimizi kızdırmazmı? Bu ne böyle? Bizmiyiz masum bebekleri, cocukları, kadınları ve ihtiyarları soğuk kanla öldüren? Bizmiyiz barbar olan? Sizin ve bizim tarihimizi bir kıyaslıyalımmı? Bakalım kimin şanlı tarihi var? Hangi Türk-müslüman orduları Hiristiyan dünyasina Haclı seferleri yapmış? Hangi Türk-müslüman ülkesi kendi vatandaşını diri diri yakmış? Hangi Türk-müslüman ülkeleri siyah tenli insanlari aşşağı bir ırk görüp onları köle yapmış. ABD resmen bu kölelerin sayesinde bir numaralı ülke oldu! Bunu unutmayalım. Bizim vatanımızda ve tarihimizde her insanlar eşlik muamelesi görmüştür. Sizler 140. güne vardınız, dahada bir hükümet kuramadınız. Bizler herzaman Türk, Laz, Cerkez, Arap, Ermeni, Kürt, Rum, Hiristiyan ve Yahudi, kardeşce yaşadık. Sizler 2 millet olarak yaşıyamıyorsunuz! Gülünecek bir durumdasınız!
 
Bizim bu hayatımız nezaman değişti? Sizin dünyayı kendi menfaatiniz icin karar verdiginiz günden itibaren. Bunları söylerken düşündüğüm ülkeler ve tarihler var. Bunlar dünyanın dört tarafından: Güney Amerika, Arab ülkeleri, tüm Afrika, Balkan ülkeleri, Keşmir, Korea, Avustralya, Afganistan ve Irak. Bunların hepsi menfaat içindi. Insanlık için değil. Ne götürdünüz oralara? Kaos, kaos, kaos. Niyeyse sizin kıtabınızda kaosun baska ismi 'demokrasi'dir. Demokrasi bu ise: benden uzak, Allah'ına yakın olsun. Biz yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Dünyaya bunun için gönderildik. Görevimiz var. Güneşin hergün boşuna doğmadığı gibi Yaratan'da boşuna yaratmadı.
 
Ey, Batı dünyası! Bizleri küçük sanmayın. Tüm tarihinizin güzelliklerini bir araya sayarsak, müslüman Türk milletinin yüzde birine yaklaşamassınız. Bizde herzaman, sizin daha bulamadiğiniz bir şey var. Oda güzel ahlaktır.
 
Ne kadar bizlere haksızlık etmeye calışsanız, biz sizlere malup gelmeyiz. Mehmet Akif Ersoy negüzel söylemiş: "Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!" Biz toprak vermeyiz, alırız.
 
Bunlar tarihten hiç ders almıyorlar, onun için hiç adam olamazlar. Cahiliyetten bundan dolayı kurtulamazlar.
 
Evlatlarımızı bu sebepten dolayı kendi tarihimizi ve genel tarihi iyi öğretmeliyiz.  Bizim, bize gururlu yaşamaya hak veren tarihimiz var. Bu bilgi ile her gün evimizden çikarsak, yapıcı oluruz.


Medya yardımı ile cahil insanları yoldan çıkarabilirler, ama tarihini iyi bilen ve imanı sert olanları, hiç ezemezler. Bunun için güclü olmamız gerek. Winston Churchıll'ın dediğine bakarsak, herzaman aktif olmalıyız: "Dünya bir savaş sahnesidir, herzaman stratejik düşünmeliyiz".
 
Düşünüyorum Belçika'da tüm gurbetci vatandasşarımızın aklını bi araya getirsek, Amerikalıların uzaya yolladıkları uyduların yüzde kacını yapabiliriz? Ey, gurbetci veliler! Vatanına ve Milletine hayırda bulunmak istiyorsan, evaldını okut!!!!!
 
Yanlız yürüyüşlerle ve bayrak sallamak ile işler değişmez. Her alanda başarılı olmalıyız.
 
Dünyaya yeni Gazi Mustafa Kemal'ler lazım. Bununda Avrupadan çıkacağına inaniyorum. Evet! Evlatlarımızdan birisi. Bunu kendimize, dedelerimize, Atalarımıza ve bizim cennet topraklarımızda yatan şehitlerimize ve evliyalarımıza borcluyuz. Yanlız kendi huzurunu düşünmek yok! Fransızların 3 şovalyelerinin dedikleri gibi; "Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz". 

Bu düşüncelerim ne zaman gerçekleşebilir? Federasyon ve dernek başkanlarımız faaliyetlerini öyle çoğaltmalıdırlarki, kahveler ve evler boş kalmalı. Hepimiz o bir günde olan 24 saati, 24 altın gibi değerlendirmeliyiz. Bu altını güzel yerlere yatırmalıyız. Boş islere değil. 'Başarılı olmak bizim davamız olsun'.
 
Ne mutlu 'Şehit anasıyım' diyene.
 
Selamlar ve saygılar,
 
Ramazan Erbaş..